Bingöl'de AKP'den kopuş zamanı

Dosya Haberleri —

Cemile Turhallı Balsak

Cemile Turhallı Balsak

  • Genç ilçe merkezinde HDP ilçe başkanlığına uğruyoruz. Amacımız, Cemile Turhallı Balsak ve beraberindekilerin hangi köyde olduklarını öğrenmek. İlçe Başkanı Hatip Tan ile konuşuyoruz. Seçim telaşı hakim. Yoğun çalıştıklarını belirten Tan, sabahın erken saatlerinden itibaren partili gençlerin çalışmalara katıldıklarını anlatıyor.
  • 50'li yaşlarında olan Abdurrahman Kılıç ile sohbet ediyoruz. "Bunlar gidici, gidecekler. Artık gerçekten istemiyoruz. Allah’ın izniyle biz kazanacağız" diyor ve ekliyor: "Kürtler ateş çemberinden geçmiş. Bir değil, binlerce defa hatta. Zindanlarda, dağlarda, meydanlarda, 90'larda hep direnmiş. Bunu unutmasınlar" diyerek tepkisini dile getiriyor.
  • Cemile Turhallı Balsak ile köy ziyaretleri sürerken ancak bir köy yolunda röportaj yapma imkânı buluyoruz: "Bu iktidarı ebedi olarak zaten istemediklerini anlatıyorlar. Çünkü yaşamlarını doğrudan etkileyen, halkı yoksullaştıran, halkı sefalete sürükleyen, halkı suça sürükleyen bir süreç yaşanıyor ve Bingöl de gerçekten her şeyden fazlasıyla etkilenen bir yer."

MUSTAFA DOĞAN/BİNGÖL

Doğa güzellikleri, verimli arazileri, birçok meyve ve sebze çeşidinin yetiştiği Bingöl'de, cumhuriyetten bu yana hükümetlerin ciddi yatırım yapmaması nedeniyle, şehir önceki yıllarda olduğu gibi şimdi de işsizlikle boğuşuyor. Bingöl, yoksulluk ve işsizlik nedeni ile göç eden şehirlerin başında geliyor. 90'lı yıllarda ise koruculuğu kabul etmedikleri için zorla köy boşaltılması göçü tetikleyen etkenlerden biri. Göç edenlerin çoğu ya yurt dışına ya da İstanbul, Mersin, İzmir, Amed gibi şehirlere göç etmiş.

2018 seçimlerinde 3 milletvekili çıkarabilen Bingöl’ün iki vekili AKP, 1 vekilini ise HDP kazanmıştı. Seçime katılım oranı yüzde 81,21 olmuştu. Bingöl merkez, Adaklı, Genç, Kiğı ve Solhan’da AKP öne geçerken; Karlıova, Yayladere ve Yedisu’da ise HDP 1. parti çıkmıştı. 2023 seçimlerinde de Bingöl’ün 3 vekili var. 2019 yerel seçimlerinde ise AKP oyların yüzde 38.60’ını alırken, HDP ise yüzde 30,44’te kalmıştı. Bingöl belediyesini AKP kazanırken, 9 belediyeyi AKP, 1 belediyeyi CHP, 1 belediyeyi de MHP kazandı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2022 yılında yayınladığı verilere göre sadece İstanbul'da 147 bin 988 Bingöllü yaşıyor. Bingöl'ün 2022 yılı nüfusu ise 282 bin 556. Göç edenler arasında, mesleği olanlar ya da az biraz birikimi bulunanlar müteahhitlik, fırıncılık ya da gıda sektöründe çalışırken, mesleği olmayanlar ise inşaatlarda amelelik, mevsimlik işçi gibi alanlara yönelmiş. Bingöl köylerinde kalanların çoğu ise hayvancılık ve arıcılık gibi işlerle geçimini sağlıyor.

