Vefa Kartal için başvuru

Haberleri —

TTB heyeti, 82 gündür ölüm orucunda bulunan hasta tutsak Vefa Kartal’ı ziyaret etmek için savcılığa görüşme başvurusu yaptı. KONGRA-GEL ise Kartal’a eylemini sonlandırması çağrısı yaptı.

Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Vefa Kartal (42), tedavi olmak ve hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için 82 gündür ölüm orucunda. 18 Eylül 2017’den bu yana tek kişilik hücrede tutulan Kartal’ın her geçen gün durumunun ağırlaştığı belirtildi.

 Kartal’ın durumuna ilişkin bilgi veren kardeşi Umut Kartal, ağabeyinin durumunu yerinde takip etmek için Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) gün içerisinde Tekirdağ Cezaevine avukat göndereceğini ifade etti. Kartal, ayrıca Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) bağlı İstanbul ve Tekirdağ tabib odalarının da cezaevine sağlık heyeti göndermek için Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunduğunu söyledi.

KONGRA-GEL çağrı yaptı 

KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal’ın imzasıyla Vefa Kartal’ın durumuna dikkat çekilerek, eylemine son verilmesi çağrısı yapıldı. Aileye gönderilen “Vefa Kartal Arkadaşa Çağrı” başlıklı mesajda şunlar kaydedildi: “24 yıldan beri bir özgürlük tutsağı, bir zindan direnişçisi olarak onurluca direniyorsunuz. 81 günden beri de haklı talepleriniz için onurluca direniyorsunuz. Direnişinizi saygıyla selamlıyoruz. Eyleminiz amacına ulaştı. Özellikle sosyal medyada gündem oluşturan eyleminiz, sesinizi ve mesajınızın halkımıza ve kamuoyuna ulaşmasını sağladı. Yaşadığınız sorunlardan dolayı haklı talepleriniz var. Sağlığınıza kavuştuktan sonra talepleriniz platformlara taşınabilir. Bütün Türkiye’nin açık cezaevine dönüştüğü bu koşullarda artık sağlınızı daha fazla riske atmanızı doğru bulmuyoruz. Ölüm orucuna dönüşen eyleminize son vermesini istiyoruz. Bu temelde çağrımıza olumlu yanıt vereceğiniz inancı ile selam ve saygılarımı sunuyorum.”

 

 İSTANBUL

 
 

Havalandırmaya tel örgü

 

Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nin havalandırmasına tel örgüler çekildi.

Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde kalan tutuklu ve hükümlüler aileleriyle yaptıkları görüşmede, havalandırmalarına tel örgüler çekildiğini söyledi. Bu uygulamaların sona ermesi için çağrıda bulanan tutuklu ve hükümlüler, kamuoyundan destek istedi. Yine koğuşlarda sürekli arama adı altında baskınların yapıldığını belirten tutuklu ve hükümlüler, hasta tutsakların revire dahi götürülmediğini, en küçük bir tepkide ise hücre cezalarının verildiğini iletti.

 
 

Hasta tutsak görüştürülmedi

 

Siverek Cezaevi’nde beyin kanaması geçiren hasta tutsak Mehmet Selim Atlı ile görüşmek isteyen ailesine, cezaevi savcılığı tarafından “Siyasi tutuklu olduğu için izin vermeyeceğim” yanıtı verildi.

   

İHD Batman Şubesi ve Siverek T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Mehmet Selim Atlı’nın yakınları, Atlı’nın durumuna ilişkin dernek binasında basın açıklaması yaptı. Açıklama yapan Atlı’nın oğlu Şeyhmus Atlı, babasının son 8 ayda iki kez beyin kanaması geçirdiğini hatırlatarak, “Babam 20 gün önce beyin kanaması geçirdi. Ardından Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hasta tutuklu koğuşuna alındı. İki gün önce ise yeniden koğuşuna alındı. Babamızı görmek istedik. Cezaevi savcılığına başvuruda bulunduk. Fakat ‘babanız siyasi suçtan dolayı hüküm giymiş bu yüzden görüşmenize izin vermeyeceğim’ yanıtını aldık. Babamın hayati tehlikesi vardır. 62 yaşında bir insan cezaevinde tutulamaz, son günlerini çocukları ve torunları ile geçirmesini istiyoruz” diye konuştu.

İHD Şube Sekreteri Fahrettin Asutay ise hasta tutuklu Atlı’nın durumuna dikkat çekti. Asutay, “Atlı, cezaevine girmeden önce geçirdiği beyin kanaması sonucu kaldırıldığı Özel Batman Yaşam Hastanesinde Şubat 2018’te alıkonularak Batman Cezaevine gönderilmiştir. Ardından da bir sevk uygulaması ile Siverek Cezaevine naklettiler. Doktor raporları cezaevi görevlilerince inandırıcı gelmediğinden olsa gerek Mehmet Selim Atlı’yı İstanbul Adlı Tıp Kurumuna gönderilmiştir. İstanbul ATK’da yapılan tetkikler sonucunda kendisine sağlam raporu verildi” dedi.

