Yanlış hesaplar!

Forum Haberleri —

.

.

  • AKP, MHP ve ulusalcılar şu anda 1915 sonrası süreçte oluşacak stabilize duruma göre bir şekillenme yaratmak istiyorlar. Ama şu anda askeri ve siyasi olarak 1915 sürecinin öncesindeki ortama benzer bir durum yaşanmaktadır. Dolayısıyla AKP’nin yanlış hesapları, Kürtler ve Araplar başta olmak üzere bölge halklarının yaşadığı coğrafyadan dönecektir.

Rohat BARAN

AKP-MHP faşist iktidarı, Üçüncü Dünya Savaşının yaşandığı ortamı, Kürt soykırımını tamamlamak için büyük bir fırsat olarak değerlendirmek istiyor. Parti olarak 2015, 17, 19 ve bunların zirvesi olarak da 2023 hedeflerinden hep söz etti. Bu tarihler seçilmiş ve bir program dahilinde dile getirilmekte. Temellerinde kendince zaferler var ve bu başarıları devam ettireceğinin iddiası.


Tüm tarihlerin gelip dayandığı yer, Cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 1923! Bu tarih cumhuriyetin kuruluşu ve ilkelerini ifade ediyor. AKP bu tarihi çok fazla dillendirerek aslında geçmiş süreçteki kurucu parti, kişi ve aktörler Kürtleri soykırıma uğratamadı, ama ben bu hedefi sonuca götüreceğim demek istemekte. Yani yüz yıl önce planlanan ulus-devlet hedefinin yeni kurucu güçle hayat bulacağının beyanında bulunmakta. Kuşkusuz bu hedefleri ortaya koyarken, diğer yandan da süre içinde devlet kurumlarına giderek sızıp onları denetimine aldı. Mesela istihbarat ve emniyet! Ordu! Yargı! Bilim kurulu! Üniversiteler!... devleti ve aklını oluşturan kurumların içine ilkin Fethullahçılarla birlikte, ortaklaşarak sızdı. 2016 Temmuz’unda hakimiyet güdüsü zirve yapıp bu birbirini yok etmeye dönüşünce, AKP, Ergenekoncu ulusalcılar ve MHP’li milliyetçilere Kürt düşmanlığı temelinde yeni devletin kurumlarında onların da kadrolarına yer verilmesine izin verme temelinde tavizler vererek ayakta kalmayı başarmıştır. TC devleti böylece tüm kurumları ve kült aklıyla bir konsept temelinde yeniden saptanmış ve o doğrultuda yeni bir örgütlenmeye götürülmüş, bu temelde de hedefler propaganda edilmiştir.


Türkiye’de iktidar olmanın kanunu bile Kürt karşıtlığı üzerinden mümkünken, Erdoğan ve AKP’nin Kürtler üzerinde katliamlar dahil her türlü yöntemi kullanarak yeni cumhuriyetin kurucu parti ve kurucu önderi olmak isteyeceği açıktır. Zihniyet ulus devletçi olunca, kuruculuğun yolu da buradan geçer diye düşünülmekte. Bu iddia, istem ve kararlılık Erdoğan tarafından 2007’de Yaşar Büyükanıt’la sağlanan mutabakatla bir başlangıç yapmış, 15 Temmuz 2016 darbe girişimiyle yeni bir aşamaya evrilmişti.


Derin devlet için Kürtleri yok edecek gücün, aktörün kim olduğu hiçbir zaman önemli olmamıştır ya da nüans düzeyde olmuştur. Evet, cumhuriyetin kuruluş sürecinde muhafazakar kesimlere yönelik şerhleri vardı, ama Kürtler söz konusu olunca, çare bulamayınca bu kesimleri kullanma da bir tercih olarak hep elde tutulmuştur. Çünkü bu zihniyete göre, esas olan milliyet ve ulusun tekliğidir. Bu tek ulus hakim kılınırsa diğeri aile içi sorun olarak görülüp çözüme kavuşturulur. Bunun için bir dönem ulusalcı kesim kullanılmak istenmişse de, ulusalcı-milliyetçi-muhafazakar kesimin kullanılmasında da bir beis görülmemiştir.


