Brüksel’de yargılanacaklar

Dünya Haberleri —

.

.

  • Brüksel'de 5-6 Şubat tarihlerinde kurulacak Halk Mahkemesi’nde, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'de işlediği savaş ve insanlık suçları yargılanacak.

BAAS rejiminin HTŞ ve ittifakları tarafından devrilmesi ardından Türk devletinin Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi alanlarına dönük saldırıları ve işlediği suçlar Brüksel’de yargılanacak. Türk devleti ve bağlı çetelerin işgal ettikleri Tel Rifat ve Minbic’de savaş ve insanlığa karşı işledikleri suçlar 5-6 Şubat tarihlerinde Rojava Halklar Mahkemesi'nde hukukla yüzleşecek. QSD’nin, DAİŞ'in toprak hakimiyetine son verilmesinin ardından Türk devletinin, SMO çeteleri ile geliştirdiği suç dalgası tecavüz, işgal ve gasplar ile sürüyor. İlk etapta işgal edilen Gire Spî, Serêkaniyê ve Efrîn Kilis ve Urfa valiliklerine bağlanmıştı. Son saldırı dalgasında Til Rifat ve Minbic işgal edildi. 5-6 Şubat tarihlerinde Belçika'nın başkenti Brüksel'de, L'Université libre de Bruxelles'de (ULB) Rojava Halklar Mahkemesi kurulacak.

Mahkeme, üniversitenin Etterbeek Kampüsü'nde bulunan Aula QA amfisinde yapılacak. Mahkemeye, uluslararası suçlarla ilgilenen hukukçular, insan hakları aktivistleri ve gazeteciler davet edildi.

Türk devleti uluslararası hukuku ihlal ediyor

Davet mektubunda, Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan Kürt, Arap, Êzîdî ve Hristiyan halklarının, demokratik ilkeleri benimseyerek toplumsal cinsiyet eşitliği, kültürel çeşitlilik ve sosyal adalet temelinde bir arada yaşadığı vurgulandı. Kuzey ve Doğu Suriye'deki bu modelin, özellikle 2018 yılından sonra Türk devleti ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından askeri saldırıların hedefi olduğuna dikkat çekilen mektupta, bu saldırıların bölgedeki huzur ve barış atmosferini ortadan kaldırdığı ve işlenen suçlarla uluslararası hukukun ihlal edildiği belirtildi.  

Ardı kesilmeyen suçlar

Davet mektubunda, mahkemenin inceleyeceği suçlar ise şöyle sıralandı: Sivillerin kasıtlı olarak öldürülmesi. Gazeteciler ve siyasetçiler gibi savaş dışı isimlerin suikastlarla hedef alınması. Sivillerin yaşamlarını idame ettirmek için kullandığı alt ve üst yapıların hedef alınması. (Okullar, hastaneler, elektrik, gaz, petrol ve su istasyonlar. Hesekê'de 1 milyon kişiye su sağlayan Aluk Su İstasyonu, Türk devleti tarafından hedef alındı). Yasaklı silahların kullanılması (işgal saldırılarında beyaz fosfor kullanıldı). İşkence ve insanlık dışı muamele. Etnik, dini veya kültürel kimliği sebebiyle kaçırma ve kötü muamele. Kürtlere yönelik sistematik ötekileştirme ve baskı. Zorla yerinden edilme (Efrîn, Serêkaniyê ve diğer bölgelerden sivillerin yerlerinden edilmesi). Kadınlara yönelik sistematik baskı, cinayetler ve tecavüz. Toplumsal yapıyı yok etmek için kadın liderler ve kadın hakları savunucularının hedef alınması. Êzîdîlerin kutsal mekanlarının ve kültürel miraslarının tahrip edilmesi.

Davet mektubu, Avrupa'da Kadın Haklarını Araştırma ve Koruma Merkezi'nden Medya Abdah, MAF-DAD'dan Heike Geisweid ve ELDH'den Ceren Uysal tarafından imzalandı. BRÜKSEL

 

* * *

Kimler destek veriyor?

Organizasyon, Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Komitesi, Türk devletinin işlediği suçları takip eden bir grup avukat, Kadın Haklarını Araştırma ve Koruma Merkezi ile insan hakları örgütleri tarafından üstlenildi. Mahkeme, ULB, MAF-DAD (Association for Democracy and İnternational Law), ELDH (European Association of Lawyers for Democracy and World Human Rights), IADL (International Association of Democratic Lawyers), Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK), ve Brüksel Kürt Enstitüsü tarafından da destekleniyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.