Üç kol Strasbourg’da buluştu

• Paris, Basel ve Mannheim’dan yola çıkan uzun yürüyüşçüler dün Avrupa kurumlarının merkezi Strasbourg’da buluştu. Paris kolu 25 gün, gençler 6 gün, enternasyonalistler 5 gün "Abdullah Öcalan’a özgürlük" talebiyle yürüdü.
• Enternasyonalistler adına Alman aktivist Kira Sommerfeld AK ve CPT’ye seslenerek, "Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için sorumlu davranın" dedi. Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nden Sarah Glynn ise CPT’ye seslendi: "Öcalan’ın durumuna ilişkin açıklama yapın ve İmralı’ya bir heyet gönderin.”

ARJÎN NUJÎN/STRASBOURG

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle Paris, Mannheim ve Basel’den yola çıkan uzun yürüyüşçüler dün Avrupa kurumlarının merkezi Strasbourg’da buluştu. Günlerdir yollarda olan yürüyüşçüler "Öcalan’a özgürlük" sloganlarıyla CPT ve Avrupa Konseyi önüne yürüdü.

Kürtler, 15 Şubat 1999’dan bu yana her 15 Şubat’ı "kara gün" olarak anıyor ve Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komployu kınamak için sokaklara çıkıyor. Avrupa’da da her yıl eylemler yapılırken, gelenekselleşen uzun yürüyüşler de devam ediyor. Üzerinden çeyrek asır geçen komployu protesto için bu yıl 3 ayrı uzun yürüyüş organize edildi.

İlk kol Paris’ten yola çıktı

Uzun yürüyüşlerin ilki Fransa’nın başkenti Paris’te 22 Ocak’ta başladı. Komplonun 25. yılına denk gelmesi nedeniyle sembolik olarak 25 kişinin katılımıyla gerçekleşen yürüyüş, 2013’te üç Kürt kadın devrimcinin katledildiği Kurdistan Enformasyon Bürosu önünden start aldı. 25 gün boyunca Öcalan’ın posterleri ve "Öcalan’a özgürlük, Kürt soruna çözüm" pankartıyla devam eden yürüyüş boyunca Lorient, Vannes, Nantes, Rennes, Melun, Saint Denis, Drancy, Creil, Soissons, Reims, Metz gibi birçok kentten geçildi.

Gençler 10’unda başladı

Kürt gençlerinin geleneksel uzun yürüyüşü ise 10 Şubat’ta Mannheim’da başladı. Heidelberg, Hockenheim, Homburg, Friedrichsthal, Saarbrücken kentlerinden geçen, bu kentlerdeki etkinliklerde halkla da buluşan 300’e yakın gencin Rêwîtiya Azadî (Özgürlük Yolculuğu) yürüyüşü büyük bir coşku ve kararlılıkla devam etti.

Enternasyonalistler 11’inde

Kürt dostları tarafında İsviçre'nin Basel kentinde başlatılan 8. enternasyonal yürüyüş ise 11 Şubat’ta başladı. Yürüyüşe Almanya, Fransa, İtalya, İsviçre, Katalonya, Bask ülkesi ile Portekiz, Slovenya, Makedonya, Slovakya ve İngiltere’nin aralarında bulunduğu 13 ülkeden 200’e yakın enternasyonalist katıldı.

İmralı’ya kartlar gönderildi

Her üç kol boyunca da konuk olunan kentlerde belediye ve sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yapıldı, 3 yıldır Öcalan’dan haber alınamadığı belirtilerek tecride karşı sessizliğin bozulması istedi. "İmralı’ya 100 bin kart" kampanyası kapsamında da yürüyüş kolları Öcalan’a kartpostallar gönderdi. Yol güzergahı boyunca on binlerce bildiri dağıtılarak 17 Şubat’ta Köln’de yapılacak merkezi eyleme katılım çağrısı yapıldı.

Üç kol Strasbourg’da

Günlerdir Öcalan’ın özgürlüğü için yollarda olan uzun yürüyüşçüler dün ise Strasbourg’da buluştu. Strasbourg’un seçilmesinin nedeni ise bu kentin komplo ve tecritte de sorumluluğu bulunan Avrupa kurumlarının merkezi olması. "Öcalan’a özgürlük" yazılı önlükler ve pankartlarla Strasbourg belediyesi önünde toplanan eylemciler, Avrupa Parlamentosu (AP), Avrupa Konseyi (AK), Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bulunduğu alana doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca "Bijî Serok Apo", "Abdullah Öcalan’a özgürlük" ve komployu protesto sloganları atıldı.

