Bazalardan tabut

Bazalardan tabutlar / Hüseyin Kutlu

Bazalardan tabutlar / Hüseyin Kutlu

  • Semsûr'da (Adıyaman) depremin üzerinden 23 gün geçmesine rağmen halen enkazlardan yaşamını yitirmiş insanlar çıkarılıyor. Halk kendi imkanları ile cenazelerini defnediyor.
  • Cenazeler, enkazdan çıkarıldığı gibi kanlı giysileri ile hiçbir dini vecibeleri yerine getirilmeden defnediliyor. Tabutlar yetersiz kalınca, enkazların altından çıkarılan bazalar, tabut olarak kullanılıyor.

YILMAZ KAYA/ADIYAMAN

Adıyaman'da yaşanan deprem sonrasında binlerce kişi, yakınları tarafından yıkanmadan, kanlı giysileri ile battaniyelere, enkaz altından çıkarılan perde ve çarşaflara sarılarak defnedildi. Tabutlar yetersiz olduğu için enkaz altından çıkarılan yatak bazaları da tabut yerine kullanılarak cesetler enkaz alanından bunlarla taşınıp mezarlığa getirildi. Halen Adıyaman Asri Mezarlığı önünde tabutlarla birlikte bazalar da olası bir ceset çıkarıldığında taşınması için bekletiliyor.

Halkın kendi imkanları ile enkaz altından çıkardığı yakınlarının cesetleri, kepçe olmadan kazma-kürekle kazılan mezarlara defnedildi. Mezarlar derin kazılmadığı için akşamları mezarlardan yayılan ceset kokusu, yakın mahalle ve çadır kentte de hissedilebiliyor. Asri Mezarlık yakınında kurulan çadırlarda görüştüğümüz yurttaşlardan Hüseyin Kutlu, enkaz altında annesi Aysel ile babası İbrahim Kutlu'yu gönüllülerin yardımıyla çıkardığını, naaşlarını da kendisinin gömdüğünü söyledi. Onlara komşu olan amcası, eşi ve üç doktor çocukları, bir yeğeni ile dayısı ve yengesinin de yaşamını yitirdiğini belirten Kutlu, onların da aynı şekilde gömüldüğünü kaydetti.

Ekipler geç geldi

Kutlu, şunları anlattı: "Kurtarma ekipleri geç geldi, 3. gün geldiler. Erken gelselerdi belki kurtulan olurdu. Ben kendim de kurtarma çalışmalarına katıldım. Ellerimle kazıyordum enkazı. Annem ve babam uykuda yakalanmışlardı depreme ama komşuları, amcam ve ailesi uyanmışlar. Mutfakta toplanıp balkona çıkmaya çalışmışlar. Orada enkaz altında kaldılar.

Birbirlerine sarılmışlardı

Yengem Nimet Kutlu ile oğlu Gültekin Kutlu ölü bulunduklarında birbirlerine sıkıca sarılmışlardı. Cesetleri kaskatı kesilmişti. Gönüllüler ile birlikte onları zor ayırabildik birbirinden. Diğer kuzenim Dr. Meryem Büşra Kutlu da kucağında kedisi ile birlikte vefat etmişti. Onları ben çıkardım. Kedisini de ayak ucuna gömdüm. Annem ve babam ile birlikte toplam 11 yakınımı kaybettim.”

Saçlarını koklamak isterdim

Anne ve babası ile yakın akrabalarının enkazdan çıkarıldığı gibi mezara gömüldüğünü kaydeden Hüseyin Kutlu, şunları ekledi: "Anne ve babamın naaşlarını yataktan çarşafa sarıp çıkardık. Yıkamadan, dini vecibeleri yerine getirmeden giysileri ile çarşafa ve battaniyeye sarıp toprağın 5 karış altına gömebildik. Derine gömemedik. Keşke annemi ve babamı yıkasaydım. Annemin saçlarını okşasaydım. Son kez öpseydim, sevseydim onları ama olmadı maalesef."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.