• Türk cezaevlerindeki açlık grevi, 15’er günlük gruplar halinde  devam etmesine dünden ibitaren başlandı.

 Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde açlık grevine giren tutsakların tek kişilik hücrelere konulduğu ve Kürtçe savunmalar için de tercüman ücreti alındığı kaydedildi. Maraş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde de açlık grevine tutsakların darp ve kötü muameleye maruz kaldığı, haklarında disiplin soruşturmaları açılıp hücreye atıldığı bildirildi.

 Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların, İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 22 yıldır tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle 27 Kasım’da başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi 231. gününe girdi. Düne kadar kadar 5 günde devredilen eylem, dünden itibaren 15 güne çıkarıldı. 47. grubun devraldığı açlık grevi tüm Türk cezaevlerinde sürüyor. Aynı amaçla Mexûr Şehit Aileleri Derneği’nde 210, Yunanistan’ın Lavrio Kampı’nda ise 193 gündür açlık grevi yapılıyor.

Avukatları yine başvurdu

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatları Raziye Öztürk, Faik Özgür Erol, Rezan Sarıca ve Cengiz Yürekli, müvekkilleriyle görüşme talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yeni bir başvuruda bulundu. Görüş yasağı 23 Mart’ta bitmesine rağmen avukatların yaptıkları başvurulara ne olumlu ne de olumsuz yanıt veriliyor. Öcalan’ın avukatlarından Rezan Sarıca ve Nevroz Uysal, müvekkilleriyle 8 yıl aradan sonra en son 2-22 Mayıs, 12-18 Haziran ve 7 Ağustos 2019 tarihlerinde görüşebilmişti. Öcalan, telefonla görüş hakkından ilk defa 27 Nisan 2020’de yararlandırılmıştı. Öcalan, sosyal medyada yer alan kimi paylaşımlardan kaynaklı kamuoyunda kaygıların büyümesi üzerine 25 Mart günü de kardeşi Mehmet Öcalan’la yine telefonla görüşmüştü. Mehmet Öcalan, 4-5 dakika süren bu görüşmenin yarıda kesildiğini duyurmuştu. O tarihten beri İmralı’dan herhangi bir bilgi alınamıyor.  AMED

 

Tutsaklar hücreye konuluyor

Bu arada Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nden 1-8 Mart tarihleri arasında Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sürgün edilen 50 tutsak arasında yer alan Recep Bal (38), yaşanan hak ihlallerini gönderdiği mektupla bildirdi. Bal, şu aktarımlarda bulundu: “Disiplin cezaları sonucu görüş yasakları verildi. Çok sayıda tutuklu arkadaşımız telefon görüş yasağı aldığından aileleri ile uzun zamandır görüşemiyorlar. Yine birçok tutuklu arkadaş hücre cezası almış. 12 yıldır zindandayım son 5 ayda aldığım disiplin cezalarını 12 yılda almadım. Sadece 5 ayda 6 kez bana disiplin cezası verildi ve görüş yasağı konuldu. Burada hepimizin infazını yakmak için bu cezalar verilmektedir. Bunların yanında üç kişilik görüşme kontenjanına yazdığımız isimler reddediliyor. Bu cezaevinde var olan haklarımızı kullanamıyoruz. Ailem uzakta olduğu için kendileri ile görüşemiyorum, kolilerle gönderdikleri eşyalar ise tekrar aileme geri gönderiliyor. Gönderilen eşyaların verilmemesinin bizleri mağdur etmek için yapıldığını düşünüyorum.”

Bal, açlık grevine gireceğini belirterek, “Ben açlık grevine giriyorum ve açlık grevine gireceğim için tek kişilik hücreye alınacağım” dedi. Ceza İnfaz Hâkimliği’ne kendilerine verilen disiplin cezalarına karşı Kürtçe savunma yaptıklarını ifade eden Bal, “Kürtçe savunmalar için bizlerden tercüman parası alınıyor. İnsanlar kendi anadillerini konuşmaları için para vermek zorunda bırakılıyor” diye kaydetti. 

 

Şiddet ve kötü muamele

Açlık grevi eylemlerinin devam ettiği cezaevlerinden biri olan Maraş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan tutsaklardan Baran Gül ise haftalık telefon görüşmesinde maruz kaldıkları hak ihlallerini babası İlyas Gül’e anlattı. Baran Gül, şu bilgileri aktardı: ”Açlık grevinde olduğumuz için gardiyanlarca darp edilerek, kötü muameleye maruz kalıyoruz. Hakkımızda disiplin soruşturmaları açılarak, hücrelere atılıyoruz. Ben de bir haftadır, hücredeyim. Benim gibi birçok arkadaşım bu uygulamaya maruz kalıyor. Böbrek hastası olduğum için idrarımda kanamalar oluyor. Hastaneye götürülmüyoruz. Tecrit ve hak ihlalleri sona erinceye kadar eylemlerimizi sürdüreceğiz.”