Uyuşturucu karteli reisi müslüman Erdoğan!

Forum Haberleri —

Türkiye'nin belgelerle ortaya dökülen uyuşturucu gerçeği tek bir şeyi ifade eder; Erdoğan büyük bir uyuşturucu kartelinin reisidir. Türkiye’yi bir anonim şirketi gibi yönetmektedir. Ki uyuşturucu aleminde buna uyuşturucu karteli denilmektedir.

CİHAN EREN

Birçok defa Türk İslam sentezini tarif etmeye, tanımlamaya çalışmıştık. Bu İslamcılığın dini kullanarak milliyetçilik yaptığını yazmıştık. Halkları, daha çok da Türk halkını ahlaktan düşürerek yozlaştırdığını ve çürüttüğünü ifade etmeye çalışmıştık. Bu dinciliğin, toplumu özel savaş politikalarıyla yönetme silahı olduğunu belirtmiştik. İşte uyuşturucu ve silah kaçakçılığı bu özel savaş devletinin ve iktidarının temel gelir kaynağıdır.

Bilindiği gibi Erdoğan ve AKP iktidarı döneminde İstanbul dünyada eroinin en çok kullanıldığı ikinci, Adana ise üçüncü kenti olmuş. Herkesin bildiği bu sırın açıktan konuşulması ve tonlarca kokainin Türkiye’ye gelmek üzereyken yakalandığının açığa çıkmasıyla, göstermelik uyuşturucu operasyonları yapılarak üstü örtülmeye çalışıldı.

Bir gerçeğin üstünü örtmek, İslam'a göre küfür ve bunu yapanlara kafir denir. Bunu en iyi Müslüman olduğunu iddia eden Erdoğan ve AKP’lilerin bildiği kesindir. İslam'a göre gerçeğin üstünü örten kafirse, ticarete bir gerçeğin üstünü örtene ne ad verilir? Sahtekâr, kaçakçı, hırsız tabi ki. Peki tonlarca kokaini binlerce kilometrelik deniz yolundan üstünü örterek, gizleyerek başka bir malmış gibi ülkeye sokanlara nedir? Tabi ki uyuşturucu karteli. Çünkü ancak bir kartel böyle bir işi başarabilir. Ve ancak bu kartel devletse bu işi yıllarca gizleyebilir.

Peki Türkiye Müslüman Erdoğan ve AKP iktidarı döneminde neden ve nasıl bu hale geldi? Bu soruya, tam ve doğru yanıt verebilmek için, Türkiye'de iktidara gelmenin ve iktidar sürmenin Kürt düşmanlığından geçtiğini bilmeyi gerektirir. Çünkü Türk devletinde iktidar olmanın bir tek kanunu vardır. Halen bunu anlamayan ya da anlamak istemeyenlerin de bir biçimde destek verdiği ve uygulanmasına hizmet ettiği bu kanun, Kürt inkar ve imhasını kabul etmek, Kürt soykırımını sürdürmektir. Kürt halkına düşmanlık etmeyenlerin Türklük derecesinin tartışıldığı bir ülkede, başka bir kanundan bahsetmek mümkün olamaz. Peki bunun uyuşturucu karteli olmakla ne ilişkisi var denilecektir. Çok açık; Kürdistan'da yürütülen savaşa para bulmak.

2015’ten sonra Erdoğan ve AKP’nin MHP, Ergenekoncular, Ağar, Çiler ve Soylu tayfasıyla ittifak kurması demek, aynı zamanda Kürdistan'da sürdürülen savaşa para bulmak için eroin, kokain satışına başlamak demektir. Bunun bir diğer anlamı, uyuşturucuyla zengin olmak isteyenlerin Kürtlere karşı savaş açmasıdır. Bu ortaklığın Kürtlerle savaşmak demek olduğunu ve bu savaşın da ancak uyuşturucudan elde edilecek parayla yürütülebilineceğini Erdoğan ve önde gelen AKP’lilerin bilmediğini düşünmek, saflıktan öte aptallık olur. Erdoğan'ın Soylu’ya arka çıkması, MHP ile yola devam etmesi bu işin içinde olduğunu fazlasıyla kanıtlar. Soylu’nun uyuşturucu satıcılarının başı, koordinesi olsun diye İçişleri Bakanı yapıldığı kesinleşmiş gibidir. Sigara içmeye karşı olan Erdoğan'ın, İstanbul ve Adana'daki eroin tüketimine ses çıkarmaması başka nasıl izah edilebilir ki. Türkiye'nin belgelerle ortaya dökülen uyuşturucu gerçeği tek bir şeyi ifade eder; Erdoğan büyük bir uyuşturucu kartelinin reisidir. Türkiye’yi bir anonim şirketi gibi yönetmektedir. Ki uyuşturucu aleminde buna uyuşturucu karteli denilmektedir.

