Yılmaz Güney’de sinemanın geleceği

Haberleri —

Türkiye’de Onat Kutlar ve arkadaşları tarafından 1965 yılında kurulan, 1980 yılındaki kapanışına kadar yüzlerce filmin gösterilmesini sağlayan ve sinemaseverler için hala tarihsel önemini koruyan Sinematek geleneği günümüzde “Sinematek.tv” projesi ile sürüyor. Sinematek’in dijital ortamda yeniden canlandırılmasını hedefleyen “Sinematek.tv”,  yönetmen Wim Wenders’in 1982 yılında Cannes Film Festivali sırasında bir otelin 666 numaralı odasında aralarında Yılmaz Güney’in de bulunduğu 16 yönetmenle yaptığı röportajlardan oluşan ‘Oda 666’ adlı filmi, 1 Ekim’e kadar, ücretsiz olarak sinemaseverlerin hizmetine sunuyor. 


Güvenlik nedeniyle ses kaydı

Alman yönetmen Wim Wenders’in çok özel projesi olarak ilk defa Türkçe altyazı ile sunulan ‘Oda 666’ belgeselinin Türkçe çevirisini ‘Sinematek.tv’ için Ali İhsan Başgül yaptı.  Wenders, 1982 yılında Cannes Film Festivali sırasında bir otelin 666 numaralı odasında aralarında Yılmaz Güney’in de bulunduğu 16 yönetmene “Sinemanın geleceğini nasıl görüyorsunuz?” sorusunu sorar ve bir kamera onların cevaplarını aynı açıdan kaydeder.  Sorular sorulan ve cevaplar alınan yönetmenler ise; Jean luc Godard, Paul Morrissey, Mike de Leon, Monte Hellman, Romain Goupil, Susan Seidelmann, Noel Simsolo, Rainer Werner Fassbinder, Werner Herzog, Robert Kramer, Ana Carolina, Mahroun Bagdadi, Steven Spielberg, Michelangelo Antonioni
Wim Wenders ve Yılmaz Güney’dir. Yönetmen Wenders, Yılmaz Güney’in güvenlik nedeniyle otel odasına gelemediği belirtilerek, ses kaydını kameraya alır. Güney hapisten kaçmıştır ve bu filmin çekildiği 1982 Mayıs ayında Cannes Film festivalinde Yol filmi ile Altın Palmiye ödülünü alır. 


‘Sinema değişimi hesaba katmalı’ 

Yılmaz Güney’in Wender’in ‘Oda 666’ filmindeki ses kaydında “Sinemanın geleceğini nasıl görüyorsunuz?” sorusuna cevabı şöyledir: “Sinemayı iki açıdan ele almak gerekir: biri endüstri olarak sinema, ikincisi sanat olarak sinema. Sanat olan sinema ile endüstri olan sinema arasında kopmaz bir bağ vardır. Bu nedenle, sinema sanayi kitlelere ulaşmak isterken, özellikle kitlelerin isteklerini, kitlelerin ruh halini, kitlelerin taleplerini dikkate almak zorundadır. Ancak kitlelerin talepleri donuk, değişmez ve tekdüze değildir. Bu nedenle, sinema sanatının kitlelerle ilişki kurabilmesi için sürekli olarak kitlelerdeki değişimi, gerek sosyal değişimi, gerek siyasal değişimi, gerekse bilinç değişimini hesaba katmak zorundadır.”


Sinemanın dramı

“Sanat olarak sinema kitleleri anlatırken endüstri olarak sinema esas olarak şeyi hesaba katar, parayı hesaba katar. Eğer sinema, sanat olarak sinema, endüstriyel olan sinemanın ihtiyaçlarına, yani, parayı getirme sorununa cevap veremiyorsa burada bir şey söz konusudur,  bir kopukluk ve değişme söz konusu olacaktır. örneğin, bir yığın genç insan, gelişen genç sinemacı insan gelişmiş kapitalist ülkelerin büyük prodüktörleriyle ilişkilere girdiği andan itibaren kendi bağımsızlıklarını yitirip sermayenin, o büyük sermayenin söylediği, sermayenin sınırlarını çizdiği şeylerin içinde hareket etmek zorunda kalıyorlar. Bu noktada, gelişen sinemanın değil, çöken, çözülen, eskiyen sinemanın bir unsuru haline getirilmek isteniyor. Bu nedenle, bu bir dramdır, yani sanatçının dramı olarak, aynı zamanda gelişen sinemanın dramı olarak ele alınmalıdır. Ülkemde sinema, esas olarak hakim olan sinema gerici sinemadır. Bunun yanında, filiz halinde olan fakat sürekli olarak egemen güçler tarafından baskı altına alınan, yasaklanmak istenen çeşitli cezai tedbirlerle susturulmak istenen bir sinema var.”


Ücretsiz izleme linki

Alman yönetmen Wim Wenders’in çok özel projesi olarak ilk defa Türkçe altyazı ile sunulan 45 dakikalık  ‘Oda 666’ belgeselini izlemek için aşağıdaki linki tıklamak yeterli: 

http://sinematek.tv/chambre-666-wim-wenders/

Filmi 1 Ekim’e kadar ücretsiz izlemek mümkün.


 KÜLTÜR SERVİSİ


paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.