Adaklı, Genç, Karlıova, Kiğı, Solhan, Yayladere ve Yedisu gibi ilçelere sahip olan Bingöl'de, Tawusalan, Botyan, Murtezan, Mıstan, Sîwan, Ziktê gibi aşiretler belli bir nüfusa sahip. Bunlardan Sîwan ve Ziktê aşiretleri korucu. AKP ve MHP gibi partileri destekliyorlar. Son yıllarda bu aşirete bağlı olan korucular ile emekli olmuş korucuların çocukları ise uzman çavuş yapılmış. Yaklaşık 2 bin kişi. Köy boşaltmalarından sonra koruculuğu kabul eden ailelerin çoğu ise şu an da Bingöl'ün en büyük ilçeleri olan Genç ve Solhan'da yaşıyor.

Köylerde korucu gösterilmelerine rağmen, tamamına yakınının evleri ilçe merkezlerinde. Özellikle Genç ilçe merkezinde birçok mahallede korucu aileleri bulunuyor. Korucu olarak köyde görünüyorlar, ancak ikametgâhları ilçe merkezinde.

AKP adayına AKP'li seçmenden tepki!

Genç ilçesine geldiğimiz günün bir gün öncesinde şimdiki vekil olan ve yeniden AKP'den birinci sıra adayı gösterilen Fevzi Berdibek ilçeye gelmiş ve AKP'li seçmenin tepkisiyle karşılaşmış. O anlara tanıklık eden bir genç şunları anlatıyor: "Kendisi vekilken de ilçeye gelirdi. O zamanki karşılama ile bugünkü karşılama farklıydı. AKP'lilerin bir kısmı karşılamaya gitmedi. Esnafları ziyaret edince de, 'Bugüne kadar Meclistesin, Bingöl halkı için ne yaptın. Neden listede bir Gençli aday yok' diye tepki gösterdiler.

'Babadan oğula saltanat'

Genç ve Solhan nüfusuna kayıtlı bir adayın gösterilmemesi, AKP'liler tarafından tepkiyle karşılanıyor. AKP eski milletvekili Yusuf Coşkun'un oğlu Furkan Ufuk Coşkun'un aday gösterilmesi de, “Babadan oğula saltanat mı olacak” diyerek tepkiyle karşılanmış. Hem küskünlük hem de tepkiler, AKP'nin özellikle güçlü olduğu Genç ve Solhan'da oy kaybedeceğini gösteriyor.

Köyler tek tek ziyaret ediliyor

Yeşil Sol Parti adaylarına bir gün öncesinden ulaşmak istiyoruz. Ancak telefonları kapalı. Sonradan öğreniyoruz ki, üç aday da sabahın erken saatlerinden itibaren dağ köyleri başta olmak üzere konvoy halinde köy ziyaretlerinde bulunuyorlar ve çoğu yerde de telefonlar çekmiyor. İkinci sıra adayı Cemile Turhallı Balsak ile randevulaşıyoruz. "Sabah erken gelirseniz görüşebiliriz. Zamanımız yok. Köyleri dolaşıyoruz. Geç gelirseniz köylerde olabiliriz" diyor. Genç’e gelmeden yolda kaç kez arıyoruz ama telefonu hep kapalı.

Bingöl 15 yıldır Karadeniz'e bağlanamadı

Genç ilçe girişinde devasa bir köprü inşaatı duruyor. Bu köprü, AKP iktidarı döneminde 'Bingöl'ü Karadeniz'e bağlayacak köprü' diye hep propagandası yapılan o köprü. Ama 15 yıldır inşaat halinde. Yıllardır genel seçim ya da yerel seçim propagandalarında AKP adaylarının dile getirdiği ve 'bitti-bitiyor' dedikleri köprünün 15 yılda sadece ayakları yapılmış. Bunun dışında yapılan bir şey yok.

