Yerel seçim ve DEM Parti

• DEM Parti gizli kulislerin, arka bahçelerdeki oyalama hesaplarının üstünü çizerek, açık ve net bir politik çizgi geliştirdi. Bu politik çizgi, özgüven perspektifi içinde halkla bütünleşiyor.

ROBERT PEKÖZ

Türkiye'de eksik olan, güçlü ve direnen bir muhalefet boşluğudur. Bir tek DEM Parti risk alıyor, büyük bedeller ödeyerek yol almaya çalışıyor. DEM Parti; bir tek Cumhur İttifakı’na karşı mücadele etmiyor, diğer sistem koruyucusu burjuva partilere karşı da direniyor. Gerçek bir muhalefet rolünü almaya çalışıyor. Bu nedenle yıllardır, Cumhur İttifakı’nın kumpasları ve tehditleri altında mücadele ediyor. Direniş çizgisinden dolayı inanılmaz bedeller ödedi.

Şayet, büyük kentlerde yerel seçimleri Erdoğan kazanırsa, iktidarını sürekli hale getirebilir. Fakat, Erdoğan yerel seçimlerin kaybedeni olursa, Türkiye’de ikili bir iktidarın oluşması kaçınılmaz olur. Diktatör, ayağı kırık bir sandalyenin üzerine oturmuş olacak. "İktidarla-muhalefet" arasındaki kavganın çelişkisi ‘farklı çatışmalara’ neden olabilir. Erdoğan'ın yerel seçimleri kaybetmesi durumunda, 2025-26 yıllarında yeni bir seçim kaçınılmaz hale gelebilir. Kitlesel direnişler sandalyenin diğer ayaklarını kırabilir.

DEM Parti, faşist ittifakına karşı direnen tek muhalefettir. Direnme gücünü ezilen halkların enerjisinden alıyor. DEM Parti, 31 Mart 2024 yerel seçimlerde daha rasyonel ve mantıklı bir politik perspektif ile mücadele alanlarında bulunuyor. Sık sık güçlüklerle karşılaşıyor olmasına rağmen, bu yerel seçimde birine kazandırmak yerine, kendisi kazanmaya oynuyor. DEM dışında, muhalefet olan diğer partiler sık sık tökezliyor. İktidarın işine yarayacak tutarsızlık konumundalar, cesurca bir politikayı göze alamıyorlar.

DEM Parti’nin, Türkiye'nin bir çok coğrafyasında adaylar üzerinde ittifak yaptığı biliniyor. DEM Parti gizli kulislerin, arka bahçelerdeki oyalama hesaplarının üstünü çizerek, açık ve net bir politik çizgi geliştirdi. Bu politik çizgi, özgüven perspektifi içinde halkla bütünleşiyor. Zorla kayyum atanan bütün Kurdistan yerel yönetimini tek başına alacak bir gücü var. Kürtler Erdoğan'a unutamayacağı bir ders verecek bilince sahipler. Erdoğan'ın Hüdapar gibi İslamcı terör örgütlerine, Kürtlük kimliği giydirmesi boşa çıkacak.

Millet İttifakı’nın demokrasiyi kurtarma demogojileri, Erdoğan iktidarını güçlendirdi. 14-28 Mayıs 2023 seçim yenilgisinde bir kaç saat sonra ‘Millet İttifakı’ dağıldı. CHP’deki çatışmalar hizipler arası kavgaya dönüştü. Meral Akşener ise, gerçek kimliğine uygun bir metot içinde oldu. Geldiği faşist ideolojik yuvaya geri döndü. O hiçbir zaman gerçek kimliğini terk etmedi. Erdoğan'a açık açık destek olacağını intikam alırcasına belirtti. İYİ Parti’nin toplumsal ağırlığı kalmadı. Yerel seçimlerden sonra dağılacak ilk parti olacak gibi. Diğer küçük ya da sembolik partilerin sesi kesildi. Varlıkla-yokluk arasında bir çıkmazda zaman dolduruyorlar.

Erdoğan 31 Mart 2024’te yapılacak mahalli idareler genel seçiminde ‘Cumhur İttifakı’nın tek adayıdır’. Erdoğan bilfiil olarak 81 ilin belediye başkanı adayıdır. Cumhur İttifakı adına söz sahibi olan, alanlarda konuşan, yalan söyleyen, sosyal medyada tek başına propaganda yapan Erdoğan’dır. Diğer seçimlerde olduğu gibi, bu seçimde de aynı senaryo yaşanıyor. Erdoğan devasa bir gücü arkasına alarak, bilinen demagojik yöntemini kullanıyor. AKP’nin ortak bir iradesi yoktur. Varsa-yoksa Erdoğan olduğu biliniyor. AKP'de milletvekilleri, belediye başkanlarının sözü Erdoğan'a bağlı. Onların hiçbir yatırım ve söz söyleme gücü bulunmuyor. İstediği an belediye başkanı olan birini görevinden alabilir. Devleti de kendi devletine dönüştürdüğü için pervasızca konuşuyor, yalan söylemekte bir an olsun tereddüt etmiyor.

Erdoğan, politik atmosferi geren ritüel alışkanlıklarına devam ediyor. Politik şantajlardan çözüm arıyor. ‘Bizim kazanmadığımız yerde, hizmette gelmez diyerek’, halkı tehdit ediyor. Genel seçimlerdeki müttefiklerine önce ayar, ayar olmayınca fırça atıyor. Bu Erdoğan'ın bilinen ilkesidir. Devasa bir yandaş medya, binlerce trol ordusu sosyal medyada Erdoğan'ın propagandasını yapıyor. Özellikle, büyük kentlerde tek adayın Erdoğan olduğu imajı, çok güçlü görünüyor. AKP'nin yerel seçimlerde kaybetmesi, Erdoğan'ın kaybettiği anlamına geleceği kesin.

Halkın içinde bulunduğu ekonomik felakete çözüm üretmek yerine, duygu sömürüsü yapmaya devam ediyor. ‘Benim son seçimim’ diyerek yalan söylüyor. Yerel seçimlerden çıkacak sonucun, kendisinin geleceğini etkileyeceğini biliyor. Ciddi bir yenilgi, Erdoğan'ın geleceğini riske sokar.

Erdoğan için, hiçbir seçim son seçim olamaz. Erdoğan'ın hesabı ömür boyu Beştepe'deki sarayda oturmaktır. Hala halkın kendisine güveneceğini düşünen Erdoğan, karşısında cesur ve risk alan bir muhalefet olmadığına dua etsin. Erdoğan muhalefetin gerçeğini bildiği için de, Türkiye'de anayasayı sadece yazılmış bir kağıt parçası, bürokrasiyi de kendisinin emirlerine itaat eden bireyler olarak görüyor. Erdoğan'ı tanıyanlar bu söylediklerimizi az bile görür.