41 ülkeden kadınlar geleceği dokuyor

Kadın Haberleri —

2. Uluslararası Kadın Konferansı/foto: Deniz BABİR

2. Uluslararası Kadın Konferansı/foto: Deniz BABİR

  • Berlin’de  “Jin jiyan azadî” felsefesiyle 41 ülkeden yüzlerce kadının buluştuğu 2. Uluslararası Kadın Konferansı’nda cins kırımına, savaşa, ırkçılığa ve ekolojik yıkıma karşı mücadele tartışıldı ve ortak yol haritası çıkarıldı.

ROJBİN KURT 

Almanya’nın başkenti Berlin hafta sonu Kadınlar Geleceği Örüyor Ağı’nın "Bizim devrimimiz: Yaşamı özgürleştirmek” başlığı altında gerçekleştirdiği 2. Uluslararası Kadın Konferansı’na ev sahipliği yaptı. Dünyanın 41 ülkesinden yüzlerce kadını buluşturan konferansta kadınlar ilmek ilmek ördükleri örgütlü mücadeleyi faşizme karşı ortak bir cepheye nasıl kavuşturacaklarının yol haritasını çıkardı. 

Berlin Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen Cumartesi sabah başlayan konferansa 41 ülkeden kadın hareketleri, kolektifler, örgütler, sivil toplum örgütleri, akademisyen ve aktivistler katıldı. 

Konferansın açılış konuşmasını Avrupa Kürt Kadın Hareketi adına Melike Yaşar yaptı. İran rejimi tarafından katledilen Jîna Amînî ve Türk devleti tarafından katledilen Nagihan Akarsel’i anarak konuşmasına başlayan Yaşar, “Sınırlar, diller, iklimler ve coğrafyalar arasındaki mesafeleri kalplerinin yakınlığıyla kapatan, birbirine inanmak, güvenmek, birlikte çalışmak için aynı göğün altında olmayı yeterli bulacak kadar yüce gönüllü olan bu topluluğu tüm coşkumla selamlıyorum" dedi. 

foto: Deniz BABİR

Direneceğiz ve yeneceğiz

Burada kadın devriminin ayak seslerinin duyulduğunu belirten Yaşar, dünya kadınlarının kürtaj hakkı, ekoloji mücadelesi, faşizme, militarizme karşı mücadeleleri ve Kürt kadınlarının DAİŞ’a karşı verdiği mücadeleye dikkat çekerek, “Kadınlara karşı geniş bir savaş cephesi açan ve elindeki tüm araçları cinskırımı için kullanan bu sisteme direneceğiz ve yeneceğiz. İtirazların, direnişlerin, mücadelelerin, örgütlenmelerin, çabaların daha sistemli haline gelmesini sağlayacağız" dedi. "Bizler hakikatin izinden yürüyerek yolumuzu bulacağız" diyen Yaşar, "Geleceğimizi nasıl inşa edeceğimize biz karar vermek istiyoruz. Mücadelemizi, deneyimlerimizi, enerjimizi ortaklaştırmak istiyoruz" diye ekledi. 

Gücümüzü birleştirmenin zamanı

Frankfurt’ta 2018 yılında yapılan 1. Uluslararası Kadın Konferansı’nda ortaya çıkan Dünya Demokratik Kadın Konfederalizmi’ne dair daha somut adımlar atmak istediklerini ifade eden Yaşar, “Bu konferansta, kadın konfederalizmi için ihtiyacımız olan düşünsel ve pratik birikimin gücünden yararlanacağız” diye konuştu. "Gücümüzü birleştirmenin, ortak akıl, strateji, eylem hattını, politikayı belirlemenin yani gücümüzü enerjimizi bir yerde biriktirmenin zamanı geldi" diyen Yaşar konuşmasını “Jin jiyan azadî” sloganıyla tamamladı. Salondan da uzun süre ‘Jin jiyan azadî’ sloganı yükseldi. 

foto: Rojbin Kurt

Öcalan’ın 40 yıllık felsefesinin ürünü

Konferansın “Üçüncü Dünya Savaşı ve devletler ile erkek egemenliğinin dokunulmazlık zırhının parçalanması” başlıklı oturumunun ilk konuşmacısı Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Üyesi Nilüfer Koç oldu. Dünyada şu an adı konulmamış 3. Dünya Savaşı yaşandığını belirten Koç, "Kapitalist sistem kadına yönelik şiddeti en üst düzeye çıkardığı bu dönemde aslında en büyük krizini yaşıyor. Çünkü Kürt kadınları egemen sisteme karşı alternatif bir sistem kuruyor" diyerek, kadın direnişini yaymak için en doğru zaman olduğunu kaydetti. Tüm dünyaya yayılan "Jin jiyan azadî" sloganının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın son 40 yılda yarattığı felsefenin sonucu olduğunun altını çizen Koç, "Dünyanın her tarafında kadınlar bu slogan etrafında birleşerek egemen sisteme karşı direniyor. Kürt kadınları olarak nasıl özgür yaşamamız gerektiğini Abdullah Öcalan’ın analizleri ile öğrendik. Bizler ancak örgütlenerek kadın düşmanlarını yenebiliriz" diye konuştu. 

