Yasal düzenlemeler evresindeyiz

• KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, "Artık ikinci evreye girdi süreç. Bu, yasal düzenlemeler evresidir. Hukuki düzenlemelerin yapılması; özgürlük ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkması gerekiyor" dedi.

Af, eve dönüş yasası veya PKK'lileri kategorize eden yaklaşımları, son derece basit, ucuz, gayriciddi ve sabote edici bulan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, "En tepesindeki yöneticisinden yeni katılan savaşçısına kadar özgürlük yasası çıkacak" diye konuştu.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, Medya Haber Televizyonu’nda yayınlanan özel programda soruları yanıtladı. Kürt tarafının şimdiye kadar attığı bütün adımların, sürecin önünü açma, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin zeminini güçlendirme, destekleme, bu konudaki kararlılığı ortaya koyma tutumu olduğunu belirten Hozat, şimdiye kadar devlet açısından atılan adımlarla ilgili şunları söyledi:

* Elbette tecrit gevşetildi. Heyetler görüşüyor. Önder Apo Hareket’e görüşlerini ulaştırıyor. Mektup yazıyor. Hareket, Önder Apo’nun yazdığı mektuplara cevap veriyor. Bir mektuplaşma, yazışma durumu var.

* İşte 'umut hakkı' tartışılıyor. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü gündeme girdi. Hatta bazı böyle çalışmaların ve çeşitli hazırlıkların değişik biçimlerde olduğunu duyuyoruz.

* Komisyon kuruldu, kaç aydır çalışıyor ve Komisyon'dan bir heyet de İmralı'ya gitti.

Türkiye adım atmazsa

Bütün bunları 'olum ve iyi' bulduklarını, ancak çok güçlü adımlar olarak da değerlendiremediklerini belirten Hozat, bölgede durumu ve Türkiye'nin gerçek beka meselesinin daha fazlasını gerektirdiğini söyledi. Hozat, "Türkiye adım atmazsa, Barış ve Demokratik Toplum Süreci başarıya gitmezse, yani Kürt sorununu demokratik temelde çözmezse, Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, yasal anlamda çok köklü reformlara gitmezse geleceği çok karanlıktır. Türkiye varlığını, ancak Kürt-Türk birliğini demokratik, hukuki eşitlik temelinde sağlayarak koruyabilir. Bu son derece açıktır" dedi.

Türk-Kürt birliğinin yolunun, Kürtlerin varlığını, kimliğini tanımaktan ve anayasal güvenceye kavuşturmaktan geçtiğini vurgulayan Hozat, "Gerçek kardeşlik de ancak böyle kurulur. Türkiye’de bu tehlikeli süreçten ancak böyle yara bere almadan çıkar ve ayakta kalır. Bu anlamda atılan adımlar, geliştirilen tutum çok çok yetersizdir. Bu konuda daha güçlü bir irade ortaya koymak lazım" şeklinde konuştu.

İkinci evreye girildi

Mevcut iktidarın kararsız olduğunu; zihniyet, çözüm programı ve politikasının bunun gösterdiğini söyleyen Hozat, bundan sonrasının önemine işaret etti. Hozat, şunları dile getirdi: "Artık ikinci evreye girdi süreç. Bu ikinci evre, yasal düzenlemeler evresidir. Hukuki düzenlemelerin yapılması; özgürlük ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkması gerekiyor.

Tüm PKK'lilere hak

PKK kadrolarına, yönetimden savaşçısına kadar tüm kadrolarına siyaset yapma hakkı, toplumsal çalışma yürütme hakkı tanınırsa isteyerek gider, mücadelesini Türkiye’de yürütür. Siyasi ve hukuki zeminde demokratik siyaset stratejisi temelinde demokratik siyaset yapar, demokratik toplum çalışmasını yürütür. Toplumun demokratik inşasıyla ilgilenir.

Basit ve sabote edici

Basit tartışmalar var. Sanki bu yasalar bir grup için çıkarılacak; eve dönme yasası, eve dönüş yasasının revize edilmiş, biraz da güncellenmiş hali. İşte PKK kadrolarının listesi çıkarılmış, şunun suçu bu kadar, bunun suçu bu kadar şeklinde kategorilere ayırma, ona göre çeşitli kararlara gitme... Bu yaklaşım ve tartışmalar son derece basit, ucuz ve gayriciddidir. Sürecin karakterini, ruhunu, gerçeğini anlamayan, kavramayan, kavramak istemeyen, sabote eden, provoke eden yaklaşımlardır.

İstenen özgürlük yasalarıdır

PKK kadroları af, eve dönüş veya bir grup için yasa istemiyor. Biz suç işlememişiz ki af isteyelim. Biz soykırım altında tutulan, 100 yıldır soykırım saldırılarına maruz kalan bir halkın özgürlük, demokrasi, varlık ve kimlik mücadelesini verdik. Bu çok onurlu bir mücadeledir; bu mücadeleyi veren insanlar da çok onurlu insanlardır. Bu insanlar özgürlük yasaları istiyor. En tepesindeki yöneticisinden yeni katılan savaşçısına kadar özgürlük yasası çıkacak. Bu insanlar gidecek, demokratik siyaset, demokratik toplum çalışması yapacak. Bu ucuz tartışmaları da elbette bir tarafa bırakmak lazım."

Ciddi değişim ve dönüşüm

"Türkiye’nin demokratikleşmesine dönük adım atılmadan, bu konuda bir siyaset geliştirilmeden ne kadar gerçek özgürlük yasaları, demokratik entegrasyon yasaları çıkar?" diye soran Hozat, şunları ekledi: "Türkiye’nin demokratikleşmesine dönük bir siyaset halen yok. Bir siyaset üslubu, ona uygun bir uygulama... Bu konuda da ciddi bir değişim ve dönüşüm gerekiyor. Siyasetin dili, tarzı, üslubu, uygulaması değişmeli. Bu önemlidir. Bu anlamda özgürlük yasaları, demokratik entegrasyon yasaları çıkarsa elbette çok istekli, gönüllü bir biçimde gidip Türkiye’de demokratik siyaset yapmak, demokratik toplum çalışması yürütmek isteriz. Bu temelde bir gidiş olur. Aksini düşünmek, öyle basit şeyler, tartışmalar yürütmek, tekrar vurguluyorum; bu süreci anlamamaktır." BEHDÎNAN