Başûrê Kurdistan’da baskılar artıyor

• Türk devletinin fiili işgali altında bulunan Başûrê Kurdistan’da başta kadınlar olmak üzere tüm toplumsal kesimlere baskılar arttı. Avukat Geşe Nexşin Hafid, hükümetin tutuklamalarla gözdağı vermeye çalıştığını kaydetti.

LAVE KURDE / NÛJINHA-SILÊMANÎ

Türk devletinin her yönüyle sızdığı ve fiilen işgal ettiği Başûrê Kurdistan’da kadın aktivistler başta olmak üzere toplumun muhalif kesimlerine baskı ve tutuklamalar sürüyor. 

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan avukat Geşe Nexşin Hafid, Başûrê Kurdistan’da insanların düşüncelerini bağımsız bir şekilde ifade edemediğini, bu durumun aile içine de yansıdığını, demokratik bir eğitim sisteminin de olmadığını kaydetti.

Kadınlar ayrımcılığı görmeli

Başûrê Kurdistan’ın kadın ve çocuk hakları konusunda geri olduğunu belirten Hafid, toplumda kadına yönelik ayrımcılığın gün geçtikçe derinleştiğini söyledi. Kadınların eğitiminin engellendiğini ifade eden Hafid, “Kadınlar tüm baskının farkında olmalıdır ve kendilerine uygulanan ayrımcılığı görmelidir. Irak Anayasası’nın 38’inci maddesi düşünce özgürlüğünden bahsediyor, ancak bu madde hayat bulmuyor. Toplumdaki her sınıf ve bireyin özgür düşünceye ihtiyacı vardır" dedi.

Yasaya göre hareket edilmiyor

Geşe Nexşin Hafid, Başûrê Kurdistan’da otoritenin polis devletine dönüştüğünü kaydederek, şöyle dedi: “Özgürlük ve düşünce özgürlüğünden bahsedecek olursak; demokrasi ve bireysel haklar yeni hükümette yok, çünkü iktidar yasalara göre hareket etmiyor. En büyük haksızlık da Behdinan Özgürlük Aktivistleri’ne ve gazetecilerine karşı yapılmıştır. Bölgede yasalar anayasaya göre işlemiyor. Bu da demokrasinin önündeki engeldir. Sivil toplum kuruluşlarının genel olarak kamuoyunun dikkatini konuya çekebilmesi için düşünce özgürlüğü konusunda çalışmaları gerekmektedir.”

Gazeteciler baskı altında

Her gün gazetecilerin baskı altında tutulduğuna dikkat çeken  Hafid, özgür düşüncesinin belirten insanların tutuklandığını, bu şekilde topluma gözdağı verilmek istendiğini belirtti. Geşe Nexşin Hafid, “Dolayısıyla doğru kararlar alabilmek için toplumun bileşenleri arasında bir diyalog olması için iyi düşünme hakkına odaklanmamız gerekiyor. Kürt partilerimizin parçalanması bütün bu haklardan mahrumiyetlere yol açacaktır. Birlik olursa bunların hepsi aşılabilir" dedi.