Aysha’nın Oscar yolculuğu

Kültür/Sanat Haberleri —

Aysha filmi

Aysha filmi

  • Efrîn’de bir Kürt kızının mücadelesini konu alan Aysha filmiyle Oscar’a aday olan Cengiz Akaygün ”Oscar’da son 3’e kalır ve ödül alırsak eğer, Aysha’yla el ele tutuşup ödül törenine beraber gideceğiz. O asi kız sakince derdini anlatmayı; biz de dinlemeyi öğreneceğiz” diyor.

RONÎ PENABER

Yönetmen Cengiz Akaygün son filmi Aysha ile gittiği her festivalde adından söz ettirmeyi başarıyor. Şu ana kadar 40 festivale konuk olan ve 7 ödül alan genç yönetmenin filmi en son Hamburg Kürt Film Festivali’nden (HKFF) kısa film dalında aldığı ödülle döndü. Aysha, 95. Akademi (Oscar) ödüllerinde, uluslararası kısa filmlerin kurgu kategorisinde Longlist’e (Uzun liste) girmeyi başardı. Shortlist’e (Kısa liste) girerek son 3’e kalmayı hedefleyen Cengiz Akaygün ile Aysha’nın idealindeki Rojava’yı ve tecrübe etmek zorunda kaldığı dünyayı ve tabi ki filmin Oscar’a uzanan yolculuğunu konuştuk.

DAİŞ zihniyetine rağmen

Yaklaşık 13 dakikalık hikaye anlatımında, hem yeni filizlenmiş bir mucizenin -Rojava Devrimi’nin- hem de devrimin içine doğmuş, neredeyse onunla yaşıt bir kız çocuğunun hayata atılma hikayesinde tehlikeli sınavlara karşı verdiği mücadeleye tanıklık ediyoruz. Aynı zamanda Kürtlere özgü bir asiliğin, Aysha’nın karakterinde vücut bulduğunu görüyoruz. Aysha adı, aslında DAİŞ’in temsil ettiği zihniyetin ona biçtiği rolün yanında, asi Kürt kızına biçtiği kimliği ifade ediyor. Bu yüzden "Küçük kahramanımızın gerçek adı bende gizli" diyor Akaygün.

Efrîn’de çocuk olsaydım

Şimdiye kadar 4 kısa film bir de belgesele imza atan Akaygün, dramatik beşer hikayelerinden siyasi konulara kadar farklı mesajlar içeren filmler yaptı. Ancak Rojava’dan farklı bir mesajla döndüğü son filmi Aysha’nın ortaya çıkış fikrine dair, "Açıkçası buna tek bir cevap vermek zor olacaktır. Hikaye Efrîn’de soykırımcı zihniyetin tesiri altındaki bir Kürt kızının mücadelesini anlatıyor. Rojava’da yaşananlar sadece oradaki insanlar üzerinde değil Aysha’yla sembolize ettiğim çocuklar üzerinde de çok derin izler bıraktı. Eğer Efrîn’de bir çocuk olsaydım ve DAİŞ zihniyetine karşı ayakta durmam gerekseydi elimden ne gelirdi acaba diye çok düşündüm. Bu duygular bir film çekmeye yöneltti beni" diyor.

 

 

Kahramanları 12 yaş altı çocuklar

Hikayenin merkezinde iki çocuk olduğunu dolayısıyla kahramanları 12 yaş altı çocuklardan oluşan bir film çekmenin zorlukları olduğunu belirten Akaygün şöyle devam ediyor: "Daha önce de çocuk oyuncularla çalışmıştım, onlarla çalışırken sağlıklı bir bağ kurabiliyorum. Film için profesyonel olmayan çocuklarla çalışmayı tercih ettim ve oyuncuları yakın çevremden çocuklardan seçtim. Aysha’yı oynayan çocuk, gerçekte erkek kardeşimin çocuğu. Diğer kız ise yakın bir arkadaşımın kızıydı. İkisini de çok iyi tanıyorum, onları neyin kızdırdığını biliyorum. Nasıl davranmaları gerektiği gibi konularda onlara ne talimat vereceğimi biliyorum. Bu aşamayı atlattıktan sonra kısa format filmlerin kendine has bir tekniği olduğu için hızlı ilerleme şansımız oldu.”

