Türkiye, MHP’nin yönetimine verilecek mi?

Forum Haberleri —

.

.

  • Erdoğan, MHP için "kafatasçı, kandan beslenen parti" diyordu. Bahçeli de Erdoğan için "hesap sormazsam namerdim" diyordu. Nasıl oldu da yıllarca birlikte Türkiye’yi yönetir oldular?

ZEKİ AKIL

Türk devleti Kürt halkını ezmek ve örgütlü yapısını dağıtmak için seferberlik düzeyinde çalışmasını sürdürüyor. Halkın örgütlü yapısı dağıtılmadan, direnişi ve umutları kırılmadan soykırım planlarının başarıya ulaşma şansı yoktur. Bu açıdan içeride ve dışarıda bütün gücünü ve ilişkilerini kullanarak sonuca gitmek istiyor.

Erdoğan, barış masasını devirdikten ve Kürtleri karşısına aldıktan sonra iktidar olma şansını yitirdi. Haziran 2015 seçiminde sonra AKP bir daha tek başına iktidar olamadı. Bu seçimde HDP seksen milletvekili çıkardı. Erdoğan parlamentoda çoğunluğu elde edemedi. Bundan sonrası biliniyor; karanlık ve kanlı bir süreç başladı. Kürt sorununu çözemeyen AKP diğer partiler gibi kaybetme sürecine girdi. Bir daha görüldü ki, Kürt sorununu çözmeyenlerin kendileri çözülür.

Erdoğan her şeyini iktidara bağladığı için MHP’yle karanlık bir ilişkiye ve ittifaka girdi. Ergenekon ve MHP’yle hangi temelde anlaştı, tam bilinmiyor. Halka açıklamış bir belge veya bilgi yoktur. Partiler ittifaklar yapabilirler. Koalisyon hükümetleri kurulabilir. Ancak bunlar gizli saklı yapılmaz. Partiler hangi konularda anlaştıklarını halka açıklarlar. Ama MHP ve AKP’nin anlaşması, ittifakı tamamen gizli tutulmaktadır. MHP resmi olarak hükümete de girmiyor. Ancak AKP’nin bir yan örgütü veya parçasıymış gibi hep iktidarın yanında, içinde! Bu kadar çıkar ve iktidar düşkünü olan ve eskiden birbirlerini sert biçimde itham eden partiler nasıl oluyor da bu kadar ortaklaşıyorlar? Erdoğan, MHP için "kafatasçı, kandan beslenen parti" diyordu. Bahçeli de Erdoğan için "hesap sormazsam namerdim" diyordu. Nasıl oldu da yıllarca birlikte Türkiye’yi yönetir oldular?

Türkiye’nin aydınları, akademisyenleri ve muhalefet partileri bu konuları sorgulayıp tartışmadılar. Bu beraberlik Türkiye’yi karanlık ve kanlı bir sürece soktu. Bütün demokratik kazanımlar ortadan kaldırıldı. Hukuk ve adalet yerle bir edildi. Basın tamamen iktidarın emrine verildi. Savaş kışkırtıcılığı, ırkçılık tırmandırıldı. Muhalefet düşmanlaştırılarak bastırılıyor. Kürt sorunu ağza alınmaz ve tartışılmaz oldu. Yüz yıllık sorunu ve bir halkın var olma ve hak arama arayışı terör olarak sunuluyor. Binlerce insan yaşamını yitirdi. Milyarlarca dolar bu savaşa akıtılıyor. Ekonomi kötüye gitmeye devam ediyor. Kaynaklar savaşa ve yıkmaya, öldürmeye harcanıyor. Türk ordusu Irak ve Suriye topraklarına yerleşmiş ve işgal alanlarını genişletmekle meşgul.

Türkiye içeride ve dışarıda bu kadar ağır sorunlar ve krizler yaşarken AKP ve MHP nasıl oluyor da bu uyumu sağlıyor? Türkiye aydınlarının kafası mı çalışmıyor? Veya muhalefet partileri bu kadar politika bilmez veya saflar mı? Bu iki partiyi bir araya getiren karanlık ilişkileri tartışmamaları veya sorgulamamaları bilmezlikten kaynaklanmıyor. Esasında Kürtlere karşı sürdürülen "Çöktürme Planı’’ konseptine dahil oluyorlar, normal görüyorlar. Öyle olmasa HDP’nin belediyelerine el koymaya, kayyımlar sistemine karşı sessiz kalmazlardı. Irak ve Suriye sınırları içinde yaşayan Kürtlere düşmanlığa ve onların topraklarını işgale karşı çıkarlardı. Erdoğan’a karşı olanlar, onu eleştirenler Kürtlerle savaştığında onun arkasına diziliyorlar. En önemli konuda Erdoğan’ın yanında olan, onu destekleyenler nasıl iktidarı değiştirebilirler? Sonuçta görüldüğü gibi Erdoğan krizi ve savaşı tırmandırarak muhalefeti bastırıyor ve onları terörle iş birliği yapıyor diye etkisizleştiriyor.

Bahçeli resmi iktidar ortağı değil. Ama pratikte devleti yönetir ve yön verir durumda. Bürokrasiye istediği kadar kendisine bağlı çevreleri yerleştiriyor. Devletin bütün olanaklarından, ekonomik kaynaklarından yararlanıyor. Her halde Bahçeli gönül zenginliğinden dolayı bu kadar Erdoğan’a siyasi ikramda bulunmuyor. Veya Erdoğan, Bahçeli’ye olan sevgisinden veya hayırseverliğinden devletin olanaklarını ona peşkeş çekmiyor. MHP normalde marjinal bir partidir. Böyle partilerin topluma verecekleri bir şeyleri yok. Ancak devletin hizmetinde, sokakta, kirli işlerde kullanılırlar. Nitekim MHP 12 Eylül’den önce Kürtlere ve sol çevrelere karşı kontr-gerillanın kullandığı bir araç oldu. Şimdi MHP Türk politikasını ve muhalefetini mafya ilişkileriyle dizayn etmeye ve tehdit altında tutmaya devam ediyor. Bahçeli’nin ağzında kan ve şiddet fışkırıyor. Hakaret, tehdit ve bastırma siyaset tarzı olmuş. Marjinal bir parti hangi güce dayanarak bir ülkeyi savaşa, felakete ve faşizme sürüklüyor?

Erdoğan ve Bahçeli Kürt düşmanlığında birleştiler. Gizli ve karanlık anlaşmalar yaptılar. Kürt sorununda savaş ve katliam dışında bütün seçenekleri bir tarafa itelediler. Türkiye’yi de peşlerine takıp bu felaketin ve suçların içine çekiyorlar. Bu açıdan Kürt halkının, demokrasiden yana olan ve barış isteyenlerin tutumlarını daha fazla netleştirmeleri ve aktifleşmeleri gerekiyor. Savaş ve Kürt düşmanlığına karşı alınan tutum safları netleştirecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.