Why Receipt tie yep air do gun why?..

Sonra yaşım ilerledi, baktım ki Amerika Arap yani Müslüman ülkelerle çok ilgileniyor. Bunun bir nedeni olmalıydı diye düşündüm, bu sadece petrol olamazdı, bu kadar mı para bürümüştü Amerikalıların gözünü! Oysa bunu Air do gun geçen gün açıkladı, aralarındaki kan bağıydı onları bu kerte yaklaştıran.
Sonra aradan yıllar geçti, başımıza Recep Tayyip Erdoğan geldi, onun Amerikayla bağlantısını kurmaya çalıştım. Önce isminin Amerikancayla bir bağlantısı olmalı diye düşündüm ve buldum. Recep, ''receipt''ten geliyordu, 2 anlamı vardı ve ikisi de cuk oturuyordu. Reçete demekti, zaten kendisi de dünyanın reçetesini yazmakta. Diğer anlamı da 'makbuz mukabilinde' demek, yani ''götürdüklerim makbuz mukabilindedir, bir şey yapamazsınız'' anlamında… Sonra Tayyip’i inceledim, o da şeriat gelene kadar mecburen kullandığı bir şey, yani ''gravata evet ama şimdilik'' anlamında. Erdoğan’da zorlandım esasında ama çakı taşıdığını anımsayınca hava silah kokuyor diye düşündüm. İşte kendisinin NAM’ı yürürken Name’ı da bu olmuştu.
Sadece kendisi olsa iyi, hani paraları yok etmek için konuştuğu oğlunun adı da Amerikan atalarımızdan geliyordu. Bilal esasında BİLL AL’dı, yani ''hesabı o alacak''tı. Burak da BARRACK’tan geliyordu, ''kışla'' anlamındaydı, Taksim’e kışla yaptırma isteğini biz hep yanlış anladık, kökenlerimizi unuttuk.
Esasında ''RECEIPT TİE YEP AIR DO GUN'' her şeyi uygun yapıyordu. Bir söylentiye göre, eşi Emine’nin kökeni Amerikalı madencilere kadar uzanıyordu, büyük büyük haminnelerinden birinin adı A MINE’dı. İlk madeni bulduklarında doğan kızlarına bu adı vermişlerdi, bir madendi kızın adı. Yıllar sonra Emine doğduğunda kökenlerini araştırdılar ve okunuşu gibi yapıp kızın adını ''E Mine'' koydular.
Sümeyye dünyaya geldiğinde hiç zorlanmadılar, o da evin son çocuğuydu zaten SUM EYE yani ''gözbebeği'' diyecekken 1178 yılından beri İngilizce konuşmadıklarından olacak, ''göztoplamı'' diye bir isim çıktı ortaya. Ama o da işin hakkını verdi, yapılan bütün işlerin toplamına göz kulak oluverdi. Esra ise ailenin esrarengiz kızı, o yüzden onun adı Amerikancadan gelmiyor.
Yapacak bir şey yok, herkes itiraz edince RECEIPT TİE YEP AIR DO GUN çok kızdı ve Age dad’ımıza inanmadığımızı söyledi. Oysa ben babamın yaşına inanıyordum ama sanırım o burada başka bir şey demek istedi. Ancak burada bir karışıklık vardı, RECEIPT TİE YEP AIR DO GUN Müslümanlıkla, yani İslam'la devletleri karıştırdı. Önce ''Bir Müslüman'ın bunu yapabileceğine inanmıyorlar'' deyip, sonra ''Bir milletin yapabileceğine de inanmıyorlar'' dedi ve işin içine Age dad’ımızı karıştırdı. Kusura bakma ama bilim ve irfan sahibi RECEIPT TİE YEP AIR DO GUN insanların Age’dadları dinle bağlantılı değildir. İnsanların Age dad’ları dinden önce de vardı, sonra da devam edecek.
Ancak dün bir şey öğrendim, gülmece sadece benim pederim gibi düşündürmek için değil, ülkeyi rezil etmek için de yapılıyormuş. Bunu da bize öğrettin ya RECEIPT TİE YEP AIR DO GUN, sana ne söylesem azdır. Bence sen you can anca go…