AKP, MHP ve Ulusalcılarla kurduğu ittifak sonucu Türkiye’yi dörtnala vermiş biçimde batırmaya doğru götürüyor. AKP zihniyetli Türkiye şu anda her tarafta temel aktör görünümünde olsa da NATO’nun sadece bir maşasıdır. Bu maşaya kirli işler yaptırılıyor. Bir yandan bölgede, Kürt, Arap ve Fars coğrafyası üzerinde at koşturmakta, bir yandan Arap coğrafyasında etkinliğini arttırmak istemekte, bir yandan Kafkaslara sıçramakta, soykırımdan kurtulan Ermenileri yeni katliamlara uğratmak istemekte. İçeride ise resmen bir mevtaya dönüşmüş. Siyasal alanda farklı tek bir sesin bile çıkmasına izin vermiyor, tüm muhalifleri susturuyor. Ekonomi, sıfır, çökmüş ve yığın. Sosyal yaşam, batmış! Her gün intiharlar, her gün kadın ve çocuklara tecavüz ve katliamlar! AKP ile Türkiye toplumunun üzerinde korkunç bir hava, kara bulutlar var. İş yok! Refah ve huzur yok! Demokrasi ve barış yok! İyiliği ve güzelliği ifade eden tüm kavramlar ve değerlere daha fazla özlem duyuluyor, bu olgular giderek daha çok yok oluyorlar. Artan ise savaş, huzursuzluk, yoksulluk, ahlaksızlık, katliam, tecavüz, hırsızlık…


Kürdistan’daki ortamın nasıl olduğunu söylemeye bile gerek yok. Açıkça katliamlar yapılıyor. Kürtlerin bulunduğu her yer, coğrafya işgal edilip demografik yapıları dizayn edilmek isteniyor. Kuzey Kürdistan’da insanları tek söz bile söyleyemez hale getirip nefessiz bırakmak istiyor. Bu yetmiyor diğer parçalara saldırıyor. Başurê Kurdistan’da yerel işbirlikçi güçleri, ayakları da devreye koyup yanına alarak özgürlük gerillasını sıkıştırmak istiyor. Esasında Lozan’ı güncelleyip Kürtlerin yaşadığı tüm alanları misak-ı milli zihniyeti çerçevesinde topraklarına katıp Türkleştirmek istiyor. Irak’ın yeni yönetimiyle hem federal yapıya hem de Şengal’in durumuna ilişkin görüşmeler yaptığı, 73. Fermanın yıldönümünde Şengal’e yönelik işgal saldırıları için hazırlık yaptığı söylentileri dolaşmakta. Rojhilatê Kurdistan için İran’ın sıkışık durumundan yararlanıp kendisine soluk borusu olacağı vaatlerinde bulunarak yapacağı katliamlara destek almak istediği söylenmekte. Yine TC’nin Heftanîn ve Başurê Kurdistan’a yönelik işgal saldırıları sürecinde veya hemen sonrasında ajandasında Rojava’ya yönelik işgal saldırıları olduğu söylemleri kulaklara fısıldanmakta.


TC bu dünya savaşı sürecinde atak davranarak çok şey kazanacağını hesap etmekte. Ancak başına hangi ağların örüldüğünün ve tuzaklara çekildiğinin daha farkında değil. Yeni düzende Kürtler olacak! Yeni düzende alana yayılmış bir Türkiye istenmeyecek. Yeni paylaşım savaşında bölgede ve dünyada yeni düzenin tamamlanması Türkiye’nin de İran’ın da içerik ve biçim olarak değiştirilmesiyle tamamlanacak. Her iki ülkede değişim yaşanmadan bu savaş tamamlanmayacak.


AKP, MHP ve ulusalcılar şu anda 1915 sonrası süreçte oluşacak stabilize duruma göre bir şekillenme yaratmak istiyorlar. Ama şu anda askeri ve siyasi olarak 1915 sürecinin öncesindeki ortama benzer bir durum yaşanmaktadır. Dolayısıyla bütün bunlar bu kesimlerin tek taraflı hesapları olmaktadır. Dünya ve bölge gerçekliği ve siyasal ortamı iyi okunmamakta ve yanlış hesaplar yapılmaktadır. AKP’nin yanlış hesapları, Kürtler ve Araplar başta olmak üzere bölge halklarının yaşadığı coğrafyadan dönecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.