AK ve CPT’ye çağrı

Eyleme çok sayıda Kurdistan kurum temsilcisi ise farklı ülkelerden vekiller, Fransız siyasetçiler de eşlik etti. Avrupa kurumlarının önünde yapılan konuşmalarda tecride karşı uluslararası kurum ve güçlerin sessizlikleri protesto edildi. Paris’ten başlayan yürüyüş kolunda da yer alan Fransa Demokratik Konseyi (CDK-F) Eşbaşkanı Şahin Polat, "25 yıllık esarete dikkat çekmek için 25 gün boyunca yürüyüşümüz devam etti. Bugün Avrupa’nın başkenti Strasbourg’dayız. CPT, AK, İmralı’daki tecrit sisteminin de mimarları. Kendi koyduğunuz yasalara uymaya, etik davranmaya davet ediyoruz sizleri" dedi. Yürüyüş boyunca kendilerine destek olan halka teşekkürlerini ileten Polat, "Cezaevlerinde 80 günü aşkın süredir açlık grevi devam ediyor. Annelerimizin nöbeti sürüyor. Kuzey Kurdistan’daki yürüyüş de Amara’ya vardı. Tüm bu direnişleri selamlıyoruz. 15 Şubat bizim için kara gündür. Bunu kabul etmiyoruz, kınıyoruz. Kürt sorununun çözümü Önderimizin özgürlüğünden ve irademizin tanınmasından geçiyor" dedi.

Aynı amaç için yürüdük

Enternasyonalist kol adına konuşan Alman aktivist Kira Sommerfeld ise "Kürt Halk Önderi Öcalan’dan 34 aydır haber alınamıyor, 25 yıldır da tecrit altında. Dünyanın farklı ülkelerinden enternasyonalistler olarak 5 gün boyunca 'Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kurdistan’a statü' talebiyle yürüdük. Biz enternasyonalistler Güney Amerika’dan Asya’ya, Afrika’dan Avrupa’ya kadar farklı coğrafyalardan bu talep için toplandık. Aynı amaçlar için yürüdük. Kürt Halk Önderi bütün insanlar için büyük bir umuttur. Özellikle ekolojik ve kadın haklarında ortaya attığı fikirler bizim yolumuzu aydınlatıyor" dedi. Avrupa kurumlarına seslenerek, "Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve fikirlerini özgürce dile getirebilmesi için sorumlu davranın" dedi. "Abdullah Öcalan‘ın özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür" diyen Sommerfeld ekledi: "Bir an önce Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve Kürt sorununda demokratik ve siyasal çözüm istiyoruz."

'Önderliğimize borçluyuz'

Gençlik kolunda yer alan Serhat Baran ise şöyle konuştu: "Avrupa’da yaşayan Kürt gençleri olarak Mannheim’dan yola çıkarak 5 gün boyunca Önderliğimizin özgürlüğü için yürüdük. 10 Ekim’de başlatılan Önderlik hamlesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz bu Özgürlük Yolculuğuyla mesajımız nettir: ’Önderimizin fiziki özgürlüğünü talep ediyoruz. En temel mücadelemiz budur.’ Kürt gençleri olarak Önderliğe olan borcumuzu, sorumluluğumuzu yerine getirmek için aralıksız mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu yürüyüşle kalmayacak 15 Şubat’tan sonra da eylemlerimiz yayılarak devam edecek. Avrupa’da yaşayan Kürt gençleri de Önderliğimizi sahiplenmeye davet ediyoruz."

Avrupa kurumları sorumlu

Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi Sözcüsü Sarah Glynn ise "Hepimiz, Öcalan’ın verdiği ilhamla buradayız. Onun fikirleri hepimizin hayatını değiştirdi. Daha iyi bir geleceğe yol sunduğu için bu hareketin bir parçası olduk. Öcalan bize umut verdiği için buradayız ama bu umudu yok etmek isteyenlere karşı mücadele ederek buluyoruz kendimizi" dedi. "Bugün Strasbourg’dayız çünkü mevcut güçlerin merkezi burası. Arkamdaki Avrupa Konseyi, insan haklarını, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğü korumak için kuruldu. AİHM’i yönetiyor, CPT tüm hapishaneleri ziyaret edip denetleyebiliyor. Avrupa genelinden parlamenterler yılda 4 kez bu konseyde buluşuyor ve üye devletleri irdeliyor" dedi.

Kamuoyu yaratmak önemli

Tüm bu kurumları Öcalan için sorumlu davranmaya ve harekete geçmeye çağıran Glynn, "CPT, raporunun tamamını Türkiye’nin izni olmadan yayınlayamasa bile Öcalan’ın durumuna ilişkin açıklama yapmasını, İmralı’ya bir ziyaret daha yapacaklarını açıklamalarını talep ediyoruz" dedi. Kamuoyu yaratmanın önemine de vurgu yapan Glynn, "Geçen oturumda 3 vekil, Öcalan’ın serbest kalmasını ve PKK’nin 'terör örgütü listesi’nden çıkarılmasını istedi. Bu taleplerin daha fazla dile gelmesi, ulusal parlamentolarda dile getirilmesi için daha geniş bir taban desteği oluşturmalıyız. Kısa yol yok. Güçlü bir hareket olmazsa yalnızca sembolik jestler olur, hiçbir şey değişmez" diye konuştu. Glynn konuşmasını, "Öcalan’ın özgürlük mücadelesi ile daha iyi bir dünya mücadelesi bir ve aynıdır" diyerek noktaladı.