Hedef 2 vekillik

Genç merkezinde HDP ilçe başkanlığına uğruyoruz. Amacımız, Balsak ve beraberindekilerin hangi köyde olduklarını öğrenmek. İlçe Başkanı Hatip Tan ile konuşuyoruz. Seçim telaşı hakim. Yoğun çalıştıklarını belirten Tan, sabahın erken saatlerinden itibaren partili gençlerin çalışmalara katıldıklarını anlatıyor. "Bugün sabah saatlerinde yağmur vardı. Herhalde bu yağmurda kimse gelmez dedik. Ama yurttaşlar partiye geldiler ve çalışmalarına başladılar" diyen Tan, AKP'nin oy deposu olarak gördüğü Genç ilçesinden AKP'ye tepki olduğunu belirtiyor: "Eskiden Gençli olan bir aday mutlaka gösterirlerdi. Ama bu seçimde yok. Bundan dolayı AKP seçmeni küskün ve bu sandığa da yansıyacak. Yeşil Sol Parti'nin ikinci sıra adayı Cemile Turhallı Balsak ise Gençli. Oylar bize mi döner, başka partiye mi döner bilemiyorum. Bizim hedefimiz Bingöl'den en az 2 vekil çıkarmak.”

‘Bunlar gidici, gidecekler’

Parti binasına gelenlerle sohbet ediyoruz. Çaylar servis ediliyor, gençler geliyor. Yeşil Sol Parti bayrak ve flamalarını alıp mahallelere dağılıyorlar. 50'li yaşlarında olan Abdurrahman Kılıç ile sohbet ediyoruz. Parti çalışmalarına katılmak için gelmiş. "Bunlar gidici, gidecekler. Artık gerçekten istemiyoruz. Allah’ın izniyle biz kazanacağız" diyor. AKP'lilerin 21 yıldır ülkeyi yönettiğini ve gerek Süleyman Soylu, gerek Hulusi Akar'ın konuşmalarında ne kadar koltuk sevdalısı olduklarının ortaya çıktığını ifade eden Kılıç, "Ne yapacaklar? Darbe mi yapacaklar? Bizi mi öldürecekler? Bunları görmediğimizi mi, yaşamadığımızı mı sanıyorlar. Şeyh Said'de, Zilan'da, Dersim'de yaşamadık mı? Kürtler ateş çemberinden geçmiş. Bir değil, binlerce defa hatta. Zindanlarda, dağlarda, meydanlarda, 90'larda hep direnmiş. Bunu unutmasınlar" diyerek tepkisini dile getiriyor.

Asfaltsız köy yolları

Yapılan kısa telefon görüşmelerinden sonra, parti konvoyunun Warêmerg (Yayla) köyü yakınlarında olduğunu öğreniyoruz. Hem aday Cemile Turhallı Balsak'ın köylülerle görüşmesine tanıklık etmek hem de röportaj yapmak için yola çıkıyoruz. İlçe merkezinin hemen yanı başındaki köy yolları çamurdan geçilmiyor. Birçok köy yolu hala toprak. Yağan ilk yağmurla birlikte bu yollar çamura dönüşüyor. Warêmerg Köyü yakınlarında konvoya ulaşıyoruz. Balsak ve partililer köyde evleri ziyaret ediyor. Seçim aracından hareketli Kürtçe şarkılar çalınıyor. Sabahtan bu yana 4-5 köy ziyaret edilmiş. Balsak, zamanlarının az olduğunu, bugün için planladıkları birkaç köy daha olduğunu, dilersek kendilerini takip etmemizi ve köy ziyaretleri sırasında uygun bir yerde bize zaman ayırabileceğini söylüyor. Yola çıkıyoruz. Köylülerin bir kısmı kış mevsimini Genç ya da Bingöl'de geçirip baharda köye döndükleri için bazı evler boş. Köylerde kışın da kalan ya da baharla birlikte gelip yerleşen ailelerin evleri tek tek ziyaret ediliyor.

Kadınların sevgi seli

Kadınlar özellikle yakın ilgi gösteriyor Balsak'a. Tüm ziyaretlerinde ana dilini kullanan Balsak, Zazaca konuşuyor, kendisini tanıtıyor, hal hatırlarını soruyor. Gözlerinin içi gülen kadınlar sarılıyor, sevinçlerini dile getiriyor. Çaya, yemeğe davet ediyorlar. Bir köyde Balsak ev ziyaretini sürdürürken, gençlerden biri elinde çöreklerle gelip dışarıda bekleyen bize ve partililere veriyor.

