Baba 27, oğlu ise 19 yıldır tutsak

  • Oğlu 19 yıldır tutsak olan Hasniye Güler’in 82 yaşındaki eşi Sıddık Güler ise 27 yıldır tutsak. Amed Barosu’nda Adalet Nöbeti’nde olan Hasniye Güler, hasta ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan ve hasta raporuna rağmen tahliye edilmeyen eşinin tahliye edilmesini istiyor. Lise 2. sınıf öğrencisiyken cezaevine atılan ve 13 yıldır tutulan oğlu için nöbet tutan Xezal Yıldırım da sürgün edilen hasta oğlunu üç yıldır görmediğini söylüyor.

YILMAZ KAYA/MA/AMED

Türk cezaevlerindeki hasta tutsakların tedavisinin yapılması, ceza infaz süreleri dolanların tahliye edilmesi ve cezaevlerindeki hak ihlallerinin sona erdirilmesi için yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti 15. gününde devam ediyor. Tutsak yakınları, talepleri karşılanana dek eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.

Adalet Nöbeti’ne destek bekleyen tutsak yakınları, sadece Amed’de değil, diğer kentlerde de adalet arayışına gireceklerini belirtiyor. Kimisi ağabeyi kimisi eşi, kimisi de evladı için adalet isterken, nöbete katılan tutsak yakınları Kürt oldukları için ayrımcılığa uğradıklarını, sonuç alana kadar adalet arayışlarının devam edeceklerini belirtiyor. İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre, 2021’in ilk üç ayında cezaevlerinde 13 hasta tutsak hayatını kaybetti. 2020’de ise yaşamını yitiren hasta tutsak sayısı 27. Yine aynı verilere göre, Türk cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere en az 1605 hasta tutsak bulunuyor.

Hasniye Güler

Hem eşi hem de oğlu tutsak

Amed’in Bismil ilçesinde köylerinin askerler tarafından yakılmasından sonra 1994’te Amed’e göç ettiklerini belirten Hasniye Güler’in hem eşi hem de oğlu cezaevinde. 82 yaşındaki eşi Sıddık Güler’in 27 yıldır cezaevinde tutulduğunu ve tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu belirten Hasniye Güler, Adli Tıp’ın ”cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmediğini söyledi. Oğlu Habip Güler’in de 19 yıldır cezaevinde olduğunu belirten Hasniye Ana, ”Adalet için buradayız” dedi.

Hangi insanlık kabul eder?

Eşinin İskenderun T Tipi Cezaevi’nde oğlunun da Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulduğunu hatırlatan Hasniye Ana, uzak olduğu için ziyaretlerine dahi gitmekte zorlandıklarını söyledi. Hasniye Ana, ”Eşim cezaevinde koronavirüsü hastalığına yakalandı. Onu karantinaya aldıkları için iki ay görüşemedik. Ne kapalı ziyaret ne de telefon görüşmesi yapabildik.  Avukatlarımız da ulaşamıyordu. En son karantina sonrası telefon açtı bize. Soluk alarak konuşabiliyordu. Kanunen de yaşı ve hastalığı nedeniyle serbest bırakılması gerekir. Bu yaşta cezaevinde tutuyorlar. Bunu hangi insanlık kabul eder?” diye sordu.

Xezal Yıldırım

Üç yıldır görüşemediler

Xezal Yıldırım ise lise 2’de iken cezaevine giren ve 13 yıldır tutsak olan oğlu Mehmet Yıldırım’ın sağlığı için nöbet eyleminde. Oğlunun Diyarbakır Cezaevi’ndeyken baskıları protesto etmek için kendini ateşe verdiğini ve vücudunda kalıcı hasarlar oluştuğunu belirten Xezal Yıldırım, Samsun Bafra Cezaevi’nde olan oğluyla üç yıldır yüz yüze görüşemediğini, ancak telefonla görüşebildiklerini söyledi. Oğlunun ziyaretine gitmek için üç araç değiştirmek zorunda kaldıklarını belirten Xezal Ana, oraya vardıklarında da Kürtçe konuştukları için baskıya maruz kaldıklarını ifade etti.

Kürt olmak suç mu?

Nöbete katılan İnci Güler de ağabeyi Abdülselam Güler’in 28 yıldır cezaevinde olduğunu ve cezasının bitmesine 1,5 yıl kaldığını söyleyerek, şunları dile getirdi: ”Onlara yapılan haksızlık nedeniyle buradayım. Kanunlar çıkıyor ama Kürtlere uygulanmıyor. Ağır hastalar var, onların bırakılması gerekirken bırakılmıyor. 600’ün üzerinde ağır hasta var. Abimde kalp rahatsızlığı, yüksek tansiyonu var. Cezasının bitmesine çok az kaldığı için pandemi nedeniyle şu an dışarıda olması gerekiyor. Hukuk, adalet bizlere de yansısın. Bir kanun çıktığında sıra bize geldiğinde çifte standart uygulanıyor. Binlerce tutuklu hasta bırakıldı. Neden hasta tutuklu Kürtler bırakılmıyor. Suçumuz Kürt olmak mı?” diyerek tepki gösteriyor.

Salgın sürecinde cezaevinde baskıların arttığının altını çizen Güler, ”Adalet arayışımızı talebimiz yerine gelene kadar sürdüreceğiz. Tutuklu ailelerinden katılım bekliyoruz. Başka kentlerde de bu arayış sürsün” dedi.

Farklı illere de taşınacak

MEDYA-DER’den Halime Topuz ise hasta tutsakların raporları olmasına ve cezaları bitmesine rağmen tahliye edilmediğine dikkat çekerek, şunları söyledi: ”Öncelikle hasta tutukluların serbest bırakılmalarını istiyoruz. Annelere sesleniyorum, buraya gelip bize destek versinler. Yılbaşına kadar görüş yaptırmayacaklar. Oğlumla telefonla en son konuştuğumuzda sürgünlerin başladığını söyledi. Cezası bitenleri bırakmıyorlar. Kendi kanunlarına göre de suç işliyorlar.”

Tutsak yakınlarının özellikle hasta tutsakların serbest bırakılması için başlattıkları Adalet Nöbeti’nin önümüzdeki günlere başka illerde de yapılması planlanıyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.