Zulüm mücadeleden alıkoymadı

Kadın Haberleri —

Ceylan Erol Erdoğan

Ceylan Erol Erdoğan

  • Yeşil Sol Parti 1. Bölge 1. sıra adayı Ceylan Erol Erdoğan, Muş'taki köyleri yakılıp Bursa'nın Yıldırım ilçesine sürülen ailelerden. Ailesinin yaşadıklarını ve maruz kaldıklarını mücadele gerekçesi yaparak, BDP'den beri aktif siyasette.
  • Erdoğan, devlet zulmünün kendilerini mücadeleden alıkoymadığın belirterek, "Verilen o kadar bedel var. Kadınlara, gençlere, Kürt halkına, bu mücadelede yaşamını yitirenlere ve annelere sözümüz var; asla vazgeçemeyeceğiz.” 
  • İki çocuk annesi de olan Erdoğan, “Mücadele insanı dinç tutuyor ve çocuklarım mücadeleme engel değil, tam tersine daha da güçlü kılıyor. Milyonlarca Kürt çocuğu şu an belirsiz bir geleceğe mahkum edilmek isteniyor” dedi.
  • Bursa’nın eril, Sünni ve milliyetçi yapısına işaret eden Erdoğan, ancak Kürt ve muhalif bir kadın olarak Bursa’dan adaylığının bir dezavantaj olmadığını söyledi. Erdoğan, "Meclis de Bursa gibidir. Meclis'i mora boyayacağız" diye konuştu.

Çocuk yaşta göç etmek zorunda kaldığı Bursa'da ırkçılığa maruz kalan ve buna karşı mücadele eden Yeşil Sol Parti Bursa adaylarından Ceylan Erol Erdoğan, “Mücadeleyi tercih etmedim, içinde doğdum” dedi.

Siyasi partiler ve adaylar, 15 gün sonra gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilli seçimleri için çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam ediyor. Seçim listelerinde toplumun tüm kesiminden isimlere yer veren ve fermuar sistemini uygulayan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) bu seçimlerde en çok takip edilen partilerin başında geliyor. Seçim listesinde ilk sırada yer alan kadınlardan biri de Bursa Milletvekilli adayı Ceylan Erol Erdoğan. 1. Bölge 1. sıradan aday gösterilen Erdoğan, 18 yaşından bu yana verdiği mücadeleyle kentte tanınan bir sima aynı zamanda.

Köyleri yakılınca göç ettiler

Mûş’un Gol (Göl) köyünde 1989'da dünyaya gelen Erdoğan, 1993'te devletin baskı politikalarından dolayı henüz çocuk yaşlarda ailesiyle Bursa’ya göç etmek zorunda kaldı. Köylerinin yakılması sonrası Yıldırım ilçesine göç eden Erdoğan, ilkokul ve liseyi Bursa’da, üniversiteyi Riha’da okudu. Evli ve iki çocuk annesi olan Erdoğan, Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) kurulduğu ilk yıllarda çalışmalarda aktif yer aldı. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) ilk kongresinde Yıldırım ilçesinin ilk kadın eşbaşkanı oldu. Bir dönem Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kongreya Jinên Azad’ın (KJA) sözcülüğünü de yapan Erdoğan, iki dönem HDP İlçe Eşbaşkanlığı görevinde bulundu. Erdoğan, şimdi Yeşil Sol Parti Bursa adayı olarak Meclis yolunda.

Bilmediğimiz bir diyara sürüldük

MA'dan Esra Solin Dal'a konuşan Erdoğan, devletin baskısı nedeniyle doğduğu köyden bir kamyonetin kasasında yanlarına alabildikleri birkaç parça eşyayla yolla koyulduklarını belirtti. Erdoğan, “Akrabalarımızla Muş’tan Bursa’ya göç ettiğimizde annem ve yengem hamileydi. Yanımıza aldığımız birkaç parça eşya ile bir kamyonetin arkasında bilmediğimiz bir diyara sürüldük. Köyümüz yakılmış, bildiğimiz sokaklardan, yerlerden ve tanıdığımız arkadaşlarımızdan bir anda ayrılmış bilmediğimiz bir yere geliyorduk. Ekonomik olarak asla çaresiz olmadık ama böyle durumlarda ekonominde pek bir işe yaramıyor. Küçük olmama rağmen hissettiklerimi hala unutmadım” dedi.

Bize 'terörist' gözüyle bakıyorlardı

Kurdistan’ın birçok yerinden göç ettirilen birçok ailenin adeta Yıldırım ilçesinde buluştuğunu söyleyen Erdoğan, burada yaşadıkları ilk önemli sorunun dil olduğunu kaydetti. Erdoğan, şöyle devam etti: “Ana dilim olan Kürtçe dışında başka bir dil bilmiyordum. İlkokula gittiğimde Türkçeyi öğrendim. Ev sahibimiz vardı hiç unutmam, çünkü çocukluk travmamdır. Bize ‘terörist’ gözüyle bakıyorlardı. İnanılmaz bir ayrımcılık ve ötekileştirilmeye maruz kaldık. Şimdi Suriyelilerin neden bir arada yaşadıklarını iyi anlıyorum, çünkü aynısını yaşadık. Güvende hissetmedikleri için kalabalık yaşıyorlar.” 

