Türkiye'nin yargılanması için yeterli belge var

Dünya Haberleri —

.

.

  • Daimi Halk Mahkemesi Genel Sekreteri Dr. Gianni Tognoni, Türk devletinin işlediği savaş suçlarının belgeli olduğunu, Erdoğan ve ekibinin yargılanması için hukuki kanalların kullanması gerektiğini söyledi.

 

EREM KANSOY/LONDRA

Türkiye’deki hak ihlalleri, baskılar, soykırım saldırıları ve savaş suçlarının masaya yatırıldığı Türkiye Tribünal’ı 20-24 Eylül tarihleri arasında Cenevre’de gerçekleşti. Gazetemize konuşan Daimi Halklar Mahkemesi’nin Genel Sekreteri Dr. Gianni Tognoni bu tür uluslararası organizasyonların önemine vurgu yaparak "Türkiye’nin savaş suçları uluslarara mecralara, mahkemelere taşınmalıdır" dedi.

Savaş suçları belgelidir

"Günümüzün en büyük sorunu aslında savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçlardır" diyen Dr. Tognoni, "Halen bu suçların ciddi anlamda yargılanabileceği ve değerlendirilebileceği yer yok" diyerek, bu konudaki diplomatik ve hukuki girişimlerin önemine vurgu yaptı. Dr. Tognoni, "Örneğin Daimi Halklar Mahkemesi, bu suçların yargılanmasında çok ciddi dosyalar ve belgelerle hareket ediyor. Türkiye’nin savaş suçları, net belgelerle defalarca kanıtlanmıştır" dedi.

Başvuru yapılmalı

"Ancak bu sonuçları Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşıyacak mercilerin olmaması nedeniyle halen bu işlem başlatılamamıştır" diyen Dr. Tognoni bu konuda izlenmesi gereken yolu şöyle özetledi: "Özellikle Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne gerekli başvuruların yapılması konusunda işlem başlatılmalıdır. Tıpkı Arjantin’de, Myanmar’da olduğu gibi (Myanmarlı lider Suu Çii ile diğer devlet yetkilileri hakkında, Arakanlı Müslümanlara karşı işlediği suçlar nedeniyle dava açıldı) devletin karıştığı suçların bu yöntemle yargılanması gerekiyor. Ayrıca uluslararası mahkemelerde sesimizi duyurabileceğimiz şekilde çalışmalar yürütmeliyiz. Türkiye hakkında bu başvurular yapılırsa çok ciddi sonuçlar alınacağını yani Türkiye’nin suçlu bulunacağını yasalar zaten söylüyor. Bu noktadaki eksiklik halen bu başvuruların yapılması gereken doğru yerlere doğru şekilde yapılmamasıdır. Başvuru olmadığı için bu mercilerin kendi kendilerine karar almalarını beklemek de doğru olmaz. "

Dr. Gianni Tognoni kimdir?

Dr. Gianni Tognoni, 1979 yılından bu yana Daimi Halk Mahkemesi'nin Genel Sekreteri görevini sürdürüyor. Ayrıca 1973'ten 1976'ya kadar Latin Amerika diktatörlükleri üzerine ikinci Russell Mahkemesi'ne katıldı ve 1976 yılında Cezayir'de imzalanan Halkların Hakları Evrensel Beyannamesi'nin hazırlanmasında yer aldı. Bir doktor olarak Tognoni, Milano'daki Mario Negri Enstitüsü'nde 30 yılı aşkın bir süredir araştırma direktörü olarak görev yapıyor. 2019 yılından itibaren Uluslararası İmralı Barış Delegasyonu üyesi.

Sessizlik, adaletsizliğe neden oluyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin insanlığa karşı savaş suçları konusundaki yetkinliğinin kesin olduğunu kaydeden Tognoni, Türkiye ile askeri alanda sıkı işbirliği yapan devletlerin de yasal süreçlerin işlemesine engel olduğunu söyledi. Dr. Tognoni, "Devletlerin sessizlikleri Türkiye’nin adaletsizliğine izin veriyor. Sadece küresel sivil toplumun muhalefeti ve mücadelesi, Türk diktatörlüğü üzerinde siyasi ve ekonomik baskıya yol açabilecek koşulları yaratabilir" diye ekledi.

Kimyasal kullanımı suçtur

Türkiye’nin son dönemlerde giderek yaygınlaşan kimyasal kullanımına da işaret eden Dr. Tognoni konuya ilişkin şunları belirtti: "Uluslararası sözleşmelere ve savaş hukukuna göre, kimyasal silahların kullanımı yasaktır fakat Türkiye bunların tamamını Kürdistan’da özellikle Kuzey Irak’ta, Kürt halkına karşı yürüttüğü savaşta kullanıyor."

Sessizler, çünkü suça ortaklar

Türkiye’nin işlediği savaş suçlarına karşı sessizliğin nedenini “Avrupa, Türkiye’nin savaş suçlarına sessiz, çünkü Türkiye ile ortak. Yani onunla aynı suçu işliyor" diyerek özetleyen Dr. Tognoni şöyle devam etti: "Öte yandan Türkiye, Avrupa devletleri için askeri olarak önemli bir noktada. Avrupa için mülteci problemi de önemli bir bahane. Türkiye aynı zamanda Rusya ve Amerika sorununda ortada duran bir ‘destekçi’ görevi de görüyor.”

Türkiye durdurulmalı

“Tüm bunların yanında Erdoğan’ın da tam bir diktatör olduğunu görüyoruz ki; bunu İtalya Cumhurbaşkanı da söyledi. Politik olarak hiçbir beceri ve kapasitesi olmayan Erdoğan günümüzün diktatörü olarak biliniyor. Afganistan meselesinde de Avrupa ve Türkiye mülteci meselesinde ortak hareket etmeye çalışıyor. Erdoğan bu noktada anahtar isim oldu ve görebiliyoruz ki insanlık kavramı ikinci plana atıldı. Dolayısıyla Türkiye’nin durdurulması için Avrupa’nın da insanlığı yeniden hatırlaması gerekiyor.”

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.