Aladdin Altan tahliye oldu

• ‘PKK üyesi’ olduğu iddiasıyla Almanya’da tutuklanan Kürt aktivist Alaaddin Altan tahliye oldu. Duruşmada mahkeme başkanının Türk devletini “Kürdistan’da saldırgan bir aktör” olarak tanımlaması ve Kürt sorunundaki sorumluluğuna işaret etmesi dikkat çekti. 

Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesi (OLG Koblenz), Kürt aktivist Alaaddin Altan’ı ‘PKK üyesi’ olduğu gerekçesiyle iki yıl hapis cezasına çarptırdı. Ancak mahkeme, cezanın şartlı olarak ertelenmesine karar verdi. Altan, karar duruşmasının ardından serbest bırakıldı.

Alman Ceza Kanunu’nun 129 a ve b maddelerinden mahkum edilen Altan, Almanya’nın Mainz, Saksonya ve Bremen bölgelerinde ‘PKK adına faaliyet yürüttüğü’ iddiasıyla yargılandı. Diğer davalarda olduğu gibi bireysel şiddet içeren herhangi bir suç isnat edilmeyen Altan, siyasal faaliyetlerinden ötürü suçlandı. 

‘Siyasi mücadelemin arkasındayım’

Altan yargılama süreci boyunca PKK’nin ‘terör örgütü’ olmadığını, kendisinin de ‘terörist’ olmadığını ifade etti. DAİŞ tehdidi altındaki Kobanê’yle dayanışma eylemlerini organize ettiğini, kadın festivallerine ve Newroz kutlamalarına katılım gibi etkinliklere dahil olduğunu kabul etti. Siyasi mücadelesinin arkasında olduğunu ifade etti. 

Mahkemeden barış çağrısına atıf

Altan’ın yargılama sürecindeki tutumunu, kişisel geçmişini dikkate alan mahkeme başkanı, zorunlu göç ve asimilasyon deneyimini, ayrıca cezaevinde yaşadığı dilsel izolasyon ve psikolojik zorlukları Altan’ın lehine değerlendirdi.

Duruşmada dikkat çeken bir diğer vurguysa, mahkeme başkanının Türk devletini “Kürdistan’da saldırgan bir aktör” olarak tanımlaması ve Kürt sorunundaki sorumluluğuna işaret etmesi oldu. Yargıç ayrıca Abdullah Öcalan’ın barış çağrısını memnuniyetle karşıladığını ve Kürt halkının barış içinde yaşaması yönünde umut taşıdığını ifade etti.

AZADÎ: PKK davaları sonlandırılmalı

Alınan kararı eleştiren AZADÎ Hukuk Bürosu, Altan’ın siyasi faaliyetlerinden ötürü mahkum edilmesini kabul edilemez buldu. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Mahkeme, sanığın siyasi faaliyetlerinin meşruluğunu ve Türkiye’nin Kürt sorunundaki sorumluluğunu kabul ediyorsa, bu durumda beraat kararı verilmeliydi. Şartlı tahliye kararı memnuniyet verici olsa da, esas olarak yapılması gereken Federal Hükümetin 129b maddesi kapsamındaki yargılama iznini kaldırması ve tüm PKK davalarının durdurulmasıdır.” HABER MERKEZİ