Üç tutsak tecritte

• Kırıklar Cezaevi’nde tutsaklar Davut Önder ve Abdullatif Karaaslan dört, Ayhan Azgın ise yaklaşık bir yıldır ayrı bloklarda tutuluyor. Hukuka aykırı şekilde tecride tabi tutulan tutsakların can güvenliğinden endişe duyuluyor.

ERDOĞAN ALAYUMAT / İSTANBUL

 

İzmir Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ndeki tutsaklar Sonuç Gürdeğir, Babek Sami Öztürk ve Aydın Akış ‘Görülmüştür Kollektifi’ne gönderdikleri mektupla cezaevindeki hak ihlallerine dikkat çekti. Cezaevinde ‘ıslah’ adı altında insanlık onurunu kıran uygulamaların dayatıldığını belirten tutsaklar, “Islah’tan kast edilen nedir? Neye göre kime göre ‘ıslah’?” diyerek şunları belirtti: “Eğer yaşamın anlamına denk bir arayış değilse nedir? Bunun aksine iradesi alıkonulmuş, varlığı parçalamakla mevcudiyeti sorgulanır hale gelmiş, benliğine ipotek konulmuş, özüne yabancılaştırılmış ve haliyle olan bitene şartsızca ‘olur’ demekse, bunun literatürdeki karşılığı yalnız devletin verdiği rakamlardan ibaret olan ruhsuz bir bedenin soluk alıp verişi olmaktadır. Bu da bizlerin varlık hakikatine aykırı olarak yaşam ideallerimize yabancılaşmadır.”

Yasal haklar askıda

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan tutsaklara ağır tecrit uyguladığını belirten tutsaklar, cezaevi idaresinin kanunlardaki boşlukları suistimal ederek “inisiyatif” adı altında politik tutsaklara yönelik keyfi uygulamaları sistematik hale getirdiğini kaydetti. Tutsaklar, Kırıklar Cezaevi’nde tutulan Davut Önder ve Abdullatif Karaaslan’ın dört, Ayhan Azgın ise yaklaşık bir yıldır özel bir uygulamaya tabi tutulduğuna dikkat çekti. Mektupta ayrı bloklara yerleştirilen tutsaklara ilişkin şu ifadelere yer verildi: “Bu arkadaşlarımızın can güvenliğine dair duyduğumuz endişeleri ilgili makamlara bildirmemize rağmen bugüne kadar ne Cezaevi Müdürlüğü ne Cumhuriyet Başsavcılığı ne İnfaz Hakimliği ne Adalet Bakanlığı ne de diğer resmi kurumlarca gereken hassasiyet gösterilmiştir. Bizden ayrı bloklarda tutulan bu arkadaşlarımız hukuka aykırı bir şekilde tecride tabi tutulmaktadır. Somut haliyle ifade edecek olursak; yasalarca cezalandırılmış bu üç arkadaşımızın hürriyetleri de kısıtlanıyor. Cezaevi idaresi, keyfi kararlarla bu arkadaşlarımızı sürekli cezalandırıyor ve eziyet görmelerine yol açıyor.” 

71’indeki tutsağa bir yıldır tecrit

Tecrit altındaki tutsaklardan Ayhan Azgın, 71 yaşında; sanal medya paylaşımları nedeniyle tutuklu. İzmir’de 2018'de sanal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınan 29 Mart 2024’te tutuklanan Azgın, bağımsız koğuşunu kabul etmeyince hücreye konulmuştu. Kızı Şilan Azgın, MA’ya babasının can güvenliğinden endişe duyduğunu şu sözlerle ifade etmişti: “Babama sistematik olarak psikolojik işkence uygulanıyor.  Babam oldukça yaşlı. Siyasi koğuşta kalma talebinin kabul edilmesini istiyoruz.  Babama karşı uygulanan özel muamelenin son bulmasını istiyoruz. Bu uygulamalar hukuki değil ve insanlık suçudur. Tutsaklar kendi alanlarında tecrit ediliyor.”

İnfaz yakmalar hızlandırıldı 

Kırıklar’da da cezası bitmiş “şartlı salıverme” koşullarına hak kazanmış birçok tutsağın “iyi halli” olmasına rağmen İdare Gözlem Kurulu kararıyla tahliye olmaları engelleniyor. Kararların subjektif olduğuna dikkat çeken tutsaklar, “Cezaevi Müdürlüğünün karar değerlendirmeleri tamamen subjektif olup haktan, hakkaniyetten uzaktır. Düşman hukuku kapsamına giren siyasi bir karar ve tutumdur” ifadelerine yer verdi.   

 

 

Yayın yasakları sürüyor

Mahpuslar süreli ve süresiz yayınlara ulaşmalarının engellendiğini belirterek, buna son verilmesini istedi. İdari baskı ve sindirme politikalarının bilincinde ve farkında olduklarını belirten tutsaklar, şu mesajı verdi: “Hiçbir şart ve koşul altında bu hukuk dışı uygulamaları kabul etmeyeceğimizi, her şartta siyasi, hukuki ve meşru yaşam hakkı arayışımızı sürdüreceğimiz gibi, tüm bu hukuksuzluklara, dayatmalara karşı durmaktan da geri adım atmayacağımızı belirtiyoruz.”