2021 bütün zorluklarına rağmen direnenlerin yılı oldu

Forum Haberleri —

.

.

  • Kürt halkı yeni yılda özgürlüğü kazanma hamlesi ile finali kazanmayı önüne koyacaktır.
  • Faşist güçlerin soluğu kesiliyor. Zaman özgürlük ve zafer zamanıdır.

Zeki AKIL

Kürdistan’da zorlu bir yıl geçti. Türk devletinin hedefi PKK ve gerillayı ezmek, tasfiye ve soykırımı sonuca götürmekti. 2015’ten beri Sri Lanka modeli “çöktürme Planı’’ adıyla uygulandı. Binlerce insan yaşamını yitirdi. Kürdistan’da şehirler dahil büyük bir yıkım ve ekonomik açıdan da çöktürme planları pratikleştirildi. İmralı dünyaya kapatıldı. Kürdistan’ın tüm parçaları hedeflendi. Rojava işgal saldırılarına hedef oldu. Efrîn, Gırê Spî ve Serêkanîyê işgal edildi. Kürtler topraklarından sürüldüler, etnik temizliğe tabi tutuldular. Varlıkları talan edildi, her türlü savaş suçu işlendi.

2021 yılını faşist AKP-MHP hükümeti PKK’yi bitirerek savaşın finali yapmak istedi. Bunun için gerillanın merkez üslerini hedef aldı. Şubat’ta Garê saldırısıyla işe başladı. Merkez karargahı düşürerek işgali yayacak ve Kandil’e kadar uzanacaktı. Ardından zafer ilan edip Türkiye’yi seçime götürüp faşist iktidarın ömrünü uzatacaktı. Ancak Ankara’daki planlar Garê’de bozuldu. Gerillanın fedai direnişi ve yaratıcı taktikleriyle bozguna uğrayıp eli boş döndüler.

Faşist Erdoğan ve şürekası bu yenilgiyi kabullenmeyecekti tabi. Yenilgiden çıkardıkları derslerle daha kapsamlı bir saldırıyı 23 Nisan 2021’de Zap, Metîina ve Avaşîn alanlarına yaptı. Şimdiye kadar yaptıkları saldırıların en kapsamlısıydı. Büyük bir hava gücü kullandılar. Gerillanın hava savunması yoktu. Bunun verdiği rahatlıkla yoğun bombardımanlarla bazı yerlere indirme yaptılar. Ancak gerilla güçleri de en büyük silah ve tekniğin insan olduğunu ortaya koydu. Gerillanın yeni dönemi karşılamak için yoğun arayışları ve çalışmaları oldu. İnsan, teknik ve araziyi etkili biçimde kullanarak inanılmaz olanı başardılar.

Düşman Nisan’dan ayından beri kimyasal silahlar kullanmasına rağmen hala girdikleri yerlerde debelenip duruyor. Üstelik KDP’yi de yanına aldığı halde. KDP Türk devletinin işgal ve saldırılarına olağanüstü bir destek verdi. Hem askeri olarak gerilla alanlarını kuşatmaya, güç yığarak karargahları birbirinden koparmaya, hem de uluslararası alanda Türk işgaline meşruiyet kazandırmaya çalıştı.

Türk işgalini kınama veya rahatsızlıklarını dile getirmek yerine sürekli PKK ve gerillayı suçlamaya, saldırı ve işgalin sorumluları olarak göstermeye çalıştılar. Kürt halkının, bütün siyasi çevrelerin, aydın ve sanatçıların çabalarına rağmen KDP bu uğursuz tutumunu değiştirmedi.

KDP kendisi gibi Kürt olan gerillayı desteklemek yerine Kürt halkına düşmanlıkta sınır tanımayan Türk faşizmini destekledi. 

KDP işgali desteklemese ve gerillaya karşı güç konumlandırmasaydı Türk devleti daha açık ve kapsamlı bir yenilgi alacaktı. KDP’ye rağmen Türk devleti yine de tıkandı ve yenildi. Yenilgisinin üstünü örtmek için yine Rojava’ya saldırmaya ve Şengali hedeflemeye devam etti.

İHA ve SİHA’larla gerilla güçlerine, yönetici kesimlere, etkili yurtseverlere karşı suikastlar düzenleyerek, cinayetler işleyerek başarısızlıklarının üstünü örtmeye çalıştı.

Rojava’ya yeni işgal seferleri düzenlemek için ABD ve Rusya’nın onayına ve desteğine ihtiyacı vardı. Hava gücü kullanmadan planladıkları saldırıları gerçekleştiremezlerdi. Karadan savaşma iradeleri kırılmıştı. Etrafına topladığı çeteleri öne sürüp öldürtse de sonuç alma olanağı yoktu.

Ancak Erdoğan’ın dayandığı dengelerde kısmi değişimler olmuştu. Trump gitmiş yerine J. Biden gelmişti. Şimdi onu ayakta tutanlardan Merkel de gitti. Putin ve Biden’la yaptığı pazarlıklarda istediği sonucu alamadı. Onun için Rojava işgalini ertelemek zorunda kaldı. Rojava’yı ezmek ve Kürtlerin bütün kazanımlarını yok etmek planlarından vazgeçmiş değiller. Putin ve Biden’la görüşme ve pazarlıklarını sürdürecekler.

Kürt halkı ve örgütlü güçleri bütün alanlarda direndi. Büyük oranda mevzilerini korudu. Türk devleti savaşı olabildiği kadar Türk halkına yansıtmamaya ve psikolojik savaşla Kürt karşıtlığını derinleştiremeye çalıştı. Ancak bu alanda da yolun sonuna geldi.

Savaş Türkiye’nin ekonomik kaynaklarını tüketti. Türkiye büyük bir ekonomik krize sürüklendi. Bütün dünyada teşhir ve tecrit oldu. Uyuşturucu kaçakçılığı ve kara para aklama işleri de deşifre oldu. Yabancı sermaye çekemiyor. Arap ülkelerinden Katar hariç para akışı olmuyor. Doların yükselişi durdurulamıyor. Bu açıdan Erdoğan tükürdüklerini yalamaya, Arap ülkelerine yaltaklanmaya ve ilişkilerini düzeltmeye çalışıyor.

Türk halkı savaşın ağır sonuçlarıyla yüz yüze gelmeye başladı. Yükselen enflasyon ve artan yoksulluk, işsizlik Erdoğan için çanların çaldığını göstermeye başladı. Erdoğan Türkiye’yi faşist bir diktatörlüğe sürükledi. Ekonomiyi bitirdi. Rüşvet, talan, çalıp çırpma halkın canına tak etti. Ayrıca kurumların içi boşaltıldı. Yargıya güven kalmadı. Basın yerlerde sürünüyor. Erdoğan yetkileri tek elde topladıkça ve içte kamplaşmayı artırıp muhalefeti ve halkı tehdit ettikçe baş aşağı gidişi de arttı. Şimdi yapılan bütün anketlerde AKP ve MHP’nin oylarının sürekli düştüğü görülüyor. Normal bir seçimde Erdoğan’ın kazanma şansı yoktur. Sonuçta 2021 PKK ve gerillanın değil, Erdoğan’ın bitişe gittiği yıl oldu.

Kürt halkı yeni yılda özgürlüğü kazanma hamlesi ile finali kazanmayı önüne koyacaktır. Ayrıca Türkiye ve bölgedeki devrimci-demokratik bütün çevrelerle birlik ve ittifak arayışlarını sürdürmelidir. Faşist güçlerin soluğu kesiliyor. Zaman özgürlük ve zafer zamanıdır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.