Bacağını topla yerimi işgal etme!

Toplu taşıma araçlarında daracık yerlere sıkıştırılmak zorunda kalan kadınlar, erkeklerin bacaklarını V şeklinde açıp oturmasına karşı, "Bacağını topla, yerimi işgal etme” kampanyası başlattı. İstanbul Feminist Kolektif’ten (İFK) kadınların toplu taşıma araçlarında yaşadıkları rahatsızlıkları konuşurken ortaya çıkan bu eylem, sosyal medyada kendiliğinden bir kampanyaya dönüştü.

Babalarının malıymış gibi toplu taşıma araçlarını kullanan erkekler, iki veya üç kişilik koltukların hepsini bacaklarını açarak gasp ediyorlar. Yanlarına oturan kadınları ise bacaklarını daha bir açarak taciz ediyorlar. Evet, taciz ediyorlar. Kadınlar da rahatsızlıklarını genelde sözle değil de hareketleri ile belli etse de durum değişmiyor, kendilerini toparlamaya bile tenezzül etmiyorlar.  
Bu tacizin altında yatan asıl nedenin, erkeklerin kadınları hiçe sayması, yok görmesi, bütün alanları sadece kendilerinin zannetmesi, ruhen ve fiziken fazla alan kaplama isteklerinin ise tamamen iktidar olma arzusuyla alakalı bir durum olduğunu biliyoruz.
Kadınların başlatmış olduğu bu kampanyaya bir takım muhafazakarlardan da sözde destekler geldi. Tabii destek daha çok köstek olma durumunda.
Bir öneri, kadınları farklı toplu taşıma araçlarına bindirmek. Hatırlatalım; Saadet Partisi’nin 2012 yılında akıllara zarar bir önerisi olmuştu, "kadınlara özel pembe metrobüs” uygulaması...
Bebeklerin cinsiyetlerini ayırmak için, kız bebeklere pembe, oğlan bebeklere ise mavi renk kıyafetler giydirdikleri gibi,  kadın ve erkek yolcuları da cinsiyetlerine göre ayırmak istiyorlar. Pembe toplu taşıma araçları kadınların, mavi toplu taşıma araçları ise erkeklerin. Hatta daha ileriye gidip tüm alanları pembe ve mavi renge boyayabilirler. Kadınlar pembe sokaklardan, erkeklerde mavi sokaklardan geçebilirler.  
Şaka gibi değil mi! Kimsenin de aklına, toplu taşıma araçlarında birbirlerine saygı gösterip oturmaları gelmiyor, onun yerine kadınlarla, erkekleri farklı araçlara bindirmek geliyor.
Erdoğan da öğrenciler için, "biz kızların, erkeklerin devletin yurtlarında karışık olarak kalmasına müsaade etmedik, etmiyoruz. Dünyada eğitim öğretim psikolojinin içerisinde bile bunun verimlilik olarak hiçbir zaman izahı yapılamaz. Biz buna kesin olarak müdahil olduk. Kız yurtları ile erkek yurtlarının ayrıştırılması noktasında çalışmalarımız sürüyor. Muhafazakar demokrat bir iktidar olarak müdahil olmak durumundayız. Kimse bunu özel hayata müdahale olarak yorumlamasın” dememiş miydi?
Pardon ama neye müdahale oluyor? Yurtları da pembe ve maviye boyarlar artık. Erdoğan’ın sözünü ettiği denetim, bireysel hak ve özgürlükler bağlamında anayasaya ve AİHS’ye aykırı. Yapmak istediği denetim modeli, İran’daki ahlak polislerinin elbise, etek boyu, saç gibi yaşam biçimini kontrole varan uygulamasıdır.
Eee bir ülkenin başbakanının zihniyeti bu olursa ve bu zihniyetini sürekli dayatırsa, toplumun erkek üyeleri de, "eyvallah” der.
Geleyim kampanyaya. Kadınların sonuna kadar destek vermesi gereken önemli bir kampanya. Erkeklerin artık toplu taşıma araçlarında daha derli toplu oturmalarını sağlayan bir kampanya. Biliyoruz ki, bütün kadınlar aynı dertten muzdarip. Ne yazık ki susuyorlar. Tepkiden, şiddetten korkup, taciz karşısında sesini çıkaramıyorlar.
Kampanya çerçevesinde bir etiket yapılmış. O etiketteki resme bile baktığımızda durumun vahametini görüyoruz. Bütün kadınlar çantalarında bu etiketlerden bulundurmalı ve erkeklerin bacaklarını açarak oturması karşısında bütün toplu taşıma araçlarına yapıştırılmalı.