Afganistan, vahşilerin pençesinde

Afganistan Devrimci Kadınlar Derneği’nin (RAWA) Temsilcisi Mariam Rawi ise konuşmasına "Afganistan’dan, en acımasız ve bağnaz dindar faşist grubun egemenliği altındaki bir ülkeden geliyorum" diyerek başladı. "Ülkemiz, ortaçağ vahşilerinin pençesinde” diyerek Taliban’ın kadınlara yönelik zulmüne dikkat çeken Rawi, "Kadınlara yönelik zulmü ile Taliban, muhtemelen İran ve Suudi Arabistan rejimlerini bile imrendirecek koşullar yaratmıştır. Taliban'ın zihniyeti ve ideolojisi, kadınların insan olarak sayılmadığı ataerkil-feodal sistemi temsil ediyor, onlar için kadınlar, dünyaya erkek -kız bile değil- çocuklar getirmekten ve ev işlerini yapmaktan sorumlu makineleri temsil ediyor" ifadelerini kullandı. 

foto: Deniz BABİR

İran ve Rojava ilham kaynağımız

"Afganistan halkı adalet ve özgürlüğün ancak mücadele ile elde edileceğini çok iyi biliyor" diyen Rawi, Kürt kadınlarının dayanışmasından duydukları memnuniyeti de dile getirerek şöyle konuştu: "Sakine Cansız ödülü RAWA’ya verildi. Bu bizim için çok anlamlı. İran ve Rojava'daki kız kardeşlerimizin mücadelesinden derin ilham alıyoruz. Şehit düşen tüm kadınlar mücadelemizin bir parçasıdır. Onlar bu yüzyılın tarihini yazdılar. Kadınlar 'Jin jiyan azadî' sloganıyla tarih yazmaya devam edecek. Bizler de onların yolunda mücadeleye devam edeceğiz."

Abya Yala’dan Kurdistan’a selam

Konferansa Guatemala’dan katılan kadın hakları aktivisti ve doğal kaynakları koruma mücadelesine önderlik eden Lolita Chavez ise konuşmasına Abya Yala’dan Kurdistan’a tüm devrimci kadınları selamlayarak başladı. Ataerkiliğe, işgale, emperyalizme ve neoliberalizme karşı verdikleri mücadeleyi anlatarak, "Bizim ülkemiz işgalciler tarafından adlandırılan Amerika değil Abya Yala’dır. Toprağımız işgal ediliyor, Avrupa da bu suçun parçası" diyerek yerli halklara dönük yok etme planının sürdüğünü söyledi. Latin Amerika halkları olarak savaşa ve Kurdistan’daki kimyasal saldırıya sonuna kadar karşı çıkacaklarını ifade eden Chavez, "Kurdistan’da mücadele eden kız kardeşlerimiz gibi biz de bütün sınırları aşıyoruz. Varlığımız ve özgür bir toplum yaratmak için mücadelede yer alıyoruz. İşgalcilerin bizden korktuğunu biliyoruz ama biz onlardan korkmuyoruz" dedi.

foto: Rojbin KURT

Geleceği yok ediyorlar

Avusturalya’dan konferansa katılan sosyolog ve eko-feminist Ariel Saleh konuşmasında eko-feminizmi anlatarak jineolojînin ekoloji ve feminizmi birleştirdiğini ve bundan ilham aldığını dile getirdi. 

İtalya’dan barış aktivisti, feminist Genevieve Vaughan, kadının görünmeyen emeğini, ücretsiz işçi olarak anneliği anlattı. Mevcut sistemin kadının emeğini görünmez kıldığını kaydetti. 

Tüm Hindistan İlerici kadınlar Derneği adına Kavita Krishnan ise nerede olurlarsa olsunlar tüm kadınların mücadelesinden güç aldıklarını belirterek, Hindistan, Bangladeş ve Çin’de kadınlara yönelik baskı ve tahakkümü örnekleriyle anlattı. Hindistan’daki yüksek tecavüz olaylarına dikkat çekerek, yargının erkeği akladığının altını çizdi. Yapılan sunumlar ardından soru cevap kısmına geçildi. 

Konferans dün ise “Oluşmak, Özelenen yaşam mucizelerle değil devrimle olur” ve “Vizyonumuz: Yaşamı özgürleştirmek” başlılık oturumla devam etti. 

8 başlıkta atölyeler

Konferansın ilk günü “Zorunlu göçe Karşı direniş”, “Stratejik bir mücadele olarak kadın özgürlüğü”, “Sağlık”, Ekonomi”, “Ekoloji”, “Dil ve kültürün koruması”, “Faşizme karşı bir cephenin kurulması”, “Eğitim” başlıklı 8 atölyede onlarca kadın bir araya gelerek ortak tartışmalar yürüttü. 

* * *

foto: Deniz BABİR

Konferanstan notlar

* Konferansın organize edildiği Berlin Teknik Üniversitesi salonu dünya kadın hareketlerinin öncüleri ile şehit devrimci kadınların fotoğraflarıyla donatıldı. Sakine Cansız, Nagihan Akarsel, Jîna Amînî’nın fotoğrafları da salondaki yerini aldı. 

* 41 ülkeden yüzlerce kadını buluşturan konferansa birçok kadın kendi ulusal kıyafetleriyle katıldı. 

* Konferansın "kadınlar yaşamı örüyor" başlığına uygun olarak katılımcılar tarafından elden ele uzatılan renkli ipler sahnedeki yaşam ağacına dolandı. 

* Konferansa katılan delegelere Türk devleti tarafından kimyasal silahla katledilen 17 gerillanın isimlerinin yazıldığı renkli kumaşlar dağıtıldı. Kadınların kimisi bu kumaşları işleyerek kimisi üzerine resimler çizerek ya da yazılar yazarak duygu ve düşüncelerini aktardı. 

* Konferans boyunca "jin jiyan azadî" sloganı kadınların dilinden hiç düşmedi. 

* Farklı kimlikler, kültürler ve dilleri bir araya getiren konferansta 8 ayrı dilde çeviri yaptı. Bunun için 63 gönüllü tercüman konferansta görev aldı. 

* Konferansın ilk günün sonunda sanatçı Yelda Abbasi konser verdi. Abbasi’ye Kevana Zêrîn üyeleri de eşlik etti.

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.