Bir dönüm noktasındayız

Tuncer Bakırhan
- DEM Parti Eşbaşkanı Bakırhan, Kürtlerin ve Türkiye halklarının barışa hazır olduğunu belirterek, 1921 Anayasası'nı başlangıç referansı gösterip iktidarın hazır olup olmadığını sordu.
- Bakırhan, iktidar da hazırsa yüzleşme ve barışla demokratik cumhuriyeti birlikte inşa edebileceklerini söyleyerek, Kürt Halk Önderi'nin yapacağı açıklamaya işaret edip şunları vurguladı:
- "Bir dönüm noktasındayız. Türkiye ve Ortadoğu halklarının kaderini değiştirecek yeni bir başlangıcın eşiğindeyiz. Bugün artık yeni bir asra yelken açabiliriz. Bunun koşulları var."
Kürt sorununun çözümünün aynayı kırmaktan değil, aynaya bakmaktan geçtiğini söyleyen DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, "1921 Anayasası'nın birçok eksiği var ama Türkiye tarihinde yerinden yönetimi esas alan tek anayasadır. Özellikle Kürtlerin ve diğer halkların kimliklerine, dillerine ve yerel yönetimlerine saygı gösteren bir anlayış var. Rotamız demokrasi, rehberimiz barış olsun" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, partisinin dünkü Grup Toplantısı'nda gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.
Bu yol, yol değildir
Bakırhan, belediyelere kayyım atanmasına tepki göstererek, "Barışı nasıl sağlarız, barışa nasıl ulaşırız derken kayyum atamaya devam ediyorlar. Bu gaspçı ve inkarcı anlayış nereye kadar devam edecek? Halkın iradesini gasp eden anlayışı kınıyorum. Bu yol, yol değildir. İnsan biraz çekinir, sakınır. Bu yoldan vazgeçin, kayyumları geri çekin. Halkın iradesi, tekrar Kağızman başta olmak üzere kayyum atanan belediyeleri yönetsin" dedi.
Yeni başlangıcın eşiği
Bakırhan, Kürt sorununun çözümüne dair tartışmalara işaret ederek, şunları söyledi: "Bir dönüm noktasındayız. Türkiye ve Ortadoğu halklarının kaderini değiştirecek yeni bir başlangıcın eşiğindeyiz. Hepimizin 10 yıllarını etkileyecek bir dönüm noktasındayız. Yüz yıl önce kurulan modern ulus devlet, kurtuluş ruhuna ters düştü. Devlet ile halk arasına derin bir uçurum oluştu. Halk, kendi devletine yabancılaştı. Aidiyet duygusunu yitirdi. Halktan kaynaklı bir şey yok. Sistemin ötekileştiren, reddeden, inkarcı politikası yüzünden halk yabancılaştı. Devlet her fırsatta demokrasiden, haktan, hukuktan, özgürlüklerden kaçtı. 100 yıldır tek tipleştirmeye çalıştı. Nasıl Kağızman’daki halkları tek tipleştiremediyse bir türlü bunu başaramayacak. Türkiye halkları Kürtler başta olmak üzere yüz yıldır mücadelesiyle bu tektipleştirmeye, tek kimliğe sığmadı. Kendi rengi ve kimliğiyle var oldu.
