Ulusal ve yurtsever tavır daveti

  • KNK’nin düzenlediği 'Türk Devletinin İşgalciliğine Karşı Ulusal Tavır Çalıştayı’nın sonuç belgesi yayımlandı. Kürdistani güçlerin işgalciliğe karşı en üst düzeyde tavır alarak, yurtsever ve ulusal savunma etrafında büyük ve güçlü bir direniş sergilenmesi gerektiği vurgulandı.

 

Güney Kürdistan’ın Metîna, Zap ve Avaşîn bölgelerine Türk devletinin işgal saldırıları sürerken Kürdistan’ın dört parçasından parti, örgüt, aydın, sanatçı ve gazeteciler, ulusal bir tutumun belirlenmesi için Kürdistan Ulusal Kongresi’nin organize ettiği çalıştayda bir araya geldi. 200’den fazla ismi 15 Mayıs’ta buluşturan online çalıştayda sadece Başûr değil, Bakûr ve Rojava’da da yürütülen işgal ve imha saldırılarının püskürülmesi için acilen ulusal-ortak bir Kürt tavrının oluşmasının önemine dikkat çekildi. Çalıştayın sonunda hazırlanan “Türk Devletinin Saldırı ve İşgaline Karşı Ulusal ve Yurtsever Tavır” belgesi yayımlandı.

Türk devletinin saldırılarının amacı ve gerillanın direnişinin özetlendiği belgede, özenle ve acil bir şekilde tüm Kürdistan halklarına ve demokratik hümaniter dünyaya şu çağrılar yapıldı:

*  Ermeni Soykırımı'nın yıl dönümünde (24.04.2021) başlatılan Güney Kürdistan'a yönelik saldırıyla verilen mesaj, soykırımın tekrarlanmasıdır. Kürt halkını da soykırımdan geçirmek istiyor. Çalıştay bileşenleri olarak Türk devletinin bu vahşi tutumuna büyük hassasiyetle yaklaşıyor, tüm imkanımızla karşı duruyor ve Halk Savunma Güçleri’nin yanında olduğumuzu belirtiyoruz.

*  Kürdistanlı güçlerin ittifaktan uzak oluşu, hem Kürdistan kazanımlarını zayıflatıyor hem de düşman cephesinin önünü açıyor. Bu durum Kerkük, Xaneqîn ile Şengal'in işgali döneminde açıkça görüldü. Ancak Kobanê savunması ve başarısında da görüldüğü üzere Kürtler arası ittifak düşman saldırılarını kırmakla birlikte başarıyı da sağlıyor. Çalıştay, Kürt güçleri arasındaki ittifakı, varlık yokluk düzeyinde değerlendirerek, ulusal birliğe tekrar çağrıda bulunuyor.

*  Kürdistan ve ülke dışında gerillalara büyük destek sağlanmalı ve Kobanê savunması sıcaklığıyla işgalci Türk devletinin Güney Kürdistan'a yönelik saldırısına karşı durulmalı. Bu temelde ülke ve ülke dışında birlik ve ulusal diplomasi için yoğun çaba sarf edilmelidir.

*  Çalıştay, işgalci Türk devletinin saldırısına karşı yurtsever ve ulusal seferberliğe çağrıda bulunuyor, tüm Kürdistanlıları gece gündüz her türlü yol yöntem ile çalışmaya, eylemlere katılmaya ve direniş güçlerinin yanında durmaya çağırıyor.

*  Çalıştay, Kürdistan Bölgesi Başkanlığı, Parlamento ve hükümetini, Türk devletinin saldırı ve işgaline karşı çıkmaya ve Türk ordu güçlerinin Güney Kürdistan'dan çıkarmaya çağırıyor.

*  Çalıştay, Irak’ı da Saddam Hüseyin döneminde Türkiye ile sınırları geçmeye dair yapılan anlaşmaları iptal etmeye, Türk devletinin Güney Kürdistan'daki işgaline karşı itirazını dillendirmeye, Irak hava sahasını Türk savaş uçaklarına yasaklamaya ve Irak sınırları içinde bulunan Türk devleti güçlerinin çıkarılması için pratik tedbir almaya çağırıyor.

*  Çalıştay, Arap Birliği devletlerine de Türk devletinin Güney Kürdistan'a yönelik işgal ve saldırılarına karşı çıkmaya, tavır takınmaya ve kınamaya çağırıyor.

*  Çalıştay, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ile tüm ilgili güçleri, Türk devletinin Kürt halkına yönelik saldırılarına karşı sessiz kalmamaya ve tutum sergilemeye çağırıyor.

*  Çalıştay, Kürt halkının dostlarına, demokratik kamuoyuna ve vicdan sahibi herkese şu çağrıda bulunuyor: Kobanê, Efrîn, Girê Spî ile Serêkaniyê savaşında iyi bir tutum sergilediniz. Sizden bu tutumu şimdi de göstermenizi bekliyoruz. Kürt halkının sizlerin dayanışmasına ihtiyacı var.

*  Çalıştay, Kürdistanlı ve Kürdistan dostlarından Türkiye ile ekonomik ilişki geliştirmemeleri ve Türkiye turizmini boykot etmeyi bekliyor.

*  Türk devleti işgal ve saldırılarına karşı ortak çalışma yürütülmesi ve alınan kararların pratiğe geçirilmesi amacıyla en üst düzeyde 'Kriz Masası' oluşturuluyor. Masa, ülke ve bölgelerde alt komite ve gruplarını oluşturacak.

* Çalıştaya katılan tüm şahsiyet ve temsilciler olarak Türk devletinin işgal ve saldırılarına karşı tutum aldığımızı ve Halk Savunma Güçleri’ne sahip çıktığımızı tekrar belirtiyor ve şunu vurguluyoruz: Metîna, Zap ve Avaşîn alanlarının korunması tüm Kürdistan'ı savunmaktır. Bizler tüm imkanlarımızla bu direnişe sahip çıkacağız. Aynı tutumu, tüm Kürdistani parti, örgüt, şahsiyet ve Kürdistan halkından da bekliyoruz.  BRÜKSEL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.