Zap’ın doruklarında yıldızlaşan Serhatlı Sara

• Sara; “Zindandan çıkıp dağlara ilk geldiğimde burası yeni yaşamımı kuracağım yer, burası her şeyi her duyguyu tadacağım yer diyordum. Zap'ın en zirvesine çıkıp, en zirvesinde düşmanımla savaşacağım.” 

LALEŞ RÊNAS

Kar kaplamıştı dağları. Bembeyaz örtü gerillanın ayak izleriyle farklı bir renge bürünmüştü. Çıkagelen, yüzü buz tutmuş fakat yüreği sımsıcak bir kadın gerillaydı. Daha önce Serhatlı olan gerillalardan “Soğuk gibi görünüyoruz ama yüreğimiz sıcaktır” sözlerini duymuştum. Aynen öyleydi bu kadın gerilla da. Saçları upuzun, Süphan Dağı’nın heybetini giyinmiş de yola çıkmış gibiydi. Vardığı kampta yoğun bir pratiğe denk gelmiş ve kimseyle henüz tanışma fırsatı bulamadan işe koyulması herkesin dikkatini çekmişti.

Bazı gerillaların gözleri ışıldıyor, güldüklerinde ise göz kenarlarında hemen bir damla yaş oluşuyordu. Kederin gözyaşıyla, sevincin gözyaşlarını birlikte taşıyan böyle çok gerilla ile karşılaşmıştık bu dağlarda. Ağrılı Sara da onlardandı. 

Ağrı’da büyümüştü, yıllarca Türkiye metropollerinde ve kendi ülkesi Kürdistan’da bir çok çalışma yürütmüş ve kısa bir süre sonra işgalci Erdoğan faşizmi tarafından esir alınıp, zindana atılmıştı. Erzurum’da üç yıl cezaevinde kalmıştı. Ait olduğu ulusa daha çok bağlanmış ve faşizmin Kürt halkına düşmanlığı, Sara’daki özgürlük aşkını daha da büyütmüştü. Sara, Türk faşizmini yakından tanımış, düşman gerçekliğini bilince çıkarmıştı. Bu tanıma onu dağlara kadar getirmiş, bu unutmama hali onu özgürlüğe sürüklemiş, bu and içme onu ülkesinin kurtuluş savaşına, Kürdistan gerillasının mevzilerine ulaştırmıştı. Şimdi dağlarda o kampta sessizce çalışırken, gerilla Sara’nın bu kadar gerçeklik ve anlam dolu yaşamından habersiz olan diğer gerilla yoldaşları yine de onu hissetmiş ve “farklıdır bu arkadaş” demişlerdi. Vedalaşma anı gelip çattığında kamptaki birçok gerilla “Heval Sara, burada bizimle kal” demişlerdi. 

Grubuyla hazırlıklara başlayan Sara, çantasını sırtlamış, silahını raxtını kuşanmıştı. Vedalaşırken herkese sıkı sıkı sarılmış, dağlara yağan karın soğuğundan eser bırakmamıştı.

Çok geçmeden kampa koşar adım geri gelmiş, herkes geride bir şey unuttuğunu zannederken, Sara “burada kalıyorum” demişti. İşte o geri dönüş gerilla Sara için yeni bir başlangıcın, YJA Star gerillası olma yolundaki en iddialı ve yürekli çıkış olmuştu. Yol buradan savaşa, mücadeleye, kavgaya akacaktı ve bir daha hiç durmayacaktı.

Serhatlı Sara’yı en son 2018 Ekim ayınının tam hatırlamadığım bir gününde görmüştüm yeniden. Her zamanki gibi büyük bir mücadeleden çıkmıştı. Zor bir pratik, zor bir mücadele ve kavgadan çıkıp hiç soluklanmadan savaş alanlarına gitmek istiyordu. Öfkesini düşmana kusmak ve bunun için de Zap alanına gitmek istiyordu. “Bu sefer profesyonelleşme zamanı” demişti etrafındaki arkadaşlarına. Şehit Mahir Akademileri’nde, profesyonelleşme eğitiminden sonra yönünü direnişin düşmeyen kalesi Zap’a çevirmişti. Gerillaya dair, dağlara dair, kadının mücadelesine dair düşüncelerinde zerre tereddüt yoktu, aksine daha fazla ilerleyen, daha fazla yoldaşlığa bağlı kalan ve dipdiri bir inançla yol alıyordu Zap’a doğru. 

Şöyle diyordu Sara; “Zindandan çıkıp dağlara ilk geldiğimde burası yeni yaşamımı kuracağım yer, burası her şeyi her duyguyu tadacağım yer diyordum. Ve dönüp baktığımda değişen bir şey görmüyorum. Aksine daha fazla inanç doluyum, daha fazla umutluyum ve özgürlüğe çok daha güçlü bağlanıyorum. Bu dağlar insana her şeyi öğretiyor. Bu dağlarda çok değiştim, geliştim ve ilerledim. Şimdi Zap’a gideceğim. Tanrıçaların izleriyle dolu, günümüz tanrıçalarının büyük emeklerle bize emanet ettiği o mekanları, yani Zagrosları çok merak ediyorum. Gidip orada onların ruhlarıyla buluşacağım ve kendimi yeniden yaratacağım. En zirvesine çıkıp, en zirvesinde düşmanımla savaşacağım.” 

Ve tıpkı hissettiği gibi olmuş, düşündüğü gibi çıkmıştı. Gerilla Sara Agirî; Zap’ın Kure Jaro Direniş Alanı’nda, en zirvede düşmanlarıyla karşı karşıya gelmiş ve alnından terler akana kadar, teri kanla buluşuncaya kadar savaşmıştı.  

Kürdistan’da Saliha olarak bilinen yurtsever bu genç kadın, Saralaşıp dağlara çıkmıştı. Ve Sara Agirî Serhildan olarak, 8 Haziran 2022 tarihinde Zap’ta yıldızlaşmıştı.