Yeni bir asrın koşulları var
Bugün artık yeni bir asra yelken açabiliriz. Bunun koşulları var. Biraz samimi olsalar emin olun önümüzdeki günlerde bu dediğimiz konular Türkiye'nin temel gündemi olacak. Bu gülünç, kötücül aklın ortaya koyduğu pratikleri belki bugün buralarda tartışmayacağız. Bütün renklerin içerisinde olduğu bir Türkiye’yi ilmek ilmek hep birlikte dokumak bizim elimizde. Biz buna varız, yıllardır bunun için mücadele ediyoruz. Sadece kendi renklerimizi nakşedelim, demiyoruz. Birlikte nakşedelim. Ehmedê Xanî’yi de nakşedelim, Aşık Veysel’i de nakşedelim. Çobanoğlu’nu da Mahsuni’yi de nakşedelim. Onlar ise tek bir şeyi nakşetmeye çalışıyorlar onun da Türkiye’yi getirdiği noktayı hep birlikte yaşıyoruz. Birlikte yaşamak, birlikte kazanmak demektir. Birlikte yaşamaktan bu ülke gerçekten ne kaybetti, onu bilmiyorum ama bir şey kazanmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Herkesin gözü çağrıda
Herkesin gözü Sayın Öcalan’ın yapacağı çağrıya çevrilmiş durumda. Dünyanın dört bir yanından bize mesajlar geliyor. Sorular geliyor, büyük bir merak ve heyecan var. Milyonlarca insan bu sefer çözüm olsun diye dua ediyor. Halk, artık barış, adalet ve özgürlük istiyor. İmralı heyetimiz yakın zamanda Federe Kürdistan'da çok önemli temaslarda bulundu. Eşaşkanımız Sayın Tülay Hatimoğulları, bir heyetle birlikte Avrupa’da diplomatik görüşmeler yaptı. Sadece Çanakkale'den Ankara’ya kadar değil, Ortadoğu’dan Avrupa’ya, Avustralya kıtasına kadar barışın diplomasisini yürütüyoruz. Bu sürece desteklerini istiyoruz.
Değer verin, kıymet verin
Kürt halkının önemli liderlerinden Sayın Mesûd Barzanî, yaptığımız görüşmede Sayın Öcalan’ın çözüm perspektifine güçlü bir destek sunduğunu açıkça ifade etti. Bu tarihi bir duruştur. Kürtler bir arada, birlikte. Bütün Kürt siyasetini ayrıştırma politikalarınıza rağmen Federe Kürdistan'daki bütün siyasetçiler barıştan yana olduğunu ve Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu çözüm perspektifini desteklediklerini söyledi. Bu tarihi duruşa değer verin, kıymet verin.
İktidar hazır mı?
Hewlêr’den Amed’e, Mardin’den Kobanê’ye ve Kirmanşan’a kadar bütün Kürtler 'barışa hazırız' diyor. Türkiye’nin dört bir yanında bütün halklar 'barış olsun' diyor. Sokak hazır, toplum hazır. Dünyanın dört bir yanında bu çözüme destek veriliyor. Peki iktidar da barışa hazır mı? İktidar da barışa hazırsa halkların demokratik geleceğini, demokratik cumhuriyeti birlikte inşa edebiliriz. Kimse unutmasın, hukuk ve özgürlükten yoksun bir toprakta ne devlet ne de insanı mutlu olur. Yıllardır hukukun ve adaletin olmadığı bu ülkede ne toprak ne taş ne ova ne ağaç ne de insan mutlu oldu.
Yüzleşelim ve barışalım
Bugün Türkiye tarihine damgasını vuran iki önemli günün haftasındayız. 28 Şubat darbe girişimi ve 28 Şubat Dolmabahçe Mutabakatı’nın yıl dönümünün olduğu haftanın içerisindeyiz. 28 Şubat, hem demokrasinin kesintiye uğradığı darbe tarihini hem de Kürt sorununda barış umudunun yeşerdiği Dolmabahçe ruhunu hatırlatıyor. Sayın Erdoğan kongresinde 'köküne küs ağaç yeşermez' diyordu. Buyrun bu ülkeyi yeniden hep birlikte yeşertmek için önce tarihimizle yüzleşelim, barışalım. Ortak paydalarda buluşalım. Unutmayalım, tarih sadece geçmişin aynası değil, bugünün de aynasıdır. Kürt sorununun çözümü aynaya bakmaktan geçer, aynayı kırmaktan geçmez. Gelin bir de tarihin projeksiyonunu bu kez 104 yıl öncesine çevirelim. 1921 Anayasası'na bakalım. 1921 Anayasası'nın birçok eksiği var. Bunu biz de biliyoruz ama Türkiye tarihinde yerinden yönetimi esas alan tek anayasadır. Özellikle Kürtlerin ve diğer halkların kimliklerine, dillerine ve yerel yönetimlerine saygı gösteren bir anlayış var. Rotamız demokrasi, rehberimiz barış olsun." ANKARA