Ekmek, soğan, torak

Köylü gencin verdiği çöreği gösteren Veysi Nazlıer (58), "Bakın, biz kimseye makarna bulgur, pirinç götürmüyoruz. Köy ziyaretlerinde halkımız yorulduğumuzu, acıktığımızı bildiği için evini açıyor, yemek sunuyor. Kalamadığımızı bildikleri için de önceden çörek hazırlamışlar. Onları bize ikram ediyorlar. Bizim ziyafetlere ihtiyacımız yok. Halkımızın da ihtiyacı yok. 'Ekmek, soğan, torak' bunlar olsun bizim için yeterli' diyor.

'Sözde değil, özde istiyoruz'

Nazlıer ile sohbet ediyoruz. Aslen Gençli. Ancak Amed'de oturuyor. Balsak'a destek vermek için ailesiyle birlikte Genç'e gelmiş. Konvoyla birlikte köy köy gezerek seçim çalışmalarında fiilen yer alıyor. Nazlıer, "Demokrasi ve özgürlük istiyoruz. Sözde değil, özde istiyoruz. Kendi ana dilimizi seviyoruz. Çocuklarımızın ana dilleriyle eğitim ve öğretim görmesini istiyoruz. Bu güzel dilimizin Anayasa’da güvencesine alınmasını istiyoruz" şeklinde konuşuyor.

Bir mezarları bile yok

Dedesi ve kardeşi, Şeyh Said isyanında katledilmiş. “Halen mezarları yok” diyen Nazlıer şunları anlatıyor: "Dedem M. Said, 1925'te Şeyh Said'in saflarında çatışıyor iki kardeşi ile birlikte. Sonra yakalanıyorlar. O zaman fırka komutanları olan Ali Barut ve Ali Haydar, anneleri Fidê'yi çağırıp 40 altın para getirmesi halinde çocuklarını serbest bırakacaklarını söylüyorlar. Fidê tanıdıklarına başvuruyor, altın bulmak için. Ancak daha altını tamamlayamadan, dedem, iki kardeşi ve yakalanan 40 kadar kişi Dibnê mağarasına götürülüyor. Burada elleri bağlı bir şekilde kurşuna diziliyorlar.

Dedem ve bir kardeşi ölüyor. Diğer kardeşi Cemil yaralanıyor ve dedemin cesedinin altında kalıyor. Askerler yaşadığını fark etmiyor. Günlerce eli bağlı o halde ölülerin arasında kalıyor. Bir süre sonra köylüler o mağaraya ulaşınca onu görüyor. Kurşun yarası aldığı yerler kurtlanmış. Köylüler sırtlayıp oradan uzaklaşıyorlar. Hemen ardından zaten bölge boşaltılıyor. O mağarada kalan cesetlere ne olduğunu kimse bilmiyor. Sağ kurtulan dedemin kardeşi Cemil'i köylüler gizlice tedavi ediyor. İyileşiyor, ancak omuz ve kolundan kurşun yediği için bir kolu felç oluyor. Ne dedemin ne de kardeşinin mezarları yok."

Turhallı ailesinin yüzyıllık tarihi

Cemile Turhallı Balsak ile köy ziyaretleri sürerken ancak bir köy yolunda röportaj yapma imkânı buluyoruz. Konvoy yol kenarında duruyor. “Hala ziyaret edeceğimiz köyler var. Onun için burada röportajı yapalım" diyor. Balsak, hem Bingöl'de hem de Amed'de tanınan Turhallı ailesinden. Ailesinden şehitler var. Amcası imam Sıddık Turhallı, Amed'de Hizbulkontra’nın saldırısında katledilmiş.

