Yaşam katlanılmaz kılınıyor

Mehdi Özdemir
- Amed Barosu Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, cezaevlerinde yaygın ve sistematik hak ihlallerinin yaşandığını söyledi.
MUSTAFA DOĞAN / AMED
Özdemir, cezaevlerinde yaşanan ihlaller zincirinin 2016'dan sonra arttığını belirterek, "Cezaevi idaresinin keyfi tutumuna bağlı olarak yasal mevzuat uygulanmaksızın keyfi disiplin cezaları ve çıplak arama, tecrit, iletişim hakkından yoksun bırakılma, sağlık durumu itibariyle diyet uygulanması gereken mahpusların diyet yemeklerinden yoksun bırakılması gibi son süreçte oldukça yaygın ve sistematik hale gelen hak ihlalleriyle karşılaşmaktayız. İhlallerin katlanılmaz hale geldiğini gözlemlemekteyiz" dedi.
ATK raporlarıyla infazlar erteleniyor
"Cezaevi doktorlarının poliklinik hizmetinin belli günlere mahsus olarak sunulması, cezaevinden hastaneye sevklerinde kelepçeli ve ring aracında götürülmesine ilişkin olarak dayatmanın bulunması ve hastanedeki doktor muayenesinin kelepçeli bir şekilde yapılmak istenmesi, cezaevinde mahpusların sağlığa erişim hakkının gereğince yürütülmediğini gösteriyor" diyen Özdemir, şöyle devam etti: "Adli Tıp Kurumu ağır hasta mahpuslar açısından poliklinik hizmetinin yeterli olacağına dair bir iddiada bulunmaktadır. Oysa ölümcül risk altında bulunan mahpusların tedavisinin cezaevi dışında daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesine imkan sağlanması lazım. Ne yazık ki sistematik bir hal alan infaz erteleme süreçleri ATK raporlarıyla uygulanıyor.”
Savcılar ihlallere kayıtsız
Cezaevlerinde yaşanan işkence, insanlık dışı keyfi uygulamalara ilişkin savcıların kayıtsız kaldığının altını çizen Özdemir, uygulanan disiplin cezalarının cezaevindeki yaşamı katlanılmaz hale getirdiğini belirtti.
Amed Baro Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, tutsakların temel taleplerinin de altını çizdi: "Mahpuslar, Kürt sorununa demokratik ve barışçıl bir çözümün sağlanması adına ağır tecridin ortadan kalkması, adadakilerin avukat ve aile görüş hakkının sağlanması gibi taleplerde bulunmaktadır. Aslında tümüyle hukuksuz bir şekilde yürütülen sürecin kendi içerisinde hukuka uygun hale getirilmesi ve Kürt sorununa dair yaşanan çıkmaz ve güvenlikçi politikaların ortadan kalkması adına taleplerde bulunmaktalar.”