Bu kartelin ve başındaki reisin İslamcılığı şu anlamlara gelir;

Tüm kartellerden daha tehlikeli ve zengin olduğunu; Her işi kitabına uyduran, olmadı kitabı işine uyduran olduğunu; Kürt gençlerini yozlaştırmayı da Kürt soykırım savaşında bir yöntem olarak kullandığını; Türk halkını uyuşturucu müptelası yapmaya çalıştığını… 

Bir halkı dini söylemlerle yerlilik ve millilik adı altında bu kadar yozlaştırmaları da ne büyük zalim olduklarını gösterir. Kendi halkına uyuşturucu satarak Kürtlere karşı savaşa para bulma yoluna başvuran Türk İslam sentezciler, Kürtlere neler yapmaz. İşte sürmekte olan savaşın ilk bir ayı içinde gerillaya karşı 12 defa kimyasal gaz kullanmaları örneği. Durum bu kadar tehlikeli, manzara bu kadar pis ve çirkindir.

Kürt düşmanlığı Türklerden birçok çevrenin gözünü kör, kulağını sağır, dilini lal, vicdanını çürüttüğü için yaşanan gerçeği görmüyorlar. Bu nedenle insanlık suçu işleyen bu çete, çok rahatlıkla ‘biz terörle mücadele ediyoruz’ diyerek kendilerini savunabiliyor. Çünkü karteli yöneten çete, Kürt inkar ve imhası üzerine kurulmuş rejimin sınırları içinde kalarak muhalefet eden siyasi parti ve sivil toplumdakilerden tek bir kişinin çıkıp, yaşananların gerçek sebebinin Kürtlerle savaş olduğunu halka anlatmayacağını çok iyi biliyor.

Yoksulluğu eleştirenlere ‘siz bir mermi kaç para biliyor musunuz’ denilen; 128 milyar dolar nerede diyenlere ‘siz uçaklarımızın kaç para ile uçtuğunu biliyor musunuz’ cevabı verilen; Mafyayı koruyorsunuz, ülke uyuşturucu dağıtım merkezi olmuş diyenlere ‘biz terörle mücadele ediyoruz’ yanıtı verilen bir ülkede; Eleştirel konumdakiler ‘Kürt sorunu muhataplarıyla demokratik yollardan çözülmelidir’ demedikçe, kartel reisi Müslüman Erdoğan ve ortaklarının ‘Türk milletinin geleceği, birliği ve bütünlüğü’ perdesi altında ‘gemicikler’ dolusu kokaini ülkeye sokmaya devam edeceklerini bilmek zorundadır.

Müesses nizamın sınırları içinde kalarak muhalefet edenler, uyuşturucu karteli reis Müslüman Erdoğan ve ortaklarının Kürtlere açtığı savaşın yol açtığı bu sonuçlar üzerinden eleştirmiyor ve karşı mücadele vermek istemiyorlarsa başka nedenlerle mücadele verebilirler.

Mesela; Dinci çetelere verilen cephanenin ve maaşların para kaynağını öğrenebilirler.

Başûr Kürdistan'dan gelen petrolle ödenen paranın nereden geldiğine bakabilirler.

Başûr’da başında asker ve polis emeklilerinin ve MİT elemanlarının olduğu şirketlerin mali durumunu ve para hareketlerini araştırabilirler.

Metin Külünk’ün kardeşinin başında olduğu Cami yapma vakıfı türündeki yapıların kara parayı nasıl akladığını araştırabilirler. Erdoğan'ın oğlunun ve arkadaşlarının kontrolündeki şirket ve vakıfların mali raporlarını inceleyebilirler. Uyuşturucuya alıştırılan ve satıcı yapılan Suriyeli mültecileri araştırabilirler. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.