Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz

• Wan’da TJA, Kadın Platformu, Star Kadın Derneği ve çok sayıda kadın kurumu, “Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz” şiarıyla üç aylık bir kampanya başlattı.

Wan, özel savaş politikalarının yoğun yaşandığı kentlerden biri olarak şüpheli kadın ölümlerinde ciddi bir artışla karşı karşıya. Ulaşılan verilere göre, sadece son bir ayda dört kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Etkin soruşturmaların yürütülmemesi nedeniyle birçok dosya “intihar” gerekçesiyle kapatılırken, kentteki kadın örgütleri harekete geçti. Tevgera Jinên Azad (TJA), STAR Kadın Derneği, İnsan Hakları Medya Derneği (İHAMED), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Wan Barosu Kadın Hakları Merkezi, Wan Barosu Göç Komisyonu, Wan Yerel Yönetimler Kadın Meclisi, Evin Kadın Kooperatifi, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odalar Birliği (TMMOB) Wan Ziraat Mühendisleri Odası kadın komisyonu ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Wan kadın Meclisi, kadın haklarını savunmak ve şüpheli kadın ölümlerinin aydınlatılması için “Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz” şiarıyla kampanya başlattı.

‘Şüpheli ölümler’ artıyor

İnsan Hakları Medya Derneği’nden (İHAMED) Avukat Burcu Şeber, kampanyanın çıkış noktasını Jinnews’e şöyle anlattı: “Yaptığımız toplantılarda ana çıkış noktamız ‘Son zamanlarda yaşanan şüpheli kadın ölümleriyle ilgili neler yapabiliriz’ oldu. Bununla beraber elde ettiğimiz tespitlere göre son bir ayda dörtten fazla kadının şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini raporlara geçtik. Bu sadece kamuoyu bilgisiyle ulaşabildiğimiz ya da başvurular sonucu elde ettiğimiz bilgiler. Ama bunun dışında bize gelmeyen birçok kadının şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini biliyoruz.”

 

 

Adalete erişimi güçlendireceğiz

Burcu Şeber, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in 27 Eylül 2024’te Wan Gölü kıyısında bulunan cenazesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen olayın aydınlatılmadığını hatırlatarak, “Bununla beraber tüm sorunları tespit edebilmek adına kurumlarla bir araya geldik. Öncelikli amacımız, 6284 sayılı kanunun maddelerini mahallelerde, ilçelerde anlatarak bir farkındalık ve bilinçlendirme yaratmaktır. Sorunun temeline inerek kadınların ve kız çocuklarının adalete erişimini güçlendireceğiz” dedi.

Programa herkes dahil olabilir

“Bize destek vermek isteyen herkes programa dahil olabilir” diyerek komisyonun sadece bahsi geçen kurumlardan ibaret olmadığının altını çizen Burcu Şeber, şunları ekledi: “Bütün çalışmalar bu komisyonlarla beraber olacak evet ama bize destek vermek isteyen üniversiteli gençler, mahallede yaşayan sosyal çalışmacılar, tüm kadınlar programımıza dahil olabilirler. Üç ay boyunca yapacağımız faaliyetler doğrultusunda ne kadar kadına ulaşabilirsek o kadar kazanım elde edebileceğimizi düşünüyoruz. Ve biliyoruz ki üç ayın sonucunda faaliyetlerimizle beraber birçok kadına ulaşabilecek, tespitlerimizi yapabileceğiz. En azından adalete erişimlerini güçlendirmeyi hedefliyoruz.” WAN