Ulusal birlik ruhuyla Dortmund’a
Yurt Dışı Haberleri —

Kürt Kültür Festivali
- KCDK-E Eşbaşkanı Engin Sever, Dortmund’da yapılacak Uluslararası Kürt Kültür ve Sanat Festivali’ne katılım çağrısı yaptı: “Bu festival, Kürt ulusal birliğinin kültürel zemin ve diriliş alanıdır. Festivali ulusal bir ruhla gerçekleştirirsek halkımıza da güçlü moral veririz.”
- “Rojava Devrimi’yle dünya kamuoyu Kürtleri daha yakından tanıma arayışına girdi. Avrupa’da önemli bir Kürt sempatisi oluştu. Festival ayrıca Avrupa halklarının da Kürt kültürünü tanımasına katkı sunuyor. Herkes rengi, dili, kıyafeti ve kültürüyle 13 Eylül’de Dortmund’a gelsin.”
HAKAN TÜRKMEN
33’üncü Uluslararası Kürt Kültür ve Sanat Festivali, 13 Eylül’de Almanya'nın Dortmund kentinde Remydamm/Victor-Toyka Str. 44139 Dortmund adresinde düzenlenecek. "Özgür Önderlik ile Demokratik Toplumu İnşa Edelim, Kültürümüze Sahip Çıkalım!" şiarıyla gerçekleştirilecek festival, Kürt diasporası açısından yalnızca bir kültürel etkinlik değil, aynı zamanda bir kimlik, direniş ve birlik mesajı olarak öne çıkıyor.
KCDK-E Eşbaşkanı Engin Sever, bu yılki festivalin diasporadaki Kürt halkının diline, kültürüne ve sahip çıkma mücadelesinde önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Gazetemize konuşan Sever, festivalin önemini şu sözlerle dile getirdi: “Kürt halkı, göç etmek zorunda kaldığı ülkelerde asimilasyon ve kültürel soykırıma karşı bu tür etkinliklerle direniş sergiliyor. 1992’de Duisburg’da düzenlenen ilk festivalden bu yana coşkusunu hiç kaybetmedi. Özellikle 1990’lı yıllarda Avrupa’ya zorunlu göç eden ve geri dönüş umudunu taşıyan Kürtler, bölgedeki savaş ve baskılar nedeniyle burada kaldı. Bugün Avrupa'da 3. ve 4. kuşak Kürtler yaşıyor, bu genç neslin kimliğini kaybetmeden büyümesinde festivallerin büyük rolü oluyor.”
Bu yıl ruhu farklı olacak
Bu yılki festivalin siyasi ve kültürel atmosfer açısından farklı olduğunu söyleyen Engin Sever, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı "Demokratik Toplum ve Barış” çağrısına işaret etti. “Özgür Önderlik ile Demokratik Toplumu İnşa Edelim, Kültürümüze Sahip Çıkalım!” sloganının Kürt Halk Önderi’nin çağrısından esinlenerek belirlendiğini söyledi.
Sever, “Halkın ciddi bir şekilde kenetlendi. Aylar öncesinden başlayan hazırlıklar tamamlandı. Festivallerimiz yalnızca bir kültürel buluşma değil, aynı zamanda Kürt halkının kimliğine ve varoluşuna dair bir irade beyanıdır. İrade beyanıyla uluslararası kamuoyuna güçlü bir mesaj vereceğiz. Ayrıca Kürdistan ve Avrupa’daki siyasi parti temsilcilerinin mesajlarını paylaşacağız” dedi.
Etkinlik dolu program
Festivalde 4 parça Kürdistan’ı temsilen sanatçılar sahne alacak. Almanya’da tanınmış isimlerin yanı sıra, Kürdistan’ın dört parçasından gelen birçok sanatçı şarkılarını seslendirecek. Öte yandan, folklor gösterileri, Kürt köyü konseptinde bir alan düzeni, çocuk çadırları, yöresel yemek stantları ve geleneksel kıyafetlerle yapılacak sergilerle çok yönlü bir kültürel atmosfer yaratılacak.
Ulusal birlik vurgusu
Engin Sever, şöyle devam etti: “4 parçadan gelen halkımız kültürleriyle, renkleriyle, kıyafetleriyle, müzikleriyle bir araya gelerek dünya kamuoyuna güçlü bir mesaj verecek. Bu, Kürt ulusal birliğinin kültürel zeminidir. Ayrıca Avrupa’daki Kürt gençlerinin kimliğini tanıma ve sahiplenme fırsatı bulduğu, entegrasyon politikaları altında kimliğinden uzaklaştırılmaya çalışılan genç nesil için ‘kültürel diriliş’ alanıdır.”
Avrupa kamuoyunun Kürt kültürüne ilgisinin arttığını ifade eden Sever, ‘’Rojava Devrimi’yle dünya kamuoyu Kürtleri daha yakından tanıma arayışına girdi. Avrupa’da ciddi bir Kürt sempatisi oluştu. Bu festival, Avrupa halklarının da Kürt kültürünü tanımasına katkı sunuyor. Eğer bu festivali ulusal bir ruhla gerçekleştirirsek halkımıza da güçlü bir moral vermiş oluruz” ifadelerini kullandı.
Yüzlerce otobüs yola çıkacak
Engin Sever, son olarak Kürt halkı ve dostlarına şu çağrıyı yaptı: “Şu an yüzlerce otobüs hazır. Katılmak isteyenler derneklerimiz aracılığıyla festival alanına gelebilir. Kuzey Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya ve İsviçre’den kitlesel katılım bekliyoruz. Tüm yerel meclislerimize, federasyonlarımıza ve kurumlarımıza çağrımızdır; hiçbir Kürt festivalsiz kalmasın! Herkes rengi, dili, kıyafeti ve kültürüyle 13 Eylül’de Dortmund’a gelsin.”









