Bir bina değil, irade alanı
Kadın Haberleri —

Mevlüde Azan
- Wan’da olası kayyum gaspına karşı günlerdir nöbet eylemine katılan Barış Annesi Mevlüde Azan, “Burası bizim için bir bina, bir hizmet alanı değil; irade alanı. Burası bizim evimiz, kendi oylarımız, kendi irademiz. Buradan ayrılmaya vicdanım elvermez” diyor.
ZELAL ATEŞ/WAN
Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada “Örgüte yardıma teşebbüs” iddiasıyla 3 yıl 9 ay ay hapis cezası verildi. Verilen ceza ve kayyum atama hazırlığına karşı Wan halkı, 7’den 70’e beş gündür gece-gündüz nöbet yerinden ayrılmıyor. Kadınların, gençlerin, çocukların ve annelerin büyük bir coşkuyla katıldığı nöbet eyleminde belediye eşbaşkanları da katılıyor.
Tüm zorluklara rağmen
Eşbaşkanların çağrısıyla başlayan eylemde gündüz halaylar çekilirken gece de dengbej dinletisi yapılıyor. Eyleme katılan anneler hastalıklarına ve yaşlarına rağmen alandan ayrılmıyor; bazen soba başında bazen de mescitte dinleniyor. Tüm etkinlikler örgütlü ve kolektif bir şekilde yürütülüyor.
Gece gündüz direniş!
Sabahın erken saatlerinde soba başında toplanan halk önce açıklamaya katılıyor. Ardından gençlerin coşkusu bütün alanı sarıyor, gece saatlerinde bu coşku yerini sakinliğe ve sohbetlere bırakıyor. Halk, bütün gece belediye binası önünde nöbetini tuttuktan sonra gündüz nöbetini bir başka gruba devrediyor. Nöbette hiçbir şekilde kararlılığından vazgeçmeyenler ise Barış Anneleri oluyor. “Onların tankı topu varsa bizim de irademiz var” diyor. Her anı ve karesi tarihte yer edinecek direniş, 2 Nisan 2024 direnişi gibi dört parça Kürdistan’a ve halklara umut veriyor.
Vali dört gözle bekliyor!
İktidar, kayyum atamasına dair henüz bir açıklama yapmazken, kent valisinin iktidara sürekli olarak kayyum olarak atanma talebinde bulunduğu belirtiliyor. Bu talebin hayata geçmesi için kentin işlek caddelerini ablukaya alan valilik, belediyenin önüne ise çok sayıda zırhlı araç ve TOMA yığmış durumda. Halk ise polis ablukası altında çocuklarının ellerinden tutarak nöbet alanına akın ediyor.
Vicdanım rahat etmez
Eylemde yer alan Barış Annesi Mevlüde Azan da “Wan halkı kayyumların sonu olacak” diyerek, direnişteki kararlılığını gösteriyor. Geliye Zîlan’nın Söğütlü köyünde doğup büyüyen ve ardından Wan’a taşınan 48 yaşındaki Mevlüde Azan’ın çok sayıda yakını Zîlan Katliamı’nda yaşamını yitirmiş. Çocukluğu, bu katliamların ve zulümlerin hikâyelerini dinlemekle geçmiş. Mevlüde Azan, tüm baskılara rağmen yıllardır bu topraklarda barışın hayata geçmesi için mücadele veriyor. Kürt halkına dönük zulmün son bulmadığını ifade eden Azan, “Vicdanım rahat etmez” sözleri ile evine gidemediğini anlatıyor. Varlık ve yokluk günlerinden geçiyoruz” diye belirtiyor.
Artık yeter deme zamanı
Nöbet alanında bulunan ve hikâyesi benzer, direnişleri ortak olan bütün anneler gibi değerlerini korumak için belediye önüne geldiğini söyleyen Azan, “Verdiğimiz bedeller için buradayız. Çünkü biz haklıyız ve bütün dünya halkları gibi bizim de haklarımız var” diyor. Soba başında annelerle beraber ısınırken hem hikâyesini hem de nöbet alanında bulunma nedenini anlatan Azan, “Dilimizi, kimliğimizi ve kültürümüzü her şeyi yasakladılar. Bizi ‘yaşam’ diye bir zindanın içine hapsettiler. Ama bugün ‘artık yeter’ deme zamanı. Biz değerlerimize, halkımıza ve çocuklarımıza sahip çıkmak için buradayız. Sömürge altında olan bir halkız, bu nedenle irademize sahip çıkmak istiyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Burası bizim evimiz
“Biz, en kıymetlilerimizi bu yolda feda ettik” sözüyle meselenin bir binadan ibaret olmadığını anlatan Azan, şöyle devam ediyor: “Bu yol basit ve kolay bir yol değil. Bugün kolay bir şekilde kayyum gelir değerleri alır zannediyorlar ama öyle kolay değil. Ne olursa olsun bir adım bile geri atmayacağız. Biz buraya kolay bir şekilde gelmedik. Büyük bedeller verdik. Bugün de ne bedel verirsek verelim buradayız. Ben, nöbet başladığından bu yana evde oturamıyorum. Eve gittiğimde içimde hemen bir huzursuzluk başlıyor. Sadece çocuklarıma yemek vermek için buradan ayrılıyorum, onun dışında hep buradayım. Burası bizim evimiz, kendi oylarımız, kendi irademiz.”
‘Varlık ve yokluk savaşındayız’
Öz güçleri ve iradeleriyle bu sürecin üstesinden geleceklerini ve Wan halkının bir kez daha kayyumları göndererek tarihe geçeceğinin altını çizen Azan, “Burada ‘barış’ dedikçe onlar saldırıyor. Kendi irademize ve çözüm gücümüze inanıyoruz. Haklı olduğumuzu biliyoruz. En sonunda zafer bu halkın ve çocuklarının olacak. Bu süreç önemli bir süreç. Varlık ve yokluk savaşındayız. Bütün halk, Sayın Öcalan’ın yapacağı çağrıyı bekliyor. Wan halkının, kadınların, çocukların ve gençlerin bu kararlılığından korkuyorlar” diye ekliyor.
‘Bıçak kemiğe dayandı’
Alandaki coşkunun kendisine mutluluk verdiğini ve gücünü daha da artırdığını belirten Mevlüde Azan son olarak şunları ifade ediyor: “48 yaşındayım. Görmediğim zulüm kalmadı ama burada bu gençleri gördüğümde mutlu oluyorum. Verdiğimiz değerlerin boşa gitmediğini görüyorum. Burası bizim için bir bina bir hizmet alanı değil; irade alanı. Bütün anneler barış çağrısını yapmalı. Hepsi ayağa kalkıp ‘bu katliam dursun’ demeli. Kardeşlik ve birlik içinde yaşamamızın tek yolu da budur. Bir canımız var o da bu yola feda olsun. Artık bıçak kemiğe dayandı. Ya bitecek ya da bitecek. Başka yol yok. Biz hiçbir dayatmayı ve teslimiyeti kabul etmiyoruz.”