Antik DNA devrimi

Doğan Barış ABBASOĞLU Haberleri —

  • Genetik alanında yaşanan ilerlemeler artık yeni bir bilimi doğurdu: Arkeogenetik. Genetik incelemeler sonucu elde edilen veriler bugün artık hiçbir zaman olmadığı kadar insanlığın hikayesini oluşturmak için kullanılıyor.

DNA dünyamızdaki yaşamın yapıtaşlarıdır. 150 yıl önce keşfedilen ve 1950lerde yapısı tanımlanan DNA, yaşamın Dünyamızı nasıl ördüğü konusunda eşsiz bilgiler sunar. Günümüzde artık arkeoloji ile birleşen genetik insanlığın ve gezegenimizin geçmişinin aydınlatılması anlamında da önemli bir fonksiyon görmeye başladı.

Archeology dergisi de son sayısında genetik biliminin arkeoloji alanındaki kullanımını ele aldı.

2010 yılında genetikçiler ilk kez bir Neanderthalin genomunu (gen haritasını) başarıyla haritalandırdı. Soyları bundan 30 bin yıl önce tükenen Neanderthallerin genlerinin halen modern insanlarda yaşadığını tespit eden bilim insanları geçtiğimiz sene de 200 bin yıl önce yaşamış bir Denisovan erkeğinin genomunu ortaya çıkardı ve aynı şekilde Denisovanlar ile modern insanların ortak DNA sekansları olduğunu tespit etti.

Antik DNA üzerine yapılan son çalışmalar, soyu tükenmiş insan türleriyle olan genetik bağlantılarımızın ötesinde, insanlığın geçmişi hakkında çok daha fazlasını ortaya çıkarmıştır. Son on yılda bilim insanları, bazıları 400 bin yıldan daha uzun süre önce önce yaşamış olan 10 binden fazla bireyin genomlarını diziledi. Bu başarıda fosil kalıntılardan DNAların çıkarılması tekniklerinde yaşanan gelişmelerin payı şüphesiz ki çok büyük.

Arkeogenetikçiler, insan göç modellerinin haritasını çıkarmak, hayvan evcilleştirmeyi araştırmak ve antik manzaraları yeniden inşa etmek için antik DNA'yı araştırmaya yönelik yenilikçi yöntemler geliştirmeye devam ediyor. İşte bu alanda yapılan bazı çalışmalardan elde edilen sonuçlar: