Belediyeleri ganimet görüyorlar

HEDEP Yerel Yönetimler Kurulu, Demokratik Yerel Yönetimler Konferansı

HEDEP Yerel Yönetimler Kurulu, Demokratik Yerel Yönetimler Konferansı

  • 65 belediyenin 48’inin gasp edildiğini; 5 milyon insanının iradesinin yok sayıldığını hatırlatan HEDEP Eşbaşkanı Bakırhan, “Kayyum, sömürgeci hukukun kendisidir” dedi.
  • Bakırhan, şunların altını çizdi: ”Şark Islahat Planı’nın devamdır. Kürtlüğü Türklüğe çevirmenin özel uygulamasıdır. Kurdistan'daki belediyeleri ganimet olarak görüyorlar.” 

“Dokumuzla, dilimizle, kültürümüzle, yaşam biçimimizle alakasız olan insanların kentlerimizi yönetmesine asla müsaade etmeyeceğiz” diyen HEDEP Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, Kurdistan'da halkın seçimi ve onayıyla kendi adaylarını çıkaracaklarını, batıda ise ittifaklara açık olduklarını ama bu ittifakların tamamen şeffaf olacağını söyledi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Yerel Yönetimler Kurulu, “Örgütlü toplumla demokratik yerel yönetimlere" şiarıyla Demokratik Yerel Yönetimler Konferansı düzenledi. Saygı duruşunun ardından, Kürt siyasal hareketinin 1999’dan bu yana yükselişe geçen belediyecilik tarihinin anlatıldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Konferansta konuşan HEDEP Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, "Bu konferansa başlamadan önce Edip Solmaz’ı, Fikri Sönmez’i, Nadir Temel’i saygıyla anmak istiyorum. Yine ilk belediye meclis üyelerimiz olan kadın arkadaşlarımızdan Dure Kaya, Saadet Yavuz ve Emine Hacıoğlu Yusuf’u da bir kez daha anmak istiyorum. Edipler, Fikriler belki bir taneydi. Bugün salonu dolduran yüzlerleyiz" dedi. 

Bu zihniyeti gömeceğiz

Kürtlerin temsil edildiği belediyeleri sistemi dahil etmek, sistemin bir dişlisi haline getirmek için Kurdistan’da özel bir hukuk işlendiğini belirten Bakırhan, defalarca kayyum atanmasının bunun örneklerinden olduğunu söyledi. Onurunu pazarlayan bir AKP’li yöneticinin (Türk istihbaratındaki adı Tayfun olan Orhan Miroğlu) de ‘Ya AKP’yi seçersiniz ya kayyum atanır’ itirafını hatırlatan Bakırhan, “Bu onurunu satmış insanlara, Ediplerin Fikrilerin yolunun devamcısı olduğumuzu bir kere daha hatırlatmak isterim. Bu zihniyeti hep birlikte önümüzdeki dönem sandığa gömeceğimize eminiz”diye konuştu. 

Biz halkın kendisiyiz

Bu sistemi boşa çıkarmanın en iyi yolunun demokratik yerel yönetimler anlayışını her şeye rağmen ayakta tutmak olduğunu kaydeden Bakırhan, şöyle devam etti: “Tarihimizde toplumcu belediyecilik var. Hizmete ihtiyacı olanları önceledik. Demokratik özgürlükçü bir anlayışla yerel yönetimleri yönettik, kadın bakış açısıyla dünyaya örnek olduk ki eşbaşkanlık sistemi bunlardan birisidir. Kadın belediyeciliği, kadın kentleri bunlara bir örnektir. Belediyelerimiz sadece katılımcı, şeffaf, demokratik olmadı, ayrıca kapsayıcı oldu. Halkının özgürlük sorunlarının çözümüne de yerel yönetimler büyük katkılar sundu. Kürt sorununun demokratik çözümü için yerel yönetimlerimizin ortaya koyduğu çaba takdire şayandır. Defalarca kayyum atanmasına rağmen halkımızın tekrar bizi tercih etmesinin tek sebebi var; onları temsil ediyoruz, beraber yönetiyoruz. Biz halkın kendisiyiz, belediyelerimiz halkın evidir.”

