Ünsal: Ölmemizi bekliyorlar

.

.

  • Ölüm orucundayken hastaneye kaldırılan Av. Aytaç Ünsal, Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu’na gönderdiği mektupta, ölmelerinin beklendiğini söyledi.

 

Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu, “Adil yargılanma” talebi ile ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumuna dikkat çekmek amacıyla Beyoğlu ilçesinde bulunan İstanbul Barosu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Koordinasyon bileşenlerinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Hüda Kaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, bağımsız milletvekili Ahmet Şık ile çok sayıda hukukçu ve yurttaş katıldı. Koordinasyon adına açıklama yapan avukat Nergis Tuba Aslan, Timtik ve Ünsal’ın sağlıklarının her geçen gün kötüye gittiğine dikkati çekti.

Timtik ve Ünsal’ın tutuldukları hastanelerin yöneticilerini ve doktorlarını meslek etiğinin gereklerini yerine getirmeye çağıran Aslan, “Ebru ve Aytaç'ın sağlık raporlarını avukatlarından gizliyorsunuz. Bu suçtur! Sizin göreviniz bireyleri zorla müdahale ile tehdit etmeyi değil, aksine insan onuruna sahip çıkmayı içerir” ifadelerini kullandı.

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise "İki avukat arkadaşımız adil yargılanmadılar. Savunma hakları gözetilmedi. İtirafçı sanıkların beyanlarıyla hızla mahkum edildiler. İstinaf mahkemesi duruşma yapmadı. Yargıtay dosyayı bekletiyor” diye konuştu. Timtik ve Ünsal’ı yaşatmak için herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğinin altını çizen Tanrıkulu, “Ölüm orucuyla ölmek vicdani olarak en ağır yüktür. Hele insanların gözü önünde bunun gerçekleşmesine sessiz kalıyorsanız, bu vicdani yük sizi takip eder. O nedenle gelin inisiyatif kullanın. Hukuksal sorumluluklarınızı yerine getirin. Bu arkadaşların ölmemesi için bir adım atın. Bu iki genç arkadaşımız yaşasınlar. İstedikleri sadece adil yargılanmak. Buna ilişkin olarak güvence vermek çok zor değil. Bir adım atılırsa bizler güvencesi oluruz” dedi.

Daha sonra söz alan Ünsal’ın eşi Didem Baydar Ünsal, öfkelerini dizginleyebilmelerinin çok zor olduğunu ifade ederek, “Çünkü sabrın mesafesi daralıyor. Devletin yetkilileri iki insanın ölümüne göz yumuyor, sessiz kalıyor. Hukuktan biraz olsun anlayan herkes onları nasıl bir hukuksuzluğun buraya getirdiğini çok iyi biliyor. Buradan bir kez daha insanlık adına suç duyurusunda bulunuyoruz. Yalnızca hukuk uygulanırsa iki avukat, iki insan ve insanlık ölmeyecek” dedi.

Açıklamada Aytaç Ünsal’ın Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden gönderdiği mektup okundu.

Ünsal’ın kaleme aldığı mektuptan bazı bölümler şöyle: "Hasta değilim, tedavi kabul etmiyorum. Taburcu edilmeliyim. Eğer doktorlar ve hastaneye yönetimi görevini yapmış olsa hastanede bir tecrit hücresinde tutsak edilmem. Taburcu edilip hapishaneye gönderilirsek, ardından tahliye edilebilirsek bu hukuksuzluk kısmen aşılmış olacak ve sorunun çözümü gündeme gelecek. Burada sağlığımızın bozulmasına ve belki de ölümümüze neden olacaklar. İnsan hapsetmek için bile yapılmamış bir tecrit hücresinde, sağlığımızın her gün nasıl bozulduğunu kendileri görüyorlar. 'Hapishanede kalamazlar' denilen insanları mahkum koğuşunda tutarak yaşam hakkımıza kastediyorlar. Bu hukuksuzluğun sürmesini sağlayarak ölmemizi bekliyorlar."

Açıklama, sloganlar eşliğinde son buldu.

İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.