Yas hakkımıza saygı duyun

Dilan Kunt Ayan

Dilan Kunt Ayan

  • Yas hakkını bile  almaya cüret edenlere seslenen DEM Parti Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, "Biz buna izin vermeyeceğiz. Ölülerimize saygı duyun, yasımıza saygı duyun. Barış, birbirinin yasına saygı göstermektir. En azından bunu bilin” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, gerilla cenazelerine yönelik polis saldırısı ve engelleme girişimlerine ilişkin dün Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Amed’in Sûr ilçesinde öz yönetim sürecinde yaşanan çatışmalarda yaşamını yitiren ve Mêrdîn’de defnedilmek istenen Dilber Bozkurt’un cenazesine yönelik saldırının fotoğrafını gösteren Dilan Kunt Ayan, “2016'da hafızalara kazınan bir fotoğraf vardı. Bir tabuta su sıkılırken önüne barikat çekilen, taziye kurmak isteyen insanların üzerine TOMAlar ile müdahale edilen o kare. Burada görülen yalnızca bir an değildir. Burada bir halkın yas hakkının ve ortak bir acıyı paylaşmanın nasıl örgütlü biçimde engellendiğini görüyorsunuz. Bazen bir fotoğraf, bin sayfalık rapordan, bin kelimelik bildiriden daha çok şey anlatır. Barış, sadece yaşayanların değil ölülerin de hakkıdır. Dinde de yeri vardır; ölünün üzerinden hüküm kalkar” dedi. 

İnsani hakka saldırılıyor

Mezopotamya’dan Orta Asya’ya kadar bütün kültür ve mitolojilerde mezarlıkların kutsal sayıldığını belirten Dilan Kunt Ayan, “İnsanı insan yapan, ölüleriyle kurduğu bağdır. Nasıl ki bir insanın yakını öldüğünde acısını layıkıyla çekmeden iyileşemez, toplumlar da öyledir. Kürt, Türk ve bütün Anadolu halkları da cenazelerini defnetmeden, duasını etmeden, cemaatle uğurlamadan yasını tutmaz, ancak onlarca yıldır bu en insani hak bile hep saldırıya maruz kaldı” şeklinde konuştu.

Xalê Behçet’in hikayesi

Riha’nın Wêranşer ilçesinde yaşayan Xalê Behçet’in hikayesine dikkat çeken Dilan Kunt Ayan, şunları paylaştı: “Xalê Behçet, her sabah kalkar aksayan ayağına, geçmiş yaşına, hastalıklarına rağmen gider partinin kapısını açar, çayını demler. ‘Bu kapı barışın kapısıdır, kapalı durmasın’ der. Bütün Viranşehir halkının sevgisini saygısını kazanmış, hayatını barış için mücadeleye adamış, barışı dört gözle bekleyenlerin sembollerinden biri olmuştur. Xalê Behçet, oğlunu, Metîna'da 11 Ağustos 2020'de kaybetmiş bir babadır. Düşünün ki yıllardır haber alamadığı oğlunun 2020'de hayatını kaybettiğini ancak bu yıl 31 Ekim'de basında görerek öğrenebilmiş bir babadır. Bu acıyı, bu kederi paylaşmasına bile müsaade edilmedi. 1 Kasım’da Urfa’da oğlunun taziyesine gitmek isteyenlerin önüne barikatlar kuruldu, polisler yığıldı. Sebep neydi? Bir ölüden intikam alınabilir mi? Yas tutmak, bir baba için nasıl suç olarak görülür? Bir ölüsü olana bir fatiha okumak isteyenlere, bir başsağlığı dilemek isteyenlere düşmanlık edilir mi? Bakın, oğlunu yıllardır görmemiş, ölüm haberini bile 5ş yıl sonra almış, cenazesine ulaşamamış bir baba ve bu baba taziyesini polis ablukasının içinde, çevresi çevik kuvvetlerle dolu bir alanda almak zorunda kalıyor.”

Utanmalısınız!