Şark Islahat’ın devamı

Kazanılan 65 belediyenin 48’inin gasp edildiğini; 5 milyona yakın insanının iradesinin yok sayıldığını hatırlatan Bakırhan, “Kayyum, sömürgeci hukukun kendisidir. Şark Islahat Planı’nın devamdır. Kürtlüğü Türklüğe çevirmek için özel seçilmiş bir uygulamadır. Kayyumlar da tesadüfen atanan devlet memurları değil. kayyum değil, atılan her kayyımın geçmişte hem pratiği hem de gelecekte tasfiye ve asimilasyon politikalarına hız veren kişiler olduğunu söyleyelim”diyerek, şu örnekleri sıraladı: “Batman’a deniz mühendisi bir kayyum atanıyor. Kızıltepe’de kayyumlar hamsi festivali yapıyor. Mardin’de kayyumlar mezarlıkları satıyor. Ehmedê Xanîlerin isimlerinin olduğu kütüphaneleri yıkıyorlar, cadde isimlerini değiştiriyorlar, çok dilli kreşleri ortadan kaldırıyorlar. Asimilasyoncudurlar, bize ait olan, bizim için kıymetli olan başta dilimiz, kültürümüz olmak üzere her şeyimize düşmanlar. Kayyumlar, aslında Kurdistan'daki belediyeleri ganimet olarak görüyorlar.” 

Şeffaf ittifakla halkın adayları

Direndikçe, örgütlendikçe, daha fazla toplumsallaştıkça kayyumları Kurdistan’dan uzaklaştırabileceklerini, aksi halde sinmenin, durmanın, izlemenin ve aktif bir mücadelede bulunmamanın, bu zihniyete katkı olacağını vurgulayan Bakırhan, yaklaşan yerel seçimlerle ilgili de şunların altını çizdi: “Yerelde sürekli bizler kaybettiren konumda olmamalıyız. Bu kadar ödenen bedel ve çaba sonrasında bizler bulunduğumuz her yerde irademizin yönetimlere yansımasını istiyoruz. Bir ittifak yapılacaksa açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyunun gözü önünde olacak. Bölgede kazanan, batı kentlerinde kaybettiren pozisyon yerine, bölgede de batıda da kazanan bir pozisyonda olmamız gerekir. Önümüzdeki dönem en başta kayyum atanan belediyeleri özgürleştireceğiz. Yine AKP’nin kötü yönetiminden kaynaklı, yönetmiş olduğu belediyeleri alacağız. Batıda ise huzurlarınızda kamuoyuyla paylaşmak istiyorum; ittifaklara açık olduğumuzu burada belirtiyorum. İttifak yapacağımız güçlerle yapmış olduğumuz hiçbir konuşma, çalışma, aldığımız bir karar kesinlikle sizden habersiz olmayacaktır, sizinle paylaşacağız. Bu herhangi bir ittifakta kesin olarak yer alacağımız anlamına gelmemeli. En iyi ve güçlü adaylarımızla 3. Yol siyasetimizi yerel seçimlerde hayata geçirebilecek hazırlıklarımızı tamamlamış bulunmaktayız. Defalarca söyledik, yeni dönemde seçilecek yerel yönetim adaylarımızı halkımızın onayından geçireceğiz. Sandık kurulu olur, belirlenen delegelerin oy kullanmasıyla olur. Yani bir biçimiyle halkın önerdiği, istediği adaylarla önümüzdeki dönem seçimlere gireceğimizi bir kez daha buradan belirtelim.

Çok önemli bir seçimdir

Kentler bizim, halk bizim. Kazanmamız için büyük bir çaba içerisinde olmalıyız. Bizim olan yerlerde dokumuzla, dilimizle, kültürümüzle, yaşam biçimimizle alakasız olan insanların kentlerimizi yönetmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bunun en iyi aracı da önümüzdeki dönem yapılacak seçimlerdir. Sizden rica ediyorum, bu seçimler geçmiş seçimler gibi değil, çok önemli bir seçimdir. Bu seçimde birbirimizle çekişerek, didişerek, birbirimizi eleştirerek yol alma şansımız yok. Daha iyi sonuçlar almamız için gecemizi gündüzümüze katmamız gereken bir sürece girdik. Bu süreci başarıyla tamamlayacağımıza eminim." ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.