 

Yönetmen Cengiz Akaygün

 

Uzun metraj için çekilmedi

Bazı kısa filmler aslında uzun metraja alınmak için yapılır. Gösterildiği festivallerde beğenildikçe, ödül ve sponsor aldıkça yavaş yavaş aynı hikayeyi uzatmanın vakti de gelmiştir yönetmen için. Akaygün de Aysha için bu tür bir çalışmaya girişecek midir acaba? İlk cevabı gayet kısa ve net: "Hayır. Bu gittiğim festivallerde bana çok sorulan bir soru. Film beğenildikçe ödül alıyor ve ödül aldıkça izleyecinin beklentisi de bu yönde oluyor. Ama açıkçası yola başlarken en başında zaten kısa film çekeceğimi ve senaryoyu netleştirmiştim. Dolayısıyla hangi hikayeyi ne kadar işleyeceğim konusu en başından belliydi. O yüzden şu an film çok beğenildi diye bunu hemen uzun metraja uyarlamak gibi bir planım yok. Tabi bazı kısa filmler özellikle bu seçenek hesaba katılarak yapılır, ama Aysha bu tarz bir film değil."

Her film bir tecrübe

Akaygün, yaptığı her yeni filmin kendisine yeni bir şeyler öğrettiğini ifade ediyor ve ekliyor: "Aysha, Avrupa’da da gösterime girdi Amerika’da da. Hepsinde de farklı yorum ve eleştiri aldım ve bunlar beni daha iyisini yapmak için motive ediyor. Şimdiye kadarki çalışmalarımı da hesaba katarsak eğer, her yeni çalışmamı, öğrenme sürecimi bir sonraki aşamaya çıkarmak için yaptığımı söyleyebilirim. Yani aslında üzerinde çalıştığım her yeni film bir öğrenme biçimi benim için. Kendi kendini yetiştirmeye dönük bir yönetmenlik macerası diyebiliriz buna."

 

Aysha

 

Aysha ile birlikte gideceğiz

Aysha’nın Oscar’a aday olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Akaygün, “Bu filmle Oscar’ı almayı çok isterim tabi. Oscar’da son 3’e kalır ve ödül alırsak eğer, Aysha’yla el ele tutuşup ödül törenine beraber gideceğiz” diyen Akaygün, “O asi kız derdini anlatmayı; biz de dinlemeyi öğreneceğiz” diyor. Bu arada Oscar kısa listesi 21 Aralık'ta duyurulacak.

 

*****

Militarist festivalde olmam

Almanya’dan başlayıp Avustralya’ya kadar 40 festivalde boy gösteren Akaygün’ün katılmayı reddettiği festivaller de olmuş: “Festivaller Kürt filmlerinin tanıtımı ve yaygınlaşması için önemli. Bu yüzden katıldığım Nepal’deki İnsan Hakları Film Festivali de Amerika’daki Miami Film festivali de bu film şahsında Kürt sinemasına bir şeyler katıyorsa değerlidir. Örneğin Moskova Film Festivali’nden militarist bir bakış açısına sahip oldukları için, kendi isteğimle çekildim. Haksız bir savaşı savunan organizasyonun bana bir şeyler katacağına inanmıyorum."

 

*****

Uzun metraj ‘Reset’ yolda

Katıldığı son festival olan HKFF’de "Kısa metraj filmler üzerinde çalışmak, sevdiğim bir format. Ama artık yavaş yavaş uzun metraja geçmemin zamanı geldi galiba" demişti Akaygün. Yeni bir film mi geliyor yoksa? Temkinli davransa da biz cevabımızı bu sefer “evet” olarak alıyoruz: "Uzun format fimlerde çekimler aylara belki yıllara yayılabiliyor. Yolun ortasında senaryo değişebiliyor ancak, kısa formatta bu pek mümkün değil. Hikaye ve konsept başından belliyse eğer yapmak istediğiniz çalışmayı birkaç günde de bitirebiliyorsunuz. Ben vermek istediğim mesajı birkaç günlük bir çalışmayla verebildiğim ve bu formata daha hakim olduğum için kısa formatı tercih ediyorum. Yeni film konusuna gelince evet, önümüzdeki dönemde uzun metraj bir film çekmeyi düşünüyorum. Yaşadığı siyasi baskılardan dolayı zorunlu bir yolculuğa çıkan iki Kürt gencinin hikayesini anlatan Reset. Şimdilik bu kadarı yeterli bence."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.