Berlin yargıya taşınıyor

• “PKK yasağını kaldırın, demokrasiyi güçlendirin" sloganıyla Almanya’nın başkenti Berlin'de 18 Kasım günü binlerce Kürt ve demokrat yürüdü. Alman Polisi yürüyüşe saldırdı. 30 yıllık yanlışın düzeltilmesini isteyenlere yönelik polis saldırısı yargıya taşınıyor.

• Tertip komitesinden İsmail Parmaksız, “Hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz ve demokratik etkinliklerimize devam edeceğiz” diyerek provakasyonlara rağmen demokratik haklarını kullandıklarını ve polis saldırısını yargıya taşıyacaklarını söyledi. 

 

HAKAN TÜRKMEN/BERLİN

Almanya’da 30 yıldır devam eden PKK yasağı başkent Berlin’de 18 Kasım günü yapılan merkezi eylemle protesto edildi. Polisin tüm engel ve provokasyonlarına rağmen Kürtler ve dostları Oranienplatz’dan Schlossplatz’a yürüdü. KON-MED Eşbaşkanı Rûken Akça ve Tertip Komitesi’nden İsmail Parmaksız, “Tüm provokasyon girişimlerine rağmen sağduyuyla yürüyüşümüzü tamamladık. Yasağa karşı tepkimizi ortaya koyduk” dedi. Parmaksız, “Hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz ve demokratik etkinliklerimize devam edeceğiz” diyerek, polis saldırısını yargıya taşıyacaklarını söyledi. 

Türkiye ne ise Almanya da o
Almanya’da 30 yıldır antidemokratik bir şekilde sürdürülen yasağa karşı binlerce Kurdistanlı ve dostlarının Berlin’de bir araya gelerek irade beyanında bulunduğunu söyleyen Akça, “Yasağın 30. yılında yine gördük ki kriminalizasyon politikaları, hukuksuzluk ve antidemokratik yaklaşımlar hala sürdürülüyor. Kürt halkının haklı mücadelesini Kurdistan’da sürdüren özgürlük savaşçılarına karşı Türk devletinin yaklaşımı ne ise Almanya’nın tutumu da o” dedi.  

Sağduyuyla engellendi
Yasak ile Almanya’da yaşayan 1.5 milyon Kürt’ün kriminalize edildiğini, demokratik haklarının gasp edildiğini kaydeden Akça, “18 Kasım’da Berlin’de binlerce kişinin demokratik zeminde, hukuki ve meşru hakkı olan yürüyüş hakkını provake eden zihniyetin dayandığı nokta da bu yasaklar oldu. Onlarca gözaltı ile karşı karşıya kalınmasına rağmen provakatif yaklaşımlara karşı da sağduyu olup demokratik hakkını kullanan Kürtler oldu” dedi. “Alman devleti ile Türk devletinin işbirliğiyle devam eden bu yasak Alman demokrasisi için utançtır” diyen Akça “Yasağa karşı demokratik ve hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz” diye ekledi. 

Onlarca gözaltı ve yaralı
Eylem Tertip Komitesi içinde yer alan İsmail Parmaksız ise “Hamas’ın hamisi Erdoğan’ı kırmızı halıyla karşılayanlar Kurdistanlılar ve dostlarını ise cop ile karşıladı” dedi. Erdoğan’ın gelişi bahane edilerek yürüyüş güzergahının değiştirildiğine işaret eden Parmaksız, “Oranienplatz’dan Branderburg Tor’a yapacağımız yürüyüş son 3 gün kala faşist şef Erdoğan’ın gelişi bahane edilerek Schlossplatz’a yönlendirildi. Oysa Erdoğan 17’sinde geldi ve aynı gün gönderildi” dedi. Saat 11.00’de başlayacak yürüyüş için kitlenin sabah 7’den itibaren alana gelmeye başladığını ve o saatlerde provokasyonların başladığının altını çizen Parmaksız, “Onlarca kişi gözaltına alındı. Polisin saldırıları sonucu darp edilen, eli, kolu kırılan insanlarımız oldu. Üç yurtseverimiz tedavi için hastahaneye kaldırıldı” dedi. 

YPG/YPJ’ye de tahammül yok
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterlerinin açılmasının engellendiğini hatta sarı-kırmızı-yeşil bayrakların dahi engellenmeye çalışıldığına dikkat çeken Parmaksız, “İlginçtir telefon kapağında DAİŞ’e karşı verdiği mücadeleyle tüm Avrupa’nın borçlu olduğu YPJ-YPG’nin bayraklarını taşıyanlara dahi saldırıldı. Bir Alman dostumuz da koluna bağladığı YPJ ambleminden dolayı gözaltına alındı” diye konuştu. 

Neden Bavyera polisi?
Berlin’de 3 bin polisin görev aldığını ve bunların büyük çoğunluğunun Bavyera eyaletinde görevli olan polisler olduğuna dikkat çeken Parmaksız, “Bavyera eyaleti aşırı sağcılıkla, kuralları en katı bir biçimde uygulayan polis teşkilatı ve eyalet olarak defalarca kamuoyunda tartışmalara sebep oldu. Neden Bavyera eyaleti polisleri seçildi” diye sordu. 
Tüm saldırı ve provokasyona rağmen yürüyüşün tamamlandığının altını çizen Parmaksız, “Hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz ve demokratik etkinliklerimize devam edeceğiz” diyerek, polis saldırısını yargıya taşıyacaklarını söyledi. 

Yasak kalkana kadar mücadele

Almanya Kurdistan Toplulukları Konfederasyonu (KON-MED) da Berlin’deki saldırıyı kınayarak, 30 yıldır Kürt halkına karşı tehdit olarak kullanılan PKK yasağının Almanya'nın adalet sistemi açısından büyük bir utanç olduğunu belirtti. Kürt halkının bu hukuksuzluğu ve adaletsizliği reddettiğini kaydeden KON-MED, “Dolayısıyla bu yasağın Kürt halkı açısından hiçbir anlamı yok. Kürt halkı bu kararı tanımıyor ve bu adaletsizlik ve adaletsizlik karşısında geri adım atmayacak” diye belirtti. 18 Kasım'da binlerce kişinin Berlin'e akın ederek yasağa karşı tepkisini dile getirdiği ve bu hatanın bir an önce durdurulmasını talep ettiğini kaydeden KON-MED, “Ancak sabahın erken saatlerinden itibaren polis halka saldırdı, provokasyon yaratmaya çalıştı, planları halkın örgütlülüğü ve soğukkanlılığıyla boşa çıkarıldı. Berlin kentinin tanınmış alanı olan Oranienplatz’da erken saatlerde toplanan eylemcilere karşı Alman polisinin etkinlik boyunca uyguladığı provokasyonlar hedefine ulaşamamıştır” diye kaydetti. 

Yanlıştan geri dönün
“Alman devleti PKK'yi yasaklayarak Türk devletinin isteklerini yerine getiriyor. Alman hükümeti derhal bu yanlıştan dönmelidir, Kürt halkının haklı taleplerini dinlemeli, PKK yasağını kaldırmalı ve politikaları kriminalize etmekten vazgeçmelidir” çağrısında bulunan KON-MED şu mesajı verdi: “Almanya'da sayıları bir buçuk milyona ulaşan Kürt halkı olarak, yasak kalkana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. KON-MED olarak Berlin’deki yürüyüşe katılan, emek veren herkesi selamlıyoruz.”