Arînler Kobanêleşti
Kadın Haberleri —

Kobanê
- Kobanê’nin Arîn Mîrxan, Zehra Penaber, Sozdar, Leyla ve Avestaların direnişiyle özgürleştirildiğini belirten Wehide Ömer, “Kadınlar, ‘Kobanê’yi DAİŞ’e bırakmayız’ dediler. Örgütlendiler ve kenti özgürleştirdiler. Sesleri tüm dünyada yankı uyandırdı” dedi.
DAİŞ, 15 Eylül 2014’te tank ve toplarla Kobanê’ye saldırdı. Kadınların öncülük ettiği ve 134 gün süren halkların direnişi sonucu kent 26 Ocak 2015’te özgürleştirildi. Tarihe geçen bu destansı zafer halen heyecan ve umut veriyor.
O tarihi günlerin tanıklarından Fırat Kantonu Toplumsal Çalışmalar Komitesi’nden Wehide Ömer, “Kürt halkı asla Kobanê’yi bırakmadı, kendi imkanları çerçevesinde direndi” diyor.
Üçüncü Yol çıkışımızdı
2011 yılında Suriye’de kriz patlak verdiğinde Kürt halkının ne Baas rejimi ne de diğer güçlerin tarafında yer aldığını aktaran Wehide Ömer, “Üçüncü Yol’u tercih ettik. Saldırılara karşı bir başarı kazandık ve kendi kurumlarımızı oluşturduk. Örgütlendik ve örgütlülüğümüzü güçlendirdik. Kadınlar olarak bu mücadelede yerimizi aldık. Bu temelde de örgütlülüğümüz ve mücadelemiz büyüdü” sözleriyle DAİŞ saldırısından önceki süreci hatırlatıyor.
Yoktan inşa etti, bırakmadı
O dönem Kürtlerin yaşadığı bölgelerde yeniden inşa başladı. Ancak dünyanın gözünün bu kazanımların üzerinde olduğunu ve uluslararası güçlerin kendi çıkarları için kazanımları ortadan kaldırmak istediğini söyleyen Wehide Ömer, Jinnews’e verdiği söyleşide şöyle devam ediyor:
“Türk devletinin işbirliği ile saldırılar yapıldı. Türk devleti, ‘Ayda da özgür bir Kürt olsa onu kabul etmem’ diyor. Ancak Kürtler, özgürlük temelinde yoktan inşa etti. Bu inşaya karşı Afganistan, Pakistan ve birçok yerden birilerini topladılar, dünyanın gözü önünde bu kişileri eğitip Kobanê’ye saldırtıldılar. Kürt halkı ise saldırılara karşı direniş kararı aldı. Kürt halkı ‘Kobanê’yi asla bırakmayacağız’ dedi ve kendi imkanları çerçevesinde direndi.”
Tank ve toplara karşı irade
“DAİŞ’in tank ve topları vardı. Ancak Kobanê halkı asla teslim olmayacağını söyledi” diyen Wehide Ömer, şunları ekliyor: “Kobanê halkı Kurdistan’ın tamamıydı. O dönemde Bakur ve Başûr bizi yalnız bırakmadı, gençleri şehit düştü. 26 Ocak 2015’te Kobanê özgürleştirildi. Kobanê halkı topraklarına dönme sözü vermişti. ‘Bir çadır da kalsa kendi yerinde yurdunda çadır açıp yaşarız’ dediler. Kobanêli kadınlar bu esas üzerinde yeniden topraklarına döndü.”
Sozdar, Avesta, Arîn, Zehra…
Wehide Ömer, kadınların bu tarihi zaferdeki duruşunu ise şöyle anlatıyor: “Kobanê kadınların mücadelesinin yanı sıra Sozdar, Avesta ve Arînlerin kanıyla özgürleştirildi. Kadınlar kentin özgürleşmesinde hem de inşasında büyük rol oynadı. YPJ’yi kurdu, toplum içerisindeki kadınlar savaşçıların yanında yer aldı. Silah almasalar da onların yanındaydılar. Ekmek, giysi ve yiyecek işlerine koşuyorlardı. Kadınlar, ‘Kobanê’yi bırakmayız’ dediler. Kentin özgürleşmesi aynı zamanda Kobanêli kadınlarının sesinin yankılanması ve duyulmasıydı. Kadınların sesi bu şekilde dünyada yankılandı. Öte yandan Zehra, Leyla, Arîn gibi kadınların şehadeti büyük bir etki yarattı. Onlar bizim öncülerimiz, unutulmamalılar. O direnişçilerimizin emeği sayesinde bugünlere geldik.”
Dünya kadınları ilham adlı
‘Kadın Devrimi’ olarak tanımlanan zaferin dünya kadınları üzerindeki etkisine değinen Wehide Ömer, “Kadınlar, Önder Apo’nun felsefesinden ilham alıyor. Bir yandan Önder Apo’nun ‘kadın özgürlüğü projesi’nden başladık bir yandan da ‘Kobanê’den çıkmıyoruz’ kararı üzerinden örgütlendik. Bu toprakların sahibi biziz ve bu toprakları bırakmayacağız dedik. Bu da tüm dünya kadınlarını etkiledi. Yani devrim içerisinde Kürt kadınları da özgürleşti. Devrim sürecinde kendimizi tanıdık, kadın örgütlülüğünü güçlendirdik. Dünyadaki kadınlar çok şaşırdı ve birçok kadın buraya gelerek devrime katıldı. Kendi özgürlüğü, halkların özgürlüğü, Kobanê’nin özgürlüğü için savaşacağız dediler” diyor.