Anayasa profesörü Erdem: Yeter ki irade ortaya çıksın

Fazıl Hüsnü Erdem
- Komisyon'un vakit kaybetmeksizin Rêber Apo'yu dinlemesi gerektiğini belirten Prof. Fazıl Hüsnü Erdem, “Somut olarak atılabilecek adım çok. Yeter ki böyle bir irade ortaya çıksın” dedi.
Komisyon'un dinlediği isimler arasında yer alan Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, MA'nın sorularını yanıtladı. Bundan sonra silahları bırakma kararının gerektirdiği hukuki adımların atılmasının zamanı olduğunu belirten Prof. Erdem, "Komisyon kanunla kurulan bir ihtisas komisyonu olmadığı, gayri resmi olarak bu iş için oluşturulmuş bir komisyon olduğundan bir rapor hazırlamak suretiyle Meclis’i harekete geçirme gücü var" dedi.
Birinci önceliğin silahlı unsurların da toplumla entegrasyonunu sağlamaya ilişkin yasal düzenlemeler olacağının görüldüğünü kaydeden Prof. Erdem, kök sebeplerin, sorunların ortadan kaldırılması için adımların atılması gerektiğini söyledi. Bu adımların salt anayasal, yasal ve hukuki adımlar değil, fiili adımlar da olduğunu vurgulayan Prof. Erdem, "Yasal ve anayasal reformlar, tek başına yeterli değildir. Uygulayacak irade de olmalıdır. Böyle bir süreci taçlandırmak için yeni bir anayasa ya da mevcut anayasada gerekli değişikliklerin doğru olacağını düşünüyoruz. Bu bugün için değil ama yarın için bu gereklilik ortaya çıkacaktır" diye konuştu.
Kürt meselesinin çözümüne yönelik doğrudan doğruya bugüne kadar anayasal düzeyde adım atılmadığını hatırlatan Prof. Erdem, "Son 10 yıldır bu anayasaya uyma noktasında bir çabanın olmadığını, tam tersine anayasa hükümlerini ihlal noktasında ciddi bir siyasi iradenin olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla yeni anayasa yapmak çok fazla bir marifet değil" dedi.
Meselesi bir özü de dildir
Kürt meselesinin bir diğer özünün de dil meselesi olduğunu; bütün etnik sorunların temelinde dilin yasaklanmasının yattığını hatırlatan Prof. Erdem şöyle devam etti: "Sorunu yaratan şey o. Dile ilişkin Kürtlerin talebi kadar insani, vicdani, İslami talep yok. Şimdi bunun önünde anayasal düzeyde bir yasak var. 42. maddenin son fıkrası. Asgari düzeyde yapılması gereken şeyin bunun kaldırılması olduğunu söyledim. Şayet bu mesele kalıcı bir şekilde çözülmek isteniyorsa ideal olan hem kültürel kimlik haklarına ilişkin bir genel koruyucu düzenleme hem de özel olarak dilsel haklara ilişkin bir düzenleme getirmek gerekiyor. Önemli olan sorunun çözülmesidir. Müzakereye açık olmak gerekiyor. Demokratik siyaset de böyle bir şeydir. Kürtçenin resmi dil olması dahi talep edilebilir. Bu demokratik bir şeydir sonuçta."
Eşit yurttaşlık talebi
Eşit yurttaşlık talebi için de aynı şeylerin söylenebileceğini belirten Prof. Erdem, "Sonuçta bu kültürel kimlik hakları olsun, eşit yurttaşlık olsun, işte yerel yönetimlerin güçlendirilmesi olsun... Bütün bunlarla istenen şey eşit, özgür vatandaş kategorisini yaratmaktır. Bu vatandaşlık dediğimiz şey, vatandaşın kendi öz yurdunda hissetmesidir" şeklinde konuştu.
Entegrasyon meselesi
Silahlı unsurları topluma entegre ederken bir takım güvencelerin verilmesi, siyaset yapmalarının önünün açılması ve tabii ki bunu güvence altına alan bir hukuki düzenleme gerektiğini kaydeden Prof. Erdem, "Önümüzdeki süreç içerisinde çok vakit kaybetmeksizin en kısa süre içerisinde Öcalan'la görüşme yapılacaktır diye düşünüyorum. En azından hiç şüphesiz olması gereken budur. Şayet siyasi irade bu sorunu çözmek gibi bir niyete sahipse düzenlemeleri belli bir takvim dahilinde kendiliğinden yapar" dedi.
Sürecin başarısı için
Sürecin başarıya ulaşması için atılması gereken hukuki adımlar olduğunu tekrarlayan Prof. Erdem, şöyle konuştu: "Zaten silahlı unsurların topluma entegrasyonu sürecinde bir takım adımların atılması gerekiyor. Yurt dışında, diasporada yaşayan Kürt entelektüelleri, siyasetçileri buraya dönüşü sağlanmalı, cezaevinde hükümlü olanların bir an önce tahliyesi gerekiyor. İnfaz kanunu düzenlenmeli, Cezaevi Gözlem ve İdare Kurulları kaldırılmalı. Bu hukuki düzenlemeler tamam ama bunun ötesinde çok basit, sembolik ama önem taşıyan adımlar var. Mesela Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması. İstediği isimlerle çok rahatlıkla görüşebilmesi, Komisyon'un bir an önce onunla görüşmesi gibi şeyler var. Selahattin Demirtaş'ın acilen serbest bırakılması gibi yapılması gereken birçok şey var. Siyasi saiklerle içeride tutulan kişilerin derhal bırakılması yoluna gidebilir. Hasta, tutuklu ve hükümlülere yönelik büyük bir hassasiyet var. Ona yönelik bir takım adımlar atılabilir. Somut olarak atılabilecek adım çok. Yeter ki böyle bir irade ortaya çıksın."











