Aşkla çalışıyordu

Kadın Haberleri —

.

.

  • Elinde kamerasıyla cepheden cepheye koşarak işgalci Türk devletinin ve onun beslediği DAİŞ çetelerinin vahşetine karşı özgürlük savaşçılarının direnişini an be an kayda aldı. Türk devleti katletti. Meslektaşları Amargî Rohenda ile Rûken Cemal, onu “İşine aşık, gerçek bir yoldaştı” sözleriyle anlattı.

Türk devleti ve ona bağlı çetelerin 9 Ekim 2019’da Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları sırasında gazeteci Dilovan Gever (Dilan Ölmez) de yaşamını yitirdi. 13 Ekim günü Girê Spî’de arkadaşlarıyla birlikte haber takip eden Dilovan, hava saldırısı sonucu katledildi. Yekîneyên Parastina Jin (YPJ) Basın İrtibat Merkezi üyesi olan Dilovan, Colemêrg Geverliydi. DAİŞ’in Kobanê’ye saldırdığı 2014 yılında yapılan seferberlik çağrılarına, üniversiteyi bırakıp savaşa katılarak cevap verdi. Kobanê özgürleşene kadar mevzilerde savaştı. Daha sonra eline aldığı kamerasıyla DAİŞ’e karşı verilen mücadelenin en yakın takipçisi oldu. Kamuoyu, DAİŞ’in fiili olarak Kuzey ve Doğu Suriye topraklarından temizlendiğini ondan duydu. Dêrazor Baxoz’da günün sunumunu şöyle yapmıştı: “Bugün burada insanlığa karşı olanların karanlık bayrağı değil, huzurun ve başarının bayrağı dalgalanıyor. Rojava’da DAİŞ çeteleri bitirildi. Gün YPJ savaşçılarının başarısının günüdür, gün halkların özgürlüğünün günüdür.”
Sıcak çatışmaların yaşandığı cephelerden direnişi anı anına duyuran Dilovan’ı katledişinin birinci yılında mücadele arkadaşları ANHA muhabiri Ronahî Nûda’ya anlattı.
 
Her savaşçıyı kaydediyordu

Dilovan ile ilk olarak Dêrazor hamlesi sırasında çalışmaya başladığını söyleyen Amargî Rohenda, ”Her çalışmasına büyük bir ciddiyetle yaklaşıyordu. Öyle aşkla çalışıyordu ki saatlerce ona bakıyordum” sözleriyle anlattı.  
Dilovan’ın çalışma arkadaşlarına kameradan montaja, fotoğraf çekimine kadar her şeyi ince ayrıntısına kadar öğrettiğini belirten Amargî, “Eline aldığı kamerayla her savaşçıya ait detaylar almak istiyordu. Kendisini sadece basından biri olarak görmüyor, her çalışmaya koşuyordu. Herkes üzerinde etkisi vardı. Çok seviliyordu” dedi.
 9 Ekim saldırılarını takip emek için merkez olarak hazırlandıkları sırada Dilovan’ın yüzünde bir gülümseme olduğunu kaydeden Amargî, merkezden çıktıkları ve arkadaşlarıyla vedalaştıkları sırada Dilovan’ın “Her daim başarı bizimdir ama bu sefer başarı farklı olacak. YPJ savaşçısının olduğu her yerde olacağım. Olduğum yeri bırakmayacağım” dediğini aktardı.
Şehadetinin arkadaşları üzerinde derin etkiler yarattığını dile getiren Amargî, sözlerini “Bizler basın alanında şehit düşen bütün arkadaşların yolunun takipçisi olacağız. Onların yapmak istediklerini bizler sürdüreceğiz” diyerek tamamladı.
 
Baxoz’daki konuşması

Gazeteci Rûken Cemal de DAİŞ’e karşı Dêrazor’da yürütülen direnişte Dilovan ile birlikte haber takibi yaptı. Zaferin ilan edildiği günde çekilen tarihi görüntüleri Dilovan ile beraber yaptıklarını belirten Rûken, o günü şöyle aktardı: “Dilovan kulağından rahatsızlanmıştı. Ama tedavi olduktan sonra tekrar Dêrazor’a geldi. O gün çektiğimiz görüntüler 8 yıllık direnişin nişanesiydi. YPJ savaşçısının Baxoz’da DAİŞ bayrağını sökerek YPJ bayrağını diktiği anı yakalamak için aşağıdaydık. Dilovan çok heyecanlıydı ve yer yer çatışmalar da yaşanıyordu. Dilovan o gün muazzam bir konuşma yaptı ekranlarda. Görüntüleri çekip alandan çıktıktan sonra ‘Bu aşamayı da gördüm ya, benim için tamamdır’ dedi Dilovan. Kobanê’de çok sayıda arkadaşını kaybetmişti; o gün, şehit düşen arkadaşlarının intikamını aldı adeta.”
 
Onunlayken içimiz rahattı

Dilovan’la cephesinin ardında da birçok çalışmayı beraber yürüttüklerini dile getiren Ruken, “Çok atılgandı. Dilovan ile gittiğimiz haberlerde içimiz rahattı. Bilirdim ki bir zorluk çekmeyeceğiz. Doğal sorumluluk alıyor ve kendi gücüyle çalışmasını yürütüyor, kısa zamanda da sonuçlandırıyordu” dedi.
 
Yaşadıkları onu güçlendirmişti

Dilovan’ın uzun süre arşiv çalışmasında da yer aldığını söyleyen Rûken, yaşamını yitiren savaşçıları fotoğraflayarak belgelediğini dile getiriyor. Çektiği bu fotoğrafların Dilovan’ı çok etkilediğini belirten Rûken, “Dilovan o günleri, gördüklerini yazmak istiyordu. Bir şeyler karalamaya başlamıştı. Dilovan’ın yaşadıkları onun için anlık değildi. Yaşananlar beyninde ve yüreğinde kalıcılaşıyordu. Yaşadıkları onun kişiliğini güçlü kılmıştı” diye anlattı.
Hemen hemen her yıl YPJ basınında yer alan arkadaşlarından birinin yaşamını yitirdiğine tanıklık ettiklerini söyleyen Rûken, en önde olmaya devam edeceklerini vurguladı.

HABER MERKEZİ 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.