Devlet hep zulümle vardı

Devlet baskısının Bursa’da da peşlerini bırakmadığını söyleyen Erdoğan, şunları ifade etti: “Bursa’ya taşındığımızda amcamlarla aynı evde yaşıyorduk. Amcamın aranması vardı ve bu yüzden polis sürekli evimizi basıyordu. Amcamı bulamadıklarında onun yerine babamı alıyorlardı. Babamı götürüyor ve birkaç gün işkence edip bırakıyorlardı. Bunlar ciddi travma yarattı. Muş’ta bulunan Murat Nehri’ne atılan cesetler, devletin köyde uyguladığı zulüm ve köyümüzün yakılma hikayesini dinleyerek büyüdüm. Ayrımcılık ve ötekileştirme politikalarına maruz kalarak büyüdük. Bu anlamıyla mücadelenin içine doğdum diyebilirim.”

Katliam yapılan mitingde görevliydi

18 yaşından itibaren aktif mücadelede yer aldığını belirten Erdoğan, nişanlanacağı hafta görevli olarak gittiği Ankara mitinginde DAİŞ eliyle gerçekleştirilen katliamı hatırlatarak, ekledi: “Ankara Gar Katliamı yaşandığından mitingde görevliydim. Orada birçok arkadaşımız yaralandı. Bursa’dan arkadaşımız Ramazan Çalışkan yaşamını yitirdi. Orada yaşananları unutmak mümkün değil. Devletin baskı politikaları hiçbir zaman yıldırmadı. 20217'ye gelindiğinde siyasi faaliyetlerden dolayı tutuklandım. Bursa Yenişehir Kadın Kapalı Cezaevi’nde 6 ay tutuklu kaldım. Yani devletin göç politikası, gözaltı ve tutuklamaları bizi hiçbir zaman mücadeleden vazgeçirmedi. Verilen o kadar bedel var. Kadınlara, gençlere, Kürt halkına, bu mücadelede yaşamını yitirenlere ve annelere sözümüz var. Bundan dolayı asla vazgeçemeyeceğiz.” 

Değerlerimiz ayakta tutuyor

Politik mücadelenin yanı sıra iki çocuğun sorumluluğunu da üstlendiğini dile getiren Erdoğan, “Zorlanıyorum fakat değerlerimiz bizi ayakta tutuyor. Mücadele insanı dinç tutuyor ve çocuklarım mücadele etmeme engel değil. Tam tersine daha da güçlü kılıyor. Hiçbir zaman evde oturup çocuklarım için bir gelecek hazırlama derdim olmadı. Milyonlarca Kürt çocuğu şu an belirsiz bir geleceğe mahkum edilmek isteniyor. Bu yüzden mücadeleden asla vazgeçmedim” dedi.

Bursa'da aday olmanın önemi

Bursa’nın yapı olarak eril, Sünni ve milliyetçi bir yapıya sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, ancak Kürt ve muhalif bir kadın olarak Bursa’dan aday olmanın kendisi için bir dezavantaj olmadığını söyledi. Kadın bakış açısıyla eril ve milliyetçi yapının değiştirilebileceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Bursa muhafazakar ve milliyetçi bir yapıya sahip. Burada kadınların söz kurması ve alanlara çıkmasına hiç tahammülleri yok. Böyle bir alanda siyaset yapmak ya da mücadele yürütmek zor olabilir ama ailem ve eşim bu noktada hep destek oldu. Yeşil Sol Parti, eşit temsiliyeti esas alan tek partidir. Cumhur İttifakı İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaya kesinlikle karşı çıkan, kadın özgürlük mücadelesini inkar eden bir yerden bakıyor. Yeşil Sol Parti olarak dünyaya örnek olan eşbaşkanlık sisteminden bahsediyoruz. Kadınların iradesini ve sözünü Meclis’e taşımayı hedefliyoruz.”

Takım elbiselilere bırakamayız

Meclis’teki eril tahakküme dikkat çeken Erdoğan, şunları ekledi: “Meclis’e baktığımızda Bursa’yı görüyoruz aslında. Çünkü sürekli erkeklerin tartıştığı, eril dille yok sayan bir yaklaşım var. Yeşil Sol Parti olarak Meclis’i mora boyayacağız. Bu ülkenin geleceğini kesinlikli takım elbiselilere bırakmamalıyız. Kadınlar Meclis’te çoğunluk sağlarsa, hazırlanan bütçeler savaşa gitmez çünkü savaş olmaz. Barışı hep birlikte inşa ederiz. O yüzden kadın adaylar etrafından kenetlenmesini istiyoruz.”

BURSA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.