Tutsaklar depremzede kabul edilmeli

Nuray Çevirmen

Nuray Çevirmen

  • Depremden etkilenen bir diğer kesimin tutsaklar olduğunu söyleyen İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, “Mahpuslar da depremzede olarak kabul edilmeli. Adalet Bakanlığının da bu çerçevede önlem alması gerekiyor” dedi.

11 kenti etkileyen depremlerde resmi verilere göre; 48 bin 448 kişi yaşamını yitirdi. Deprem, cezaevlerindeki tutsaklar için ayrıca birçok sorunu beraberinde getirdi. Tutsaklar, yakınlarından bilgi alamadıkları gibi apar topar eşyalarını dahi almalarına izin verilmeden başka cezaevlerine sevk edildi. Tutsaklar, hak ihlallerinin yanı sıra maddi sorunlar yaşarken, depremden etkilenen aileleri ise destek sunamıyor.  İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, depremin getirdiği yoksulluğun tutsak ve yakınları üzerindeki etkisini, MA'ya anlattı. Deprem bölgesinde yaşayanların derin bir yoksulluk içerisine girdiğini belirten Çevirmen, “Depremden etkilenen yerlerdeki mahpusların çoğu genellikle uzak yerlere sevk edildi. Hatay'daki mahpuslar çeşitli yerlere gittiler. Bir ailenin tutuklu iki çocuğundan biri Samsun’a diğeri Bodrum’a sevk edildi. Ailenin hiçbir şeyleri kalmamış durumda. Çocuklarının ihtiyaçlarını da doğal olarak karşılayacak durumda değiller. Hapishanelerde her şey parayla” dedi. Terlikten elektriğe kadar her şeyin para gerektiğini hatırlatan Çevirmen, “Ancak ailelerin mahpuslara para gönderme durumları ortadan kalkmış vaziyette. Böyle bir imkana sahip değiller. Dışarıda kendi yaşamlarını dahi devam ettirebilecek durumları yok. Çünkü depremin sonuçları çok ağır oldu ve henüz herhangi bir sosyal adaleti sağlamaktan bahsedebileceğimiz bir düzeyde değiliz. Barınma imkanı bile ortadan kalkmış vaziyette” şeklinde konuştu.

Adalet Bakanlığı önlem almalı

Tutukluların ailelerinden uzak yerlere sevk edilmeleri ile sağlıklı haber alma imkanının ortadan kaldırıldığını söyleyen Çevirmen, “Aileler ziyaret edebilecek durumda değiller. Hatay İskenderun T Tipi’ndeki kadın mahpuslar Erzincan'a gönderilmiş durumda. O kadınların içerisinde yakınlarını kaybeden mahpuslar var. Yine tüm yaşam koşulları ortadan kalkmış aileler var ve çocuklarına erişim sağlayamıyorlar. Aslında mahpusları da depremzede olarak kabul etmek gerekiyor. Adalet Bakanlığı’nın da bu çerçevede önlem ve tedbirlerini alması gerekiyor” dedi. 

İhtiyaçlarını devlet karşılasın

Sevk edilen tutsakların eşyalarını yanında götüremediklerini kaydeden Çevirmen, şunları söyledi: “Pek çok eşyalarını yeni gittikleri yerlerde temin etmekte zorlanıyorlar. O nedenle kantin ve kıyafet ihtiyaçları mutlaka devlet tarafından karşılanmalı. Odalarında kullanacakları televizyon, buzdolabı vesaire ne varsa mutlaka ceza tevkifevleri tarafından karşılanmalı ve depremzede olarak muamele görmeliler. Derin yoksulluk mahpusları da etkilemiş durumda. Çocuklarına para gönderme imkanı olmayan aileler, bizi arıyor. Biz de ilgili yerlerle yazışmalar yapacağız. Mahpus yakınlarının başvuruları doğrultusunda giderlerin karşılanması için bir destek talep edeceğiz. Pek çok mahpus depremden çok olumsuz etkilenmiş, birçoğunda panik atak başlamış, ailelerini kaybedenlerin bir yas süreci var. Bu insanlara herhangi bir psikolojik destek sağlanmamış. Yanı sıra maddi olarak da yoksunluk eklenince gerçekten hapishanede olmak daha da katlanılmaz bir boyuta dönüşüyor.” 

Cezaevi nüfusu büyük

Yüz binlerce insanın cezaevlerinde tutulduğunu hatırlatan Çevirmen, şunları ekledi: "O nedenle nüfusun belli bir kesimiyle örtüşen sorunların başında geliyor. Depremden etkilenen bölgedeki ailelerin yaşamış oldukları sıkıntı, doğal olarak mahpuslara da yansıyor. Bu aşamada mahpusların daha iyi koşullarda yaşamlarını devam ettirmeleri için insancıl bir politika üretmeleri gerekiyor.” ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.