Ücretler resmi enflasyonun altında

  •  TÜİK'e göre ücretler, resmi enflasyonun çok altında kaldı. Saatlik kazanç artışı yıllık yüzde 56,2 oldu, resmi enflasyon ise yüzde 78,6. Resmi gıda enflasyonu da yüzde 94 olarak açıklanmıştı.

TÜİK verilerine göre saatlik işgücü maliyeti 2022 yılı 2. çeyreğinde yıllık yüzde 56,9 arttı; böylece işçinin ücret artışının bu çeyrekte resmi enflasyonun altında kaldığı görüldü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün Nisan-Haziran 2022 dönemine ait 2. çeyrek İşgücü Girdi Endeksleri’ni açıkladı. Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, 2022 yılı 2. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 56,2 arttı. Sanayi sektöründe yüzde 57,7, inşaat sektöründe yüzde 57,9 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 53,9 arttı. Endeks bu çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 10,1 arttı. 

Buna göre; ikinci çeyrekte işçilerin brüt temel ücret ve maaş ödemeleri ile ücret niteliğindeki düzenli kazançları, fazla çalışma ödemelerini ve düzensiz kazançları kapsayan saatlik kazanç endeksindeki artışın resmi enflasyonun altında kaldığı görüldü. TÜİK'e göre; tüketici enflasyonu Haziran'da 78,62 olarak belirlenmişti. ENAG'a göre ise yüzde 170'in üzerinde. 

Tarımsal girdide yeni rekor

TÜİK, dün çiftçilerin tarımsal faaliyetlerini gerçekleştirmek için satın aldığı girdilerin maliyet unsurundaki değişkenliğini izlemek için kullandığı Tarım-GFE’nin Haziran istatistiklerini de açıkladı.

Tarım-GFE’de (2015=100), Haziran'da bir önceki aya göre yüzde 7,92, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 81,07, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 134,96 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 70,89 artış gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 72,30, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 145,32 artış gerçekleşti.

Gübre ve enerji fırladı

Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar, sırasıyla yüzde 233,89 ile gübre ve toprak geliştiriciler, yüzde 228,03 ile enerji ve yağlar oldu. Aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar da sırasıyla yüzde 20,71 ile enerji ve yağlar ve yüzde 7,26 ile hayvan yemi oldu. 

Yurt dışı üretici rekor tazeledi

TÜİK, dün ayrıca Temmuz 2022 dönemine ait Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi verilerini açıkladı. Buna göre; üretimi yapılan ve yurt dışına satılan ürünlerin üretici fiyatlarındaki değişimi ölçen YD-ÜFE, Temmuz'da bir önceki aya göre yüzde 0,66, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 36,19, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 111,34 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 81,69 artış gerçekleşti. Yurt dışı üretici enflasyonu ilk olarak Şubat'ta üç haneyi görmüştü.

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 110,75, imalatta yüzde 111,34 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 124,56, dayanıklı tüketim malında yüzde 94,23, dayanıksız tüketim malında yüzde 95,60, enerjide yüzde 271,73, sermaye malında yüzde 96,62 artış olarak gerçekleşti.

Petrol iki katından fazla

Kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 271,73, kimyasallar ve kimyasal ürünler yüzde 136,60, ana metaller yüzde 134,31 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.    ANKARA

 

Risk primi arttı, tahvil getirileri düştü

Türkiye'nin risk primi 800 baz puanın üzerini test etti. Tahvil getirilerinde sert düşüş yaşandı. Dolar/TL 18.10'un üzerine yerleşti.

Merkez Bankası'nın kredi düzenlemesinin ardından Türkiye'nin risk primi ilk işlem gününde 800 baz puanın üzerini test etti. Bu rakam 29 Temmuz'dan bu yana görülen en yüksek seviye olarak kaydedildi. TCMB, Cuma günü daha önce sinyalini verdiği gibi bazı ticari kredi faizlerini düşürmeyi aynı zamanda ise bu kredilerin büyümesini sınırlandıracak adımları açıklamıştı.

Geçen haftaki faiz indirimi kararının ardından 18.15'i test eden dolar/TL, haftaya 18 üzerinde baskı altında kalarak başladı. Dolar/TL, dün 18.12 civarında işlem gördü. Euro/TL ise 18.13'ten alıcı buldu.

TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı Nisan'dan bu yana yüzde 18, yıl başından bu yana yüzde 27 oldu. Geçen yıla göre ise kayıp yüzde 40'ı aştı.

Türkiye'nin kredi risk primi de Temmuz ortasında 900 baz puan ile en yüksek seviyesini kaydederken, 11 Ağustos'ta 650 baz puan ile dip yapmıştı.

