Amed varoşlarında mültecilerin yaşam mücadelesi

Dosya Haberleri —

MULTECI AMED

MULTECI AMED

  • Amed’de İl Göç İdaresine kayıtlı sadece 706 Suriyeli mülteci bulunuyor ancak kentin varoşlarında 30 binden fazla Suriyeli mülteci yaşıyor. Kayıtlarda olmayan mültecilerin tek geçim kaynağı ise karın tokluğuna çalıştıkları mevsimlik işler ya da çöp ve hurda toplayıcılığı.

YILMAZ KAYA

Suriye’nin Dera kentinde Ocak 2001 tarihinde bir grup öğrenci ve gençlik gruplarının başlattığı protesto gösterileri ülke geneline yayılınca hükümet, bunlara sert müdahalede bulundu. Ancak küçük grupların başlattığı bu protesto gösterileri ardından Nisan ayında dış destekle DAİŞ, El Nusra, El Kaide ve Özgür Suriye Ordusunun da ortaya çıkmasıyla ülkede iç savaş yaşanmaya başlandı. 
Özellikle cihatçı gruplara bazı ülkelerin de silah ve para desteği vermesi ardından isyanlar büyük boyutlara ulaştı ve birçok kent, ilçe ve köy cihatçı grupların denetimine geçti. Hükümete karşı başlayan silahlı isyan, daha sonra ülkenin bazı bölgelerinde mezhepsel ayrılıklardan dolayı grupların kendi aralarındaki çatışmalara sahne oldu. Bu çatışmalarda en büyük zararı gören ise sivil halk oldu. 
Ülkenin kuzeyinde PYD’nin rejim güçlerine ve cihatçı gruplara karşı direnişi Kürtleri tek vücut halinde bir arada toplarken, birçok bölgeyi ele geçiren cihatçı gruplar, kendilerinden olmayanlara karşı cinayet, haraç alma ve hapis politikalarını izlerken milyonlarca insan ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. 

Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2020 verilerine göre Türkiye’de Suriyeli göçmen sayısı 3 milyon 627 bin 481 kişi ancak bu sayıya kayıt altına alınmayan ve köy ve kasabalarda tarım, hayvancılık ve tarla işlerinde çalışan, kent varoşlarında hurda ya da çöp toplayıp bunları satarak yaşamaya çalışanlar dahil değil.

500 bin ölüm
Birleşmiş Milletler verilerine göre Suriye’de iç savaşın sürdüğü 9 yıl içinde 300 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. Suriyeli bazı sivil kurumlar ve insan hakları örgütleri ise bu sayının 500 bin civarında olduğunu belirtmekte. 
Savaştan kaçan ve sayılarının yaklaşık 6 milyon olduğu tahmin edilen siviller, komşu ülkeler olan Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak Kürdistan Bölgesi’ne sığındı. Binlercesi ise kaçak yollarla Avrupa’ya gitti. 
Savaştan kaçarak komşu ülkelere sığınan milyonlarca kişi, beslenme, sağlık ve barınma sorunlarıyla boğuşuyor. Türkiye’ye kaçmak zorunda kalan Suriyeliler için Kilis, Antep, Hatay, Urfa, Mardin gibi kentlerde geçici barınma merkezleri oluşturuldu. Yüzbinlerce mülteci ise kayıt dışı olarak Türkiye’nin hemen hemen her iline dağıldı. 
Türkiye’de İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2020 resmi verilerine göre ülke genelinde kayıt altına alınan ve geçici koruma kapsamında bulunan Suriyeli göçmen sayısı 3 milyon 627 bin 481 kişi. Ancak bu sayıya kayıt altına alınmayan ve ülkenin birçok kentinde kırsal alandaki köy ve kasabalarda tarım, hayvancılık ve tarla işlerinde çalışan, kent varoşlarında hurda ya da çöp toplayıp bunları satarak yaşamaya çalışanlar dahil değil. 

Çöp olmazsa açlıktan öleceğiz. Sokağa çıkma yasakları başladı ama biz yine çöp toplamaya gidiyoruz. Çünkü gitmezsek aç kalacağız.

Mülteci statüsünde değiller
Türkiye, Suriye’den gelen göçmenleri mülteci statüsünde kabul etmiyor. Kayıt altına alınan Suriyelilere “Geçici Sığınma Belgesi” veriliyor. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün verilerine göre Türkiye’de bulunan Suriyelilerden kadın ve çocukların oranı yüzde 70. Yine ülke genelinde 15-24 yaş aralığında ise 760 bin 304 sığınmacı bulunuyor. 

