Asimilasyon politikalarından vazgeçin

Toplum/Yaşam Haberleri —

❏

  • 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı. Kürt dil ve kültür kurumları Amed’de yaptıkları ortak açıklamayla Türk devletine “Asimilasyon politikalarını terk et, gerekli yasal düzenlemeleri yap” çağrısında bulundu. 

Kürt Ulusal Kongresi'nin 2006 yılında aldığı karar sonrası her yılın 15 Mayıs günü, Kürt Dil Bayramı olarak kutlanıyor. "Asimilasyon politikalarına karşı bilinçlenme, yok etme siyasetine karşı direnme, hafızasızlaştırma anlayışına karşı sahiplenme ve mücadeleyi yükseltme günü" olarak nitelendirilen 15 Mayıs etkinliklerinin bu yılki merkezi yine Amed olacak. Kürt Dil Platformu ile Dil ve Kültür Ağı tarafından bir süre önce startı verilen etkinlikler, 15 Mayıs'ta Bağlar ilçesindeki NCity AVM önünden Koşuyolu Parkı'na kadar yapılacak yürüyüşle son bulacak. 

Amed’de ortak açıklama

Diyarbakır Barosu, Kürt Dil Ağı, İnsan Hakları Derneği Amed Şubesi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı vesilesiyle dün Diyarbakır Adliye Binası önünde ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Diyarbakır Barosu Kürtçe Dil Komisyonu Başkanı Elif Birlikli okudu. Kürt dili üzerindeki baskılar ve asimilasyon politikalarına işaret eden Birlikli, Kürt dili başta olmak üzere tehlike altında olan ve yok sayılan tüm dillerin korunması gerektiğini belirtti. 

Yasal güvence şart

Birlikli, “Geliştirilmesi ve kullanılması konusunda asimilasyon politikası terk edilerek, dil konusunda yasal düzenlemelerle desteklenecek özgürlükçü politikalar geliştirmeye, isteyen tüm yurttaşların kendi ana dillerinde eğitim ve öğrenim görebilmesi konusunda başta TBMM olmak üzere tüm yetkilileri gerekli düzenlemeleri yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Kurumların ortak talepleri 

 Birlikli, imzacısı olan kurumların dil konusundaki taleplerini şu şekilde sıraladı:

  •  * Anadilde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması ve bu hakkın kullanımı için yasal düzenlemelerin yapılması,
  •  * Asimilasyon ve tekçi politikalarından vazgeçilerek çok dilli ve kültürlü ve yaşama olanak sağlanması,
  • * İsimleri değiştirilen yerleşim yerlerinin isimlerinin iade edilmesi,
  •  * Dil öğrenimi ve kullanımıyla ilgili, başta Medeni Ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletler Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Uluslararası Sözleşme olmak üzere diğer tüm uluslararası metinlere konulan çekincelerin kaldırılmasını ve bu konuda Anayasal düzenlemelerin yapılması. 

 

Sahip çıkmazsak baskılar artar

Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan, Kürtçe üzerindeki baskılara değinerek, "Tek dil, tek din, tek bayrak siyaseti yürütülüyor. Kürtçe ve diğer diller yok ediliyor" dedi. Kan, Kürtçenin Kürtlerin kimliği, kültürü, tarihi olduğuna işaret ederek, "Dil kullanılmadığı taktirde yok olur ve unutulur. Bu yaşamımızı da yok eder. Dile sahip çıkmazsak devletin Kürt halkı ve Kürt dili üzerindeki baskıları daha fazla artar" uyarısında bulundu. Kan, baskıların sürdüğü bir dönemde 15 Mayıs'ı karşıladıklarını belirterek, "15 Mayıs günü  ‘Kürtçe resmi dil olsun’ yürüyüşü yapılacak. Kendisine 'Kürdüm, Kürdistaniyim' diyen herkes diline sahip çıkmalıdır" çağrısında bulundu. 

Dilimiz onurumuz, koruyacağız

HDP Amed İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan da “Kürtçe tüm baskılara rağmen ayakta duruyor” diyerek, “Dilimize sahip çıkmamız gerekir" diye belirtti. Ceylan, Kürtçenin bir zenginlik olduğunu ve devlerin Kürtçeyi hem resmi dil hem de eğitim dili olarak kabul etmesi gerektiğini söylerken Kürt halkının da diline sahip çıkması gerektiğini vurguladı: “Dile sahip çıkmak da çocuklara ana dillerini öğretmekle başlar. Ne yapıp edip dilimizi çocuklarımıza öğretelim. O zaman dilimizi ayakta tutabiliriz. Madem dilimiz onurumuz ve varlığımızdır, biz de sahip çıkalım." 

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.