27 gün oldu, sorunlar sürüyor

6 Şubat 2023 Depremi / Malatya - Depremzedeler

6 Şubat 2023 Depremi / Malatya - Depremzedeler

  • Üzerinden 27 gün geçen büyük depremlerin ardından Meletî’de (Malatya) barınma ve temel ihtiyaçlara dair sorunlar çözülmüş değil.

Pazarcık ve Elbistan merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden 11 kent etkilendi.  On binlerce insanın yaşamını yitirdiği ve ağır hasarın meydana geldiği depremden etkilenen kentlerden biri de Meletî (Malatya). Büyük depremlerin ardından Meleti’de, 27 Şubat günü 5.6  şiddetinde ikinci bir deprem yaşandı. Malatya Valisi’nin en son 11 Şubat'taki açıklamasına göre; tamamen yıkılan bina sayısı bin 154, hayatını kaybedenlerin sayısı bin 224, yaralı sayısı ise 6 bin 942. Vali, 26 Şubat’ta meydana gelen depreme ilişkin bir açıklama yapmadı.

Depremin üzerinden 27 gün geçmesine rağmen depremzedelerin barınma ve temel ihtiyaçları tam olarak karşılanmadı. Depremlerin ardından hayatlarına devam edebilmek için binlerce yurttaş köy ve ilçelerini terk etmek zorunda kaldı. Kent genelinde temiz su, tuvalet, banyo, elektrik sorunu çözülmezken, kırsal kesimlerdeki yurttaşlar da ağır hasarlı evlerinin önünde kurdukları çadırlarında da aynı sorunlarla karşı karşıya. Hijyen sorunlarının devam ettiği kent genelinde salgın tehlikesi de söz konusu. Depremzedelerin temel ihtiyaçlarının karşılanması için gönüllüler, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin dayanışma ve yardım kampanyaları devam ediyor.  

Brandalarla barınak

JINNEWS'ten Zelal Tunç'un haberine göre; Doğanşehir ilçesine bağlı Yuvalı, Karaterzi, Kelhalil, Çığlık ve Topraktepe köylerinde kalan yurttaşların birçoğu hala çadırlara ulaşamadı, verilen birkaç çadırda ise 10 ya da 20 kişi kalıyor. Yuvalı köyünde hala çadıra ulaşamadıklarını kaydeden Sakine Şahin, brandalarla oluşturduğu barınakta yaşam mücadelesi veriyor. Deprem sırasında Meletî merkezde olduklarını, evlerinin ağır hasar görmesi nedeniyle 20 günlük bebekle üç gün dışarıda kaldıklarını söyleyen Sakine Şahin, komşularının yönlendirmesi üzerine geçici bir evde 5 gün barınabildiklerini kaydetti. Daha sonra çocuklarını il dışına göndererek, eşiyle birlikte köyde kaldıklarını dile getiren Şahin, sadece gönüllüler sayesinde temel yaşam malzemelerine erişebildiğini ifade etti.

'Keşke enkaz altında kalaydım'

Aynı köyde alzheimer hastası 105 yaşındaki Zeliha Çelebi’nin röportaj sırasında “Keşke enkaz altında kalaydım” sözlerine karşı kızı Elif Yalçın, “Evimiz ağır hasar gördü. Annemin hastalığından kaynaklı sık sık tuvalet ihtiyacı oluyor. Gün içinde tuvalet ihtiyacını hasarlı eve götürerek karşılıyoruz. Yürüyemediği için onu taşımak zorundayız. Yine banyo ihtiyacını çok zor koşullarda sağlayabiliyoruz” dedi. Defalarca çadır talebinde bulunmasına rağmen verilmediğini belirten Yalçın, "Kayısı toplamada kullandığımız brandalardan barınak oluşturduk. Helikopterlerden sadece dört beş tane çadır atıldı. Annemi yalnız bırakıp almaya gidemiyorduk" derken annesi sözünü keserek, “Sen neden beni getirdin? Ben kalırdım evde, yıkılsa benim başıma yıkılırdı. Kurtulurdum. Ölüm bu koşullarda kalmaktan daha iyi değil mi?” diye tepki gösterdi.

22 gün sonra çadır geldi

Çığlık köyünde yaşayan Hanım Çelik de ikinci deprem sonrası evlerinin ağır hasar aldığını belirterek, “Daha önce Malatya’nın merkezinde oturuyorduk, depremden sonra köye sığındık. 10 kişilik bir nüfusa sahibiz. Üç tane küçük torunlarım var. Köye yerleştikten sonra bize ilk yardımı yapan gönüllüler oldu. Devleti görmedik. İnsanlar dört bir yandan geldi. Helikopter bir iki çadır atıyordu. Onu iki aile alıyordu. Diğerleri dışarıda kalıyordu. Çadır 22 gün sonra geldi. Kendi imkanlarımızla elimizdeki brandaları barınak yaptık. Kadınların birçok şeye ihtiyacı var, ancak buna karşılayacak durumumuz yok” şeklinde konuştu.

Ağladık, sızladık, yoktular!

Yuvalı köyünde yaşayan Turunç Kali de gönüllüler tarafından kendilerine ulaştırılan un ile dışarıda yaktığı ocağın üzerine kurduğu sacda ekmek pişiriyordu. Kali, şunları paylaştı: “Devletin yüzünü görmedik. Aha bu benim yüzüm, bu da devletin yüzü; hadi söylesinler ‘Geldik’ desinler. Devlet böyle bir günde gelmeyecekse hangi günde gelecek? Yurttaşlar kendi güçleri orantısında ellerinden ne geliyorsa onu getirdiler. Ama biz devleti görmedik. Torunlarım çocuklarım başka kentlere gittiler. Her bir çocuğum bir yere gitti. İlk gün bir çadırda yirmi kişi kaldık. Ağlıyorduk, sızlıyorduk, devlete ne oldu?” MALATYA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.