Sadece 706 kişiye ikametgah
Türkiye’de bulunan Suriyeli göçmenlerin sığındıkları kentlerden biri de Amed. Resmi kayıtlara göre kent genelinde geçici koruma kapsamında 23 bin 226 Suriyeli bulunurken Diyarbakır İl Göç İdaresi Müdürlüğünün resmi verilerine göre sadece 706 kişinin ikametgah izni var. Geri kalanlar geçici ikametgah izniyle ya da kayıt dışı olarak kentte bulunuyor. Resmi rakamların dışında binlerce Suriyelinin Amed genelinde köy gibi kırsal alanlarda ya da kentin varoşlarında kağıt, plastik, metal toplayıcılığı ve dilencilik yaptığı ya da köylerde tarla işlerinde çalıştığı biliniyor. Kent genelinde 30 binden fazla Suriyelinin olduğu tahmin ediliyor. 
de geçici ikametgah iznine tabi olan ya da kayıt dışı bulunan Suriyeliler, kentin tüm ilçelerine dağılmış durumda. Kırsal alandaki köylerde bağ, bahçe ve hayvancılık gibi işlerde karın tokluğuna çalışıp burada kendilerine verilen barınaklarda kalıyor; merkez ilçeler olan Yenişehir, Bağlar, Sur, Kayapınar gibi ilçelerin ise köy ya da gecekondularında yaşıyorlar.

‘4 ay pamuk çapalama işinde çalışıyoruz’
Amed’e gelen Suriyelilerden biri Semira Muhammed Tevfik. 6 çocuğu ve eşi ile birlikte Yenişehir ilçesi Gürdoğan Mahallesi’nde yaşıyor. 7 yıl önce Halep’ten Türkiye’ye kaçmışlar. Bir yıl kadar Urfa’da kaldıktan sonra Amed’e gelmişler. 400 Lira verdikleri gecekonduda eşi ve çocukları ile birlikte yaşayan Semira, geçim sıkıntısından dert yanıyor. İlkbaharda ailece Bismil’de pamuk tarlalarında 4 ay çalıştıklarını ve bu parayla geçinmeye çalıştıklarını belirten Semira, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Ben, eşim, iki büyük kızım ve 15 yaşındaki oğlum ile birlikte yazın pamuk çapalama işinde çalışıyoruz. Ancak çalışma süremiz kısıtlı. Suriyeli olduğumuz için bize diğer işçilere verilen paranın yarısını veriyorlar. ‘Nasılsa mecburlar’ diye düşünüyorlar. Doğru diyorlar, mecburuz çalışmaya. Çalışmazsak aç kalacağız. Burada 4 ayda kazandığımız para, kira, elektrik, su gibi giderlere gidiyor. Kış başlayınca yiyecek sıkıntısı çekiyoruz. Eşim pamuk çapalama işi bitince bir lokantada çalışıyordu, en azından bir ek gelir oluyordu onun kazandığı ancak salgın nedeniyle lokantalar da kapatılınca mecburen o da işsiz.” 
Çocuklarının hiçbirinin okula gitmediğini ve sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamadıklarını belirten Semire, İl Göç İdaresinde kayıtlarının olmadığını ve şu ana kadar kimsenin de bunu kendilerinden sormadığını söylüyor. Suriye’de savaş biterse ailece dönmeyi düşündüklerini kaydeden Semira, “Ama savaş halen sürüyor. Bir kardeşimi ve dayımı El Nusracılar öldürdü. Bu şartlarda dönmeyiz. Halep’te hem açtık hem de can güvenliğimiz yoktu. Burada da açız ama en azından kimse canımıza kast etmiyor” diyor. 

