Yoksulluğun şok emicileri

• İngiltere’de yüksek düzeyde eşitsizlik, en yoksul bölgelerdeki kadınların yaşam beklentisini kısaltıyor. Azınlık, mülteci ve engelli kadınlar için tablo ise daha da iç karartıcı. 

ALEXANDRA TOPPİNG / Çevri: Mestan DİLBİLMEZ

Cinsiyet eşitsizliği konusunda sesini yükselten kadınlar, özellikle İngiltere’de, sık sık görmezden geliniyor. Ne de olsa buradaki kadınlar şanslı, diğer ülkelere göre çok daha iyi durumdayız. Şanslı değil miyiz?

Bu sorunun kısa yanıtı, sadece bazılarımız. Health Foundation’dan [Sağlık Vakfı] gelen yıkıcı yeni veri analizi, -en çıplak ölçütlere göre- İngiltere’deki birçok kadın için durumun böyle olmaktan çok uzak olduğunu ortaya koydu.

İngiltere’nin en yoksul bölgelerindeki kadınların yaşam beklentisi, Meksika dışında dünyadaki tüm OECD ülkelerinde kadınların genel yaşam beklentisinden daha kısa. Lütfen bunu sindirmek için bir saniye durup düşünün. Bu gruptaki Meksika hariç tüm ülkelerden daha düşük.

‘Yoksulluğun şok emicileri’

2017-19’da İngiltere’nin en mahrum bırakılmış yerel bölgelerinde kadınların yaşam beklentisi 78,7 yıldı. En zengin bölgelerde ise 86.4 yıl oldu. Bu, 2022’de İngiltere’nin en yoksul kadınlarının durumu hakkında ne söylüyor?

Women’s Budget Group’a [Kadınların Bütçe Grubu] göre, bu veriler, kadınların “yoksulluğun şok emicileri” olduğunu söylüyor. Kadınların yoksul ve erkeklere göre daha fazla borçlu olma olasılığı daha yüksek.

Kadınlar, ödenmeyen bakım sorumlulukları nedeniyle genellikle daha az saat çalışabiliyor ve bunun sonucunda daha az tasarruf ve daha düşük emekli maaşları alabiliyor. 

Azınlık ve engelli kadınlar 

Azınlık ve engelli kadınlar için tablo daha da iç karartıcı. Sosyal güvenlik ağı parçalandığında -on yıldan fazla süredir defalarca olduğu gibi- ağdaki deliklerden ilk düşenler kadınlar oluyor.

Fawcett Society Derneği genel sekreteri Jemima Olchawski, “Yoksulluğun daha düşük yaşam beklentisiyle ilişkili olduğuna dair gerçekten aşikâr kanıtlar olduğunu” ifade ediyor.

“On yıldan fazla bir süredir kemer sıkma ve artan yoksulluk seviyeleri en çok kadınları vurdu. En düşük gelirle çalışma, tek ebeveynlik ya da daha düşük emekli maaşıyla emekli olma olasılıkları daha yüksek.”

Yaşam beklentisi üzerinde etkisi olan tek başına yoksulluk değil –bizatihi eşitsizlik insanlar için kötü, diye ekliyor. "Eşitsizliğin bu çok yüksek düzeyleri, bu kadınların daha kısa yaşam sürelerine tercüme olacak - bu tablonun gerçekten önemli bir parçası budur."

Hiçbir açıklaması yok

Women’s Equality Party [Kadınların Eşitlik Partisi] lideri Mandu Reid de aynı fikirde. “Kadınlar, ekonominin planlanmasında erkekleri esas alan herkese uyacak tek bir kalıp yaklaşımının ağır bedelini ödüyor” dedi. Kasvetli toplumsal cinsiyet eşitsizliği istatistikleriyle kolayca gafil avlanmayan bir kadın olan Reid, yeni analiz karşısında gerçekten şok olduğunu itiraf ediyor.

 “Her zaman yararlananlara fayda sağlayan siyasi seçimler yapılıyor” diyor. "Bu veriler bize, eşitsizliği gidermek için epey büyük olan zenginliğimizi kullanmadığımızı çok açık bir şekilde söylüyor. Bu durumda olmamızın hiçbir açıklaması yok. Kesinlikle olamaz."

Salgın müdahalesi

Veriler salgından önce toplandı. Ancak pandemide, pandemi öncesindeki yüksek gelirli genç kadınların %21’i ve yüksek gelirli erkeklerin sadece %16’sına kıyasla, düşük gelirli hanelerden iki kat daha fazla (%43) genç kadın mali durumlarının kötüleştiğini söyledi.

Avam Kamarası Kadınlar ve Eşitlikler Komitesi, salgının eşit olmayan toplumsal cinsiyete dayalı iktisadî etkileri hakkındaki raporlarında “ekonomide toplumsal cinsiyete dayalı mevcut eşitsizliklerin yok sayıldığı ve zaman zaman da pandemi müdahaleleriyle daha da kötüleştirildiği” sonucuna vardı.

Olchawski, “Yine kadınları en çok vuracak olan bir hayat pahalılığı krizine girdiğimizi” söylüyor. “Bunun potansiyel etkisi korkunç olacaktır.”

Kaynak: Theguardian