"Turhallı ailesinin yüzyıllık tarihini anlamak önemli" diyen Balsak, ailesinin tarihi şöyle anlatıyor: "1925 sonrası Şeyh Said isyanına katılan ailelerden biri benim ailem. İsyana büsbütün katılan bir aile. İsyan sonrası köyler boşaltılıyor, korkunç katliamlar gerçekleştiriliyor. Aile fertlerinin bir kısmı öldürülüyor. 7 yaşındaki çocuktan tutun, 70 yaşındaki yaşlıya kadar. Sağ kalan aile üyelerimizin bir kısmı köyü terk ediyor. Yaşlılar ise köyde kalıyor. Daruk nenem kör. Köye gelen askerler nenem Daruk'u dipçiklerle öldürüyor.

Sağ kalan aile üyeleri bölgeyi terk ederek önce Amed'in Hazro ilçesine gidiyorlar. Bir süre boşaltılmış bir Ermeni köyünde kalıyorlar.  Aile üyelerimizin bir kısmının Amed ile temaslığı var ama yoğun olarak köyde yaşamlarını idame ettiriyor. Yıllar sonra ancak bölgeye geri dönebiliyorlar. Büyük amcam Melle Sıdık medrese eğitimi almış, dini eğitimi almış biri. İmam olarak atanıyor amcam. Amed'e yerleştikten sonra kardeşlerini getiriyor. Amcalarımdan biri Tıp Fakültesini, biri Hukuk Fakültesi'ni bitiriyor. Eğitim hayatıyla birlikte ailenin şehir bağlantısı daha fazla oluyor."

90’larda yeni bir kıyım

Balsak, şöyle devam ediyor: “90'lı yıllara kadar ailenin büyük bir topluluğu köyde yaşıyordu. Ailem, 90'lı yıllarda tekrar bir kıyım yaşadı. Devlet tarafından aile bireyleri hedef alındı. Sıddık amcam öldürüldü. Diğer aile fertleri yaşam güvencelerinin olmadığını görünce burayı terk edip başka yerlere gitti. Cezaevine girenler oldu. Babam sık sık gözaltına alınıyordu. Bizde 1992’de İstanbul'a göç ettik. 2000 yılına kadar İstanbul'da kaldık. Ortaokul ve liseyi orada bitirdim. Ülkeye dönüş süreciydi o dönem. Amed'e döndük. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra avukatlık yapmaya başladım."

'Halk bu iktidarı istemiyor'

Köy ziyaretlerine tanıklık ettiğimiz Balsak, halkın bir yandan iktidara yönelik öfkesine, bir yandan da kendileri ile temas kurulmasından duydukları heyecana tanıklık ettiklerini anlatıyor. Yaptıkları ziyaretlerde halkın kendisi gibi düşünen, sorunlarına çözüm üretebilecek öznelerin farkında olduklarını belirten Balsak, şunları söylüyor: "Bu iktidarı ebedi olarak zaten istemediklerini anlatıyorlar. Çünkü yaşamlarını doğrudan etkileyen, halkı yoksullaştıran, halkı sefalete sürükleyen bir süreç yaşanıyor ve Bingöl de gerçekten her şeyden fazlasıyla etkilenen bir yer. Zira savaşın da çok yoğun yürütüldüğü bir yer. Bu insanlar 90'lı yıllardan beri evlerini terk etmek zorunda kaldılar; işlerini kaybettiler, evlatlarını, yakınlarını kaybettiler, sürgün edildiler. Halk, şu anda da hem bu savaşın etkisi hem de ekonomik sorunlardan dolayı yaşamlarını idame ettiremeyecek bir noktada. Halk ciddi anlamda yoksul ve bu yoksulluğu da en iyi hisseden kadınlar aslında. En çok etkilenenler onlar.

Adaylar köy köy dolaşıyorlar

Ev ekonomisini kadınlar yönetir ama yoksulluk olunca bunu da yapamıyorlar. Çocuklarının geleceği kaygısı var kadınlarda. Ancak temas kurunca görüyoruz ki kadınlarda bir umut var. Mevcut olumsuzluğu değiştirme isteği var. Onların beklentisi ile bizim yapacaklarımız, bizim iddiamız tabi ki örtüşüyor. Kadınlardan ciddi bir heyecan ve sevgi görüyoruz." Seçim takviminin belirlenmesinden sonra çalışmalara başladıklarını ve kadın seçim büroları da açtıklarını, miting düzenlediklerini ifade eden Balsak, "Bingöl'de mahalle çalışmaları oldu, esnaf ziyaretleri, kurum ziyaretleri sürüyor. Eş güdümlü olarak birçok yerde çalışmalarımızı arttırmış durumdayız” diyor.

