Üç yıldır hiçbir bilgi yok

İbrahim Bilmez

İbrahim Bilmez

CPT, Türkiye’ye 13-22 Şubat tarihleri ziyaret gerçekleştirdiğini, ancak İmralı'ya gitmediğini açıkladı

  • İmralı'da rehin tutulan Kürt Halk Önderi ile üç tutsaktan 36 aydır hiçbir haber alınamıyor. Görüşme başvurularını reddeden, mektup dahil hiçbir iletişime izin vermeyen Türk iktidarı, ne avukat ve ailelere bilgil veriyor ne de açıklama yapıyor.
  • Türkiye'de yargıyı ve idari makamları zorlayan Asrın Hukuk Bürosu, 15 Şubat'ta bir kez daha CPT'ye de başvurdu. Durumu bir kez daha izah eden avukatlar, CPT’den hem raporunu açıklaması hem de yeni bir ziyaret gerçekleştirmesini istedi.
  • Asrın Hukuk Bürosu'ndan İbrahim Bilmez, CPT’nin Türkiye'ye gidip İmralı'yı ziyaret etmemesinin, Türk hükümetinin hukuksuzluğuna göz yumması anlamına geldiğini belirterek, "Hükümet, CPT’nin bu tavırlarından cesaret alıyor” dedi.

İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında rehin tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan, haber alınamama hali 36. ayına girdi. Avukatlarıyla 27 Temmuz 2011’den sonra görüştürülmeyen Abdullah Öcalan, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde 8 Kasım 2018’de başlatılan ve tüm cezaevlerine yayılarak 200 gün süren açlık grevleri sonucunda 2019'da avukatlarıyla 5 görüşme gerçekleştirebildi. Abdullah Öcalan’ın avukatlarının 7 Ağustos 2019’da gerçekleştirilen son görüşme sonrası yaptığı tüm başvurular reddedildi. Ailesiyle en son 3 Mart 2020'de yüz yüze görüşme gerçekleştirebilen Abdullah Öcalan’dan, son olarak kardeşi Mehmet Öcalan ile 25 Mart 2021 yaptığı kesintili telefon görüşmesinden bu yana haber alınamıyor. Diğer üç tutsaktan üç yıldır hiçbir haber alınamıyor, iletişim sağlanamıyor.

İmralı’da uluslararası hukuk literatüründe “incommunicado” olarak geçen mutlak tecrit hali devam ederken, avukat ve ailelerin girişimleri de sürüyor. Asrın Hukuk Bürosu avukatları ile aileler, her hafta görüşme talebiyle hem Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı hem de İmralı Cezaevi Müdürlüğüne yeni başvurularda bulunuyor. Abdullah Öcalan ile son temasın sağlandığı 25 Mart 2021'den bu yana Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına ve İmralı Cezaevine 356’sı avukat, 158’i aile olmak üzere toplam 514 başvuru yapıldı. Tüm başvurular, ya yanıtsız bırakıldı ya da gerekçesi belirtilmeyen “disiplin” adı altında verilen cezalarla reddedildi.

Başvuru yapılırken Türkiye'deydi

Asrın Hukuk Bürosu, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan ve 36 aydır haber alınamayan müvekkilleri Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş için 1 Kasım 2023 ile 31 Ocak 2024 tarihlerini kapsayan gelişmelere dair 15 Şubat’ta Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) başvuru yaptı. “İncommunicado” (iletişimsizlik) haline dikkat çekilen başvuruda, işkence yasağını sistematik şekilde ihlal eden tutulma koşulları, deprem, açlık grevleri ve meydana gelen diğer gelişmelerle ilgili bilgilendirme ve talepler yer aldı. 

Başvuruda, 1 Kasım 2023 ile 31 Ocak 2024 tarihlerini kapsayan sürede 26 avukat ve 13’ü aile görüş başvurusu olmak üzere toplam 39 başvurunun yapıldığı bilgisine yer verildi. Başvuruda, müvekkilleri tarafından tek bir mektubun dahi kendilerine ulaştırılmadığını belirten avukatlar, İmralı’ya gönderilen mektupların ise akıbetinin bilinmediğini aktardı. Avukatlar, aynı şekilde telefon görüşme haklarına dair de bir gelişmenin yaşanmadığını kaydetti. Başvuruda, görüş başvurularının 2018'den bu yana en az 18 “disiplin” adı altında cezanın verilerek engellendiği belirtilerek, 19 Ocak 2024'te verilen “disiplin” cezasının bitmesine rağmen yapılan aile başvurularına yanıt verilmediği ifade edildi.