Sağlam raporunun ardından ise nakledildiği Siverek Cezaevinde Atlı’nın yeniden beyin kanaması geçirdiğine dikkat çeken Asutay, şunları kaydetti: “Siverek Cezaevine geri gönderilen Mehmet Selim Atlı ikinci defa beyin kanaması geçirdi. İki tane beyin damarı tıkalı olan ve şah damarının yüzde 50 tıkalı olan hasta mahpus Atlı, sık sık hafıza kaybı yaşamaktadır. Bir süreliğine Urfa Mehmet Akif İnan Araştırma Hastanesinin yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Atlı, cezaevine geri gönderildi. Şu an Siverek T Tipi Kapalı Cezaevi koğuşunda hasta bir şekilde yeni bir beyin kanaması riskiyle karşı karşıya olan Atlı’nın ailesi ile görüşmesine dahi izin verilmemektedir. Avukatının bütün girişimleri de sonuçsuz kalıyor.”

Asutay, Atlı’nın derhal serbest bırakılmasını ve ailesi ile görüştürülmesini talep etti.

 
 

Kelepçeyle ameliyata zorlanıyor

   

Bolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Rıdvan Tanış, cezaevinde yaşadığı keyfi muamelelere dikkat çekerek, “Bir yıldır dişim kanıyor ve hep erteleniyor. Kelepçeli olarak diş ameliyatını dayatıyorlar. Bunu kabul etmediğim için tedavi edilmiyorum” dedi.

“Örgüt üyesi olmak”, “patlayıcı madde bulundurmak”, “polise direnmek ve gösterilere katılmak” iddialarıyla 25 yıl ceza alan Bolu F Tipi Cezaevi’ndeki hasta tutuklu Rıdvan Tanış, tutuklandığı ilk günden bugüne kadar sevk edildiği cezaevlerinde gördüğü hukuksuzlukları ve keyfi muameleyi anlattı.

Gönderdiği mektupta 2012’de Cizre’deki Newroz kutlaması sırasında zırhlı bir araca atılan patlayıcı madde sonrası bir polisin “kırmızı ceketli, beyaz pantolonlu bir şahıs zırhlı araca bomba attı ve o kişinin Rıdvan olduğu kesindir” ifadesi ardından 22 Nisan 2012’de gözaltına alındığını belirten Tanış, gözaltında fiziki şiddete ve hakaretlere maruz kaldığını kaydetti. Herhangi bir delil olmamasına rağmen gözaltına alındığını ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Mardin E Tipi Cezaevi’ne gönderildiğini aktaran Tanış, daha sonra yargılandığı dosyaya hiç tanımadığı 10 kişinin dosyasının da eklendiğini ifade etti.

2008’de geçirdiği bir kazadan dolayı epilepsi hastalığına yakalandığını, öncesinde ise verem hastası olduğunu belirten Tanış, 2014’te Şırnak T Tipi Cezaevi’ne ve 2015 Haziran ayında ise 17 hasta tutukluyla birlikte Van M Tipi Cezaevi’ne sevk edildiğini aktardı.

Hastalığı ilerledi

 Tedavi edilmek ve rapor hazırlanması amacıyla Van M Tipi Cezaevi’ne gönderildiklerini kaydeden Tanış, ancak gittikleri Van Devlet Hastanesi’nin hiçbir hasta tutukluya rapor vermediğinden dolayı herhangi bir hasta tutuklunun tahliye edilmediğini ifade etti. Hastanenin rapor vermemesi üzerine 11 Kasım 2015’te Erzurum H Tipi Cezaevi’ne sevk edildiğini söyleyen Tanış, sevkten bir gün sonra “Örgüt üyesi olmak”, “patlayıcı madde bulundurmak”, “polise direnmek ve gösterilere katılmak”  gerekçeleriyle kendisine 25 yıl ceza verildiğini anlattı. Tedavi edilmediği için hastalığının ilerlediğini aktaran Tanış, “İki üç kez sara nöbeti geçirdim ama buna rağmen heyet rapor vermedi” dedi.

Erzurum’da Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Mart 2016 tarihli aldığı sağlık raporuna da dikkat çeken Tanış, raporda “Hastada yeterli tedavi edilmemiş epilepsi olup; ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettirebilir, ceza infaz kurumu koşulları hayatı için kesin tehlike teşkil etmez” denildiğini aktardı. Kendisine verilen rapordan iki gün sonra Bolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edildiğini kaydeden Tanış, cezaevine gittiği ilk bir ayda tek kişilik bir odada kaldığını söyledi.

Tedavi edilmiyor

Bolu F Tipi Cezaevi’nde maruz kaldığı keyfi muameleye de dikkat çeken Tanış, “Bir yıldır dişim kanıyor ve hep erteleniyor. Kelepçeyle diş ameliyatını dayatıyorlar. İlla da kelepçeyle diş ameliyatı yapacaklar. Ben de bu uygulamayı ‘keyfi’ diye kabul etmedim. Bunu kabul etmediğim için tedavi edilmiyorum. Halen diş ağrısı çekiyorum” dedi. 

BOLU

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.