Yaşadığımız acılar kitaplara sığmaz

• Bir çocuğunu çatışmada yitiren bir çocuğu hasta tutsak olan Duri Kaygusuz: “Yaşadığımız acılar kitaplara sığmaz. Ama biz yine de çocuklarımızın verdiği mücadeleden pişman değiliz ve onların kararının arkasındayız. Tüm gerillaları kutluyorum; attıkları adım kutsaldır. Artık sıra devlette!”

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine, Barış ve Demokratik Toplum Grubu, Silêmanî kırsalındaki Şikefta Casenê bölgesinde silahları yakarak imha etti. KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat ve Nedim Seven öncülüğünde, 15 kadın ve 15 erkekten oluşan 30 gerilla, tarihi bir adım attı. Kürdistan’ın dört bir yanında halk, ekranlara kilitlenerek bu töreni izledi. Bedlîs, Mûş, Dîlok ve Riha’daki kadınlar, Jinnews’e duygularını paylaşarak barış umutlarını dile getirdi ve devletin de dürüst adımlar atmasını talep etti.

 

 

Şehitlerin emeklerini unutmayacağız

Kızının on iki yıldır PKK’ye katıldığını, görüntüleri büyük bir heyecan ve kızını görme umuduyla izlediğini söyleyen Salihe Akbaş,  “Ben de bir gerilla annesiyim. Sayın Abdullah Öcalan’ın açıklaması hepimiz için umut oldu. Hepsi benim kızlarım; bütün anneler birdir. Artık annelerin yüreği yanmasın. Artık barış sağlansın. Çok yüreği yanan anne var, çocukları şehit olmuş anneler var. Keşke onlar da bugünleri görebilseydi. Görmek onlara nasip olmadı ama şehitlerin emeklerini hiçbir zaman unutmayacağız” dedi. 

 

 

Umarım bu son olur

Kürt halkının ağır zulümlere maruz kaldığını ve çok bedel ödediğini dile getiren Hürriyet Gönültaş,  “Umarım devlet de artık bir adım atar. Bugüne kadar çok kandırıldık; umarım bir daha kandırılmayız. Artık hiçbir anne ağlamasın. Sayın Abdullah Öcalan 26 yıldır zindanda hiçbir zaman kendini düşünmedi; sadece halkını, halkının özgürlüğünü ve barış için yol gösterdi” diye belirtti. Annelerden Hatice Acar ise, “Yıllardır onun sesine, yorumlarına hasret kaldık. Çok sevindim, duygulandım. Umarım bu son olur. Barış gelecek ve bir daha savaşmayacağız” dedi. 

 

 

Kalıcı barış olsun

Törenden duyduğu heyecanı “Bu tarihi töreni yüreğimde yaşadım” diyen Müslime Boz, “Artık kimse ölmesin. O kadar gerilla dağa gitti. Kürdistan dağlarında ne kadar taş varsa gerillanın ayakları değmiş. Her gün anneler ağlıyordu, bizler diyoruz ki gerillanın da, askerin ve polisin de anneleri ağlamasın. İnşallah bu kalıcı barış olur. Çocuklarımız artık hapislerden çıksın. Kadınlarımızın, hepimizin gönlü huzurlu olsun; hem Kürtlere hem Türklere başarılar diliyorum. Barış istiyoruz ama Türk anneleri demiyorlar. Biz istiyoruz ki Türk anneleri de gelsin, el ele verelim. Bu ölümleri durduralım. Artık savaş bitsin.”

Devlet adım atmalı

Dünyanın gözü önünde barış için silahların yakıldığını vurgulayan Müslime Boz konuşmasını şöyle tamamladı: “Artık bizim de gönlümüz rahat olsun. Biz de diyebilelim ki aramızda artık barış sağlandı. Türk devleti de barış için adım atmalı. Biz bunu görmek istiyoruz. Kalıcı barış geldikten sonra baskı, zulüm ve göç sona erer. Dünya gördü ki, gerillalar kendi halklarını korumak için destan yazdılar.” 

 

 

Hep birlikte el ele verelim

Asker ailelerine seslenen PKK’li Ali Çiçek’in kardeşi Ayşe Çiçek, “Artık bizim döktüğümüz gözyaşlarını kimse dökmesin. Ne gerilla aileleri ne asker aileleri böyle bir acıyı yaşamasın. Atılan büyük bir adımdır. Bizim taraftan adımlar atıldı, sıra devletin adım atmasında. Asker ailelerine sesleniyorum: Gelsinler, hep birlikte el ele verelim. Düşmanlığı ortadan kaldıralım. Artık yeter” dedi.

 

 

Hem mutlu hem hüzünlüyüz

Türkiye’nin adım atması gerektiğine dikkat çeken, Kürt Özgürlük Mücadelesi’nde yaşamını yitiren Müslüm Kaplan’ın ablası Makbule Yavuzer, “Bugün hem mutluyuz, barış geldiği için, hem de hüzünlüyüz; çünkü bu mücadele uğruna çok şehit verdik. Biz artık kimsenin yaşamını yitirmesini istemiyoruz. Nasıl ki PKK adım attıysa, Türkiye’nin de adım atması gerekiyor. Silahlar teslim edilmedi, silahlar yakıldı. Bu adım çok önemlidir ve devlete çağrıdır” diye belirtti.

 

 

Mücadeleden pişman değiliz

PKK’ye katılan ve 2018’de çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren Halil Kaygusuz ile hasta tutsak Şaban Kaygusuz’un annesi Duri Kaygusuz, şunları söyledi: “Binlerce bedel verdik, kendi çocuklarımızı yitirdik ama yine de barış istemeye devam ettik. Ne Kürt ne Türk annesi ağlasın. Sayın Öcalan’ın çağrısı bizi çok mutlu etti. Bugünden sonra kimse yaşamını yitirmesin. Yaşadığımız acılar kitaplara sığmaz. Ama biz yine de çocuklarımızın verdiği mücadeleden pişman değiliz ve onların kararının arkasındayız. Tüm gerillaları kutluyorum; attıkları adım kutsaldır. Artık sıra devlette; doğru bir siyaset yürütsünler. Eğer yıllar önce bu imkânlar oluşsaydı, şu an binlerce kişi yaşamını yitirmeyecekti. Silah bırakanları kucaklıyorum. Artık siyasi tutsakların serbest bırakılması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü temel isteğimizdir. Devlet de dürüst bir şekilde adım atsın. Sayın Öcalan’ı buradan selamlıyorum; başlattığı süreç herkese barışı getirecektir.”  HABER MERKEZİ