CPT İmralı'ya gitmedi

Gemlik’te meydana gelen depremlerin yarattığı kaygıların arttığı belirtilen başvuruda, bu yönlü yapılan girişimlerin de sonuçsuz kaldığına yer verildi. Başvuruda, hak ve hukuk örgütlerinin İmralı’ya gitmek için başvuruları da hatırlatıldı. CPT’nin sorumluluklarının hatırlatıldığı başvuruda, CPT’nin İmralı’ya yeni bir ziyaret gerçekleştirmesi istendi.

Başvuruya yanıt vermeyen CPT, Türkiye’ye 13-22 Şubat tarihleri ziyaret gerçekleştirdiğini, İmralı Adası’nı ziyaret etmediğini açıkladı. 

Hükümet, CPT'den cesaret alıyor

CPT'nin açıklamasına tepki gösteren Asrın Hukuk Bürosu ise bu durumun kabul edilemez olduğunu açıkladı. Asrın Hukuk Bürosu'ndan avukat İbrahim Bilmez, Türkiye’ye gelmesine rağmen İmralı’yı ziyaret etmeyen CPT’nin bu tutumuyla Türkiye’yi tecrit konusunda cesaretlendirdiğini söyledi. Bilmez, 15 Şubat'ta  tam da CPT’nin Türkiye’de olduğu tarihte başvuru yaptıklarını hatırlatarak, “Yaptığımız başvuruda, İmralı’yı ziyaret etmelerini, gerekiyorsa Türkiye hakkında açıklamalarda bulunmalarını istemiştik. Türkiye’nin CPT’nin tavsiyelerini yerine getirmediğini de belirtmiştik” dedi.

Bilmez: Kaygılarımızı arttırdı

Avukat Bilmez, Ocak'ta Strasbourg’da CPT ile görüştüklerini ve müvekkillerine dair kaygılarını da aktardıklarını hatırlatarak, “Haber alınamama halinin artık dayanılmaz bir noktaya geldiğini aktardık. Neredeyse üç yıl oluyor ve kaygılarımız artıyor giderek. Üstelik bu sadece bizim kaygımız değil, Kürt halkının da bu yönlü kaygıları arttı. Bunların hepsini görüşmemizde de iletmiştik. Hem İmralı’daki durumu detaylı bir şekilde aktardık hem de İmralı’yı ziyaret etmelerini istedik” diye konuştu.

Hukuksuzluğa göz yumuluyor

CPT’nin İmralı’yı ziyaret etmemesinin kabul edilemez ve anlaşılamaz bir durum olduğunu vurgulayan Bilmez, şöyle devam etti: “Üç yıldır hiç kimsenin gidemediği, hiçbir şekilde haber alınamayan, tecridin artık işkence boyutuna vardığı bir hapishaneden bahsediyoruz. Böyle bir hapishane varken bu ülkede, CPT’nin gidip bu hapishaneyi ziyaret etmeden başka yerleri ziyaret etmekle yetinmesi, Türkiye’nin işini kolaylaştırmaktan başka bir şey değildir. Türkiye’nin hukuksuz tavırlarına göz yummaktır.”

Türkiye’nin CPT’nin bu tavırlarından cesaret aldığının altını çizen Bilmez, “Bu durum tecridi daha da derinleştiriyor ve bu duruma son verilmesi gerekiyor. Biz de CPT’ye yapacağımız başvurularda eleştirilerimizi ileteceğiz” diye konuştu.

 

* * *

CPT'den talep edilen nedir?

Asrın Hukuk Bürosu, etkili, şeffaf ve sonuç alıcı soruşturma yükümlülüğü iç hukukta sorumlular tarafından yerine getirilmese de CPT'nin artık kamuoyu nezdinde şeffaf, etkili bir yaklaşım geliştirmesi gerektiğini belirterek, "Teoride olduğu gibi uygulamada da güvenilirliğin oluşturulması elzemdir. İnsan onuruna uygun iyileştirmelere yol açılmadıkça caydırıcı hiçbir etkinin kalmayacağı CPT'nin malumu olmalıdır. İnsanlık dışı ve kötü muamele karşısında katı bir tutum sergilenmelidir. Bu işkence yasağının mutlak olmasının açık gereğidir” diyor.

Avukatlar, taleplerini şu sözlerle sıraladı:

* Mevcut tutulma koşullarının insan onuruna uygun hale getirilmesi,

* Avukat ve aile ziyaretleri başta olmak üzere dış dünya ile bağlarını sağlayacak, koruyacak tüm haberleşme haklarının yerine getirilmesi ve sistematik yasa dışı yasaklamalara son verilmesi için gerekli tüm girişimlerde bulunması,

* İmralı’da mevcut koşullar 22 Eylül 2022 tarihli ziyaretinizden bu yana belirsizlik içerisinde devam etmektedir. Bu belirsizlik ile genel tüm gelişmeler doğrultusunda komitenizce İmralı Ada Hapishanesi’nin yeniden ziyaret edilmesini talep ederiz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.