İki yıllık tahvil getirisi, Cuma günü son işlemdeki yüzde 17.62'den yüzde 14.02'ye kadar geriledi. Böylece 2 yıllık gösterge tahvil getirisi 360 baz puan düştü. 10 yıllık tahvil getirisi de yüzde 16.93'ten yüzde 14.19'a kadar geriledi. Böylece 10 yıllık gösterge tahvil getirisi 274 baz puan düştü.

 

Vergilerde düzenleme talebi

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, gelir vergisi tarife basamakları ve oranlarında işçiler lehine düzenleme yapılmasını talep etti.

Asgari ücret kadar olan gelirlerinin vergi dışı bırakılmasının yanında, ücretler üzerindeki gelir vergisi dilimlerinin işçiler lehine düzenlenmesinin de temel istekleri arasında yer aldığını belirten Atalay, şöyle konuştu: “Aylık 8 bin lira brüt ücreti olan bir işçinin geliri, kesintiler nedeniyle Ocak'ta net 6 bin 395 liraya düşüyor. Aynı çalışanın ücreti, asgari ücret kaynaklı vergi istisnası artmasına rağmen 6 bin 52 liraya geriliyor. Yani bu çalışan yıl sonuna geldiğinde aylık bin 948 lira vergi ve SGK kesintisi ödüyor. Bu da ücretinin yaklaşık dörtte birine karşılık geliyor. Bu da gösteriyor ki işçiler ücretleri üzerinden adaletli olmayan bir vergilendirmeyle karşı karşıyalar. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranlarında işçiler lehine düzenleme yapılmalı. 16 milyon çalışan, aileleriyle birlikte yaklaşık 50 milyon kişi hükümetten bu konuda da vergi kolaylıkları bekliyor.”

Ergün Atalay, anayasanın 73. maddesindeki, “Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür” hükmüne dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Ocak 2010'da geçerli olan gelir vergisi tarifesinin asgari ücrete oranı 12,07 katı iken, 2022’ye kadar geçen sürede bu oran gittikçe azaldı. Bu yılın Ocak ayına geldiğimizde 6,39 katına kadar gerilemiş ve işçi üzerindeki vergi baskısı artmıştır. Asgari ücretin üzerinde gelir elde eden çalışanlar, gelir vergisi tarifesinin yılın başında ve yıllık belirlenmesi nedeniyle bir üst dilime daha erken girerek, daha çok vergi ödemek ve daha az ücret almak zorunda kalıyor.”

Atalay, en önemli sorunlarından birinin, kayıt dışı istihdam olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: “Kayıt dışı sorunu çözülmeden sosyal diyalogun tesis edilmesi, iş kazalarının önlenmesi, iş güvencesinin sağlanması ya da diğer sorunlarımızın çözülmesi mümkün değil. Önümüzdeki yasama döneminde, sendikalarla müzakere edilerek, darbe anayasasının sendikal haklar üzerindeki olumsuz etkisini ve örgütlenmenin önündeki engelleri ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmalı. Asgari ücretlinin, emeklilerin ve tüm işçilerin alım gücü korunmalı, EYT’lilerin mağduriyetleri giderilmeli, taşeron işçiler kadroya alınmalı, geçici işçilerin hakları verilmelidir.” 

 

10 bine yakın hekim ayrıldı

Genel Sağlık İş Başkanı Dr. Derya Uğur, salgın sırasında getirilen istifa yasağının kalkmasının ardından emekliye ayrılan ve istifa eden doktor sayısının yaklaşık 10 bin kişiye ulaştığını açıkladı. Uğur, İstifa eden ya da emekliliğini isteyen doktorların önemli bölümünü uzman hekimlerin oluşturduğunu söyledi.

2002'de yurt dışına gitmek için belge isteyen doktor sayısı 59 iken; Ocak 2022'de 197, Şubat'ta 157, Mart'ta 213, Nisan'da 214, Mayıs'ta 161, Haziran'da 229, Temmuz'da 231 olmak üzere bin 402'ye ulaştı. Sözcü'ye konuşan Genel Sağlık İş Başkanı Dr. Derya Uğur, şunları söyledi: “Acil tıp, beyin ve sinir cerrahisi, anesteziyoloji ve reanimasyon, genel cerrahi, çocuk sağlığı ve hastalıkları, kadın hastalıkları ve doğum gibi kritik branşlardan yurtdışına gidenlerin sayısında dikkat çeken artış gözleniyor.

Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) tercihlerinde beyin ve sinir cerrahisi, kadın hastalıkları ve doğum, kalp-damar cerrahisi gibi branşlarda tercih sayısının son derece azaldığı göz önüne alınırsa durumun ciddiyeti daha iyi anlaşılır. Yurt dışına gitmek için başvurular bu şekilde devam ederse bu yıl sayının 3 bini bulacağını tahmin ediyoruz. Hekimler tüm zorluklarına rağmen onlarca yıl emek verdikleri mesleklerini bir kenara bırakarak, ‘yaşama haklarını' tercih etme zorunda kalıyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.