Xalê Behçet’e bunu yaşatanlara sesleniyoruz: Utanmalısınız. Bizler acımıza sahip çıkmaktan, cenazelerimizi taşımaktan vazgeçmeyeceğiz ema tabuta, mezara, cenazeye bile zulmetmekten çekinmeyenler bu zihniyetten vazgeçmelidir. İşte Son zamanlarda Urfa’da, Şırnak’ta, Cizre’de, Ağrı’da yaşanan örnekler ne yazık ki bazı kesimlerde bu zihniyetin devam ettiğini gösteriyor. 2016’da tabuta su sıkan zihniyetin ardılları hâlâ duruyor. Valilik talimatlarıyla taziye katılımı engelleniyor, gelenler ablukaya alınıyor; aileler taziyelerini sokağa taşımaya, oturma eylemleri yapmaya zorlanıyor. Mezarlıkların giriş-çıkışları askeri tedbir gerekçesiyle kapatılıyor; jandarma ve emniyet güçleri taziye evlerini basıyor, kapıları kilitliyor. 

Silahların susması yetmiyor

Barış, sadece silahların susması değildir. Barış, silahların susmasının ardından birbirinin acısını anlamayı, kabullenmeyi ve en azından saygı duymayı öğrenmektir. Akan kanın durması, silahların bırakılması barışı sağlamak için yetmez. Bizlerin bunun çok ötesinde barışı birlikte inşa etmeye ihtiyacımız var. Savaşı yaratan koşulları ortadan kaldırırken, bir daha o noktaya geri dönmemek için gerekli adımları hep birlikte atmak zorundayız. En insani en vicdani yas hakkını bile bizlerden almaya cüret edenlere sesleniyoruz. Biz buna izin vermeyeceğiz. Ölülerimize saygı duyun, yasımıza saygı duyun. Çünkü barış, birbirinin yasına saygı göstermektir. En azından bunu bilin. Bir kez daha bu Meclis’in çatısı altında sesleniyoruz: Bizler barışı koruyacak, büyütecek yasalar ve politikalar yapmak için buradayız. Vakit, artık barışın vaktidir. Gerçek bir barış için barışı zedeleyecek, toplumsal yaraları derinleştirecek her eylemden her söz bir an önce terk edilmelidir. Bunun için başta Bakanlık olmak üzere tüm yetkililere çağrımızdır: Bu uygulamalardan derhal vazgeçin! Bizler halkımızla birlikte yaraları sarmaya, acılarımızı paylaşmaya ne pahasına olursa olsun devam edeceğiz.” ANKARA

 

* * *

Kahraman'ın talebi reddedildi

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Tayfun Kahraman hakkında verdiği 'hak ihlali' kararını tanımayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne karşı yapılan itiraz, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.

Meriç Demir Kahraman, Gazi davası tutuklusu eşi Tayfun Kahraman'ın tahliye talebinin reddedildiğini açıkladı. Kahraman, "13. Ağır Ceza Mahkemesi kararına karşı yaptığımız 32 sayfalık itirazımız 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından gündem yoğunluğu içinde 2 satırda reddedildi" dedi. Meriç Kahraman ayrıca "Bugün 186. kez Vera ile birlikte Tayfun’u cam ardından 1 saat görmek için Silivri’ye gidiyorum" bilgisini paylaştı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi davası sanıklarından Tayfun Kahraman için 31 Temmuz'da "hak ihlali" ve yeniden yargılama kararı vermiş, ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 6 Ekim’de talebi reddetmişti. Yerel mahkeme, kararında, Kahraman’ın adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ve yargılamanın yenilenmesine karar veren AYM'nin "süper temyiz mahkemesi gibi hareket ettiği" öne sürmüş ve AYM'yi "yetki gaspı" ile suçlamıştı.

Kahraman'ın avukatı Cansu Çiftçi, 13. Ağır Ceza Mahkemesinin AYM kararına rağmen tahliye talebini reddetmesine itiraz etmişti. İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.