Köyler insansızlaştırılmış

Amaçlarının Bingöl'de yaşanan ve Bingöl'ün sorunlarından doğrudan etkilenen esnaf, işçi, kadın topluluklarıyla doğrudan iletişim kurmak olduğunu belirten Balsak, şunları anlatıyor: "Köy çalışmalarına da aslında yeni başladık diyebilirim. Bayramlaşma sürecinde de gitmiştik, ama şimdi yoğunluklu olarak belli yerleri belirledik. Diğer vekil adaylarımız da aynı şekilde değişik değişik ilçelerde köy ziyaretlerini gerçekleştiriyor. Köy ziyaretlerimizde köylülerin üretimden koparıldıklarına tanık oluyoruz. Ekonomik nedenlerle göç var. 90'larda ciddi bir göç vardı. Şimdi de hem ekonomik nedenlerle hem de politik nedenlerle göç yaşanıyor. Haliyle köyler de artık köy olmaktan çıkmış. Oysa imkân verilse, doğa güzelliğiyle, verimli arazisiyle, bitki türleriyle çok ciddi geçim kaynağına dönüştürülebilecek bir coğrafya var. Üretim alanları sağlayabileceğiniz birçok şey var. Örneğin, sadece bu bölgeye özgü endemik bitki türleri var. Ama yalnızlaştırılmış, insansızlaştırılmış köyleri gördüm."

Seçkinler dönemi bitti

Gençli olmasının kendisi için avantaj olduğunu belirten Balsak, bunu şu sözlerle anlatıyor: "Aday belirleme süreçlerinin nerede olursanız olun, o bölgenin sosyolojik yapısına göre belirleniyor olması lazım. Kimlik, bölge, köy, aşiret ya da inanç gibi etkenleri önemsemek gerekiyor. Çünkü bunları önemseyerek hareket ettiğin zaman, halkta bir aidiyet duygusu oluşuyor. İnsanlar bir köylüsünü, kendi akrabasını gördükleri zaman kendilerini daha güvende hissedebiliyor. Böyle olunca bunu avantaja dönüştürmek gerekiyor. Şimdi burada AKP'nin adayları, diğer merkez sağ partilerin adayları var. Biliyorsunuz bugüne kadar bütün iktidar partilerden tutun da ana muhalefet partilerine kadar; aday belirlenirken hep cumhuriyetin seçkinlerinden seçildiler. Hep seçkinlerdi buna talip olanlar. Ama bunların yaşamı halktan uzak, sorunlarına çözüm üretecek bir yerde olmadığı için, halk bundan olumsuz yönde etkilendi. Halk, aslında kendine ait olanı yanında görmek istiyor."

Oy istemeye yüzleri olmamalı

AKP-MHP iktidarının halkın sorunlarına çözüm olmadığını, yerelde de sorunlar yaşandığını ifade eden Balsak, sözlerini şöyle tamamladı: "Yıllardır iktidar oldukları halde, bugün Bingöl'ün köylerine bir yol dahi getiremiyorlar. Siz de gördünüz yolları. Yollar toprak, çamur. Küçük bir yağışla birlikte bu yollardan normal bir araçla geçmeniz mümkün değil. Kışın zaten bu yolları kullanamıyorsunuz. Bir yol dahi yapamayan bir iktidardan bahsediyoruz ve bence bir yolu yapamayanların, gelip köylülerden oy isteme yüzünün de olmaması lazım. Halkın sorunlarına çare olmayan ve yıllardır ülkeyi yönetenlerin gelip oy istemeye hakkı yok.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.