Arap kadınların özgürlüğü hedeflendi

• Hesekê’de kadın aktivistlerin DAİŞ tarafından kaçırılarak katledilmesiyle Arap kadınların örgütlülüğünün hedef alındığını belirten çalışma arkadaşları, bedeli ne olursa olsun bu kadınların mücadele mirasını sürdüreceklerinin altını çizdi. 

RONÎDA HACÎ/SORGUL ŞÊXO
JINNEWS/HESEKÊ

Hesekê Kantonu Deşîşa ilçesine bağlı Til El Şayir Belde Eşbaşkanı Seide Feysal El Hermas ve yardımcısı Hinid Letîf El Xidêr, Til Şayir’de 22 Ocak’ta DAİŞ tarafından kaçırılarak katledildi. Hesekê Kantonu Eşbaşkanı Semer Abd El-llah ve Til Temir Kongreya Star Eğitim Komitesi üyesi Sena Xerîb,  Arap kadınların hedef alınmasının halkların birliğinin bozulmasına dönük olduğunu söyledi. 

Arap halkını örgütlüyorlardı

El Hermas ile El Xidêr’in özellikle hedef seçildiğini belirten Semer, “Arap halkı ve kadınları, QSD tarafından özgürleştirildikten sonra özgürlük yolunu seçerek örgütlülüklerini oluşturdu. Bugün katledilen arkadaşlarımız Arap halkı arasında birliği oluşturarak kadınları örgütlüyordu. Bu şekilde katledilmeleri Demokratik Özerkliğin hedef alınması anlamını taşıyor. Kadınlar şahsında projeye darbe vurulmaya çalışılıyor. Bedeli ne olursa olsun bu kadınların mücadele mirasını sürdüreceğiz” dedi.
Kadınların feodal erkek zihniyetine karşı her alanda aktif olarak rol aldığını aktaran Semer, buna karşı da sürekli hedef haline geldiklerini dile getirdi. Semer, “Kadınların bu mücadelesi tüm dünyada yankı uyandırdı. Sürekli katliamların ve saldırıların hedefinde olan kadınlar şiddete maruz bırakılıyor.  Paris Katliamı, Eqide Ana, Hevrîn Xelef ve Zehra Berkel’in katledilmesi, kadının emeğine saldırıdır. Katledilen iki arkadaşımız Arap halkı içinde önemli bir yere sahipti. Bu katliamcı zihniyete karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye kaydetti.  
 
Mücadelelerini sürdüreceğiz

Til Temir Kongreya Star Eğitim Komitesi üyesi Sena Xerib de, toplum içinde öncü olan kadınların hedef alındığını söyledi. Sena, “Saldırılarla kadınların iradelerinin kırılması hedefleniyor. Arap kadınlar, 2020’de askeri ve siyasi alanda güçlü bir duruş sergilediler. Bu kadınlar DAİŞ ve onun gibi örgütler tarafından hedef alındı” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların ilk defa bu tür katliamlarla yüz yüz kalmadığını hatırlatan Sena, “Rojava Devrimi ile beraber toplum için büyük bir misyona ve iradeye sahip olan kadınların mücadelesi kırılmaya çalışılıyor. Bu saldırılar karşısında bizler de çalışma arkadaşlarımızın mücadelesini sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

 

Özerk Yönetim’e daha güçlü katılmalı

MSD Yürütme Kurulu Başkanı Îlham Ehmed, kadınların DAİŞ çetesi ve bu zihniyete karşı karşı fikirlerini ve güçlerini birleştirmeleri ve Özerk Yönetim sistemine daha güçlü 
ANF’ye konuşan Demokratik Suriye Meclisi Yürütme Kurulu (MSD) Başkanı Îlham Ehmed, “DAİŞ, kadınların özgürleşmesi, demokratik bir toplum inşa etmesi ve zihniyet değişikliği için bir fırsat sağlayan idari sistem olan Özerk Yönetim’i vurmaya çalışıyor. Kadınların özgürleşmesini ve ilerlemesini önlemeyip, karanlık otoriter sistemini kadınlara dayatıyor. Özerk Yönetim’e en çok kadınların ilgi gösterdiğini, katıldığını, etrafında kenetlendiğini biliyor” dedi.
Îlham Ehmed, DAİŞ’in karanlık zihniyeti karşısında yan yana ve daha güçlü bir duruş sergilemek gerektiğini vurguladı. Ehmed, şunları ifade etti: “Başta Kuzey-Doğu Suriye alanlarındaki kadınlar olmak üzere tüm kadınlar bu saldırılara karşı el ele vermeli. Kadınlar, bu karanlık güçlere karşı fikirlerini ve güçlerini birleştirmeli ve Özerk Yönetim sistemine daha güçlü katılmalı. Kadınlar bu katliam ve hedeflerine cevap olarak YPJ’ye katılımlarını artırmalıdır. Özgürlükçü erkekler de kendi güçlerini birleştirmeli ve DAİŞ’e karşı duruşlarını göstermelidir.”