‘Eşimden 6 yıldır haber alamıyorum’
Bağlar ilçesinde gecekonduda yaşayan Suriyeli ailelerden biri de Fatima Amar’ın ailesi. Amar, yaşları 8 ila 14 arasında değişen dört çocuğu ile birlikte metal, plastik gibi hurdaları toplayıp bunları satarak yaşamaya çalışıyor. 6 yıl önce Suriye’nin Til Xemis bölgesinden eşi ve çocukları ile birlikte Amed’e göç etmişler. Suriye’de komşularına teslim ettikleri evlerini ve arabalarını satmak için eşi, 3 ay sonra Kilis üzerinden geri dönmüş ancak o günden bu yana ondan haber alınabilmiş değil. “Eşim yaşıyor mu, yaşamıyor mu, bilmiyorum. Buraya geldik ancak eşim geride kalan mallarımızı satmak için geri döndü. Bir daha da kendisinden haber alamadık. Telefonla ulaştığım Halep’teki yakınlarım da eşimden bir haber alamadıklarını ve dönmememizi istediler. Bizler de can güvenliğimiz olmadığı için dönemiyoruz” diye anlatıyor. 

‘Ölmemek için yaşamaya çalışıyoruz’
Çöplerden karton, metal, plastik gibi hurdaları toplayıp bunları hurdacılara satarak geçinmeye çalıştıklarını belirten Fatima Amar, “Burada Kaymakamlık’ta kaydımız var. Hastalandığımızda sağlık ocağına gidebiliyoruz ancak devletten herhangi bir para almıyoruz. Muhtarlığa başvurduk ancak halen bir sonuç çıkmadı. Çöp olmazsa açlıktan öleceğiz. Sokağa çıkma yasakları başladı ama biz yine çöp toplamaya gidiyoruz. Çünkü gitmezsek aç kalacağız. Sağ olsun buradaki mahalle halkı bizlere yardımcı oluyor. Komşular yaptıkları yemekten bize de getiriyorlar. Allah onlardan razı olsun. Halen buradayız. Yarın ben ve çocuklarıma ne olur bilmiyorum. Eşim de yok, tek başımayım. Ölmeden yaşamaya çalışıyoruz” diyor. 

‘DAİŞ’e para verip sınırı geçtik’
Yenişehir ilçesi varoş semtlerinden Aziziye mahallesinde yaşayan Edviye Halid Hasan da eşi ve 3 çocuğu ile birlikte Amed’e göç etmek zorunda kalan Suriyelilerden. Suriye’de iç savaş çıktığında DAİŞ‘in köylerine geldiğini ve zulüm yaşadıklarını belirten Edviye Halid Hasan, yaşamlarını şöyle anlatıyor: “6 ya da 7 sene önceydi. DAİŞ geldiğinde kaçmak istedik ama gidemedik. Sonra eşim onlara para verdi ve gitmemize izin verdiler. Evimizden hiçbir şeyi alamadık. Sınırı geçip Akçakale’de yaşadık bir buçuk sene kadar. Ancak Kürt olduğumuz için oranın yerli halkı, Araplar bizi dışlıyorlardı. Sonra Urfa’da kaldık bir süre. Daha sonra Mardin’e geldik ancak geçinemediğimiz için Amed’e gelmeye karar verdik. 
Bu mahallede Suriye’den gelen Kürt ve Arap aileler de var. Kimi çalışıyor, kimi geçim sıkıntısı yaşıyor. Eşim buradaki bir tavuk çiftliğinde ayda bin beş yüz Lira’ya çalışıyor. Ben ve aynı bahçeyi paylaştığımız Suriyeli iki kadınla talep olursa evlere temizlik işlerine gidiyoruz. Mahallemizden bir kadın bize bu işi ayarladı. Geçimimizi böyle sağlıyoruz. Devlet bize bir kart vermiş, ismimiz yazılı ve fotoğrafımız var üzerinde. Onun dışında devletten bir yardım görmedik.” 
Hasekê’de akrabalarının olduğunu ve zaman zaman onlarla telefonla görüştüklerini anlatan Evdiye Halid Hasan, geriye dönmek istediklerini ancak savaşın halen devam ettiğini ve yarının ne olacağını bilmedikleri için açlık sınırlarında yaşasalar da şimdilik burada kalacaklarını söylüyor. 
Amed’de yaşamak zorunda kalan Suriyeliler, kötü yaşam koşulları altında yaşamalarına rağmen hayatta kalabildiklerinden kendilerini şanslı sayıyor. Savaşın ve geleceklerine yönelik belirsizliğin sürdüğü Suriye’ye dönmeyi çok az kişi istiyor. Ancak geçim sıkıntısı, sağlık ve çocuklarının eğitimi, onlar için en büyük sorun. Gelecek kaygısı yaşayan Suriyeli sığınmacılar, bu belirsizlik içinde hayata tutunmaya çalışıyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.