Bu onurlu nöbet sürecek
Kadın Haberleri —

Tişrin nöbet eylemi
- Tişrîn Barajı’ndaki nöbet eyleminden dönen Kobanêli kadınlar: Kendimizi ve topraklarımızı kendi öz gücümüzle savunmak zorundayız. Bu nöbet onurlu bir şekilde devam edecek. Her zaman savaşçılarımızın yanında olacağız.
Tişrîn Barajı’nda 8 Aralık 2024’ten bu yana Türk devleti ve SMO çetelerine karşı eşsiz bir direniş gösteriliyor. Savaşçılarına destek veren halk ise 8 Ocak’ta nöbet eylemi başlattı. Nöbet eylemine katılan ve farklı kentlerden gelen konvoylara devrettikten sonra Kobanê’ye dönen kadınlar, eylemden büyük moral aldıklarını ve topraklarını her koşul altında savunacaklarının kararlılığını vurguluyor.
“Tişrîn Barajı’na gelme nedenimiz, bölgenin altyapısını saldırılardan korumaktır” diyen Zehê Ali Eyûb, Jinha’ya Sirrin beldesinde Türk devletinin konvoya saldırdığını söyledi.
Konvoyu bombaladılar, yürüdük
“Kobanê’den ayrıldığımızda, yaklaşık 700-800 kişilik bir konvoyla birlikte Tişrîn Barajı’na yola çıktık. Sirrin’e vardığımızda Türk savaş uçakları çevremizi bombalayarak, baraja gitmemizi engelledi. Türk devletinin amacı halkı korkutmak, sindirmek ve direnişini kırarak geri adım attırmaktır. Ancak Kobanê halkı, iddialı ve kararlı bir duruşla ilerleyerek dönmedi. Saldırılarda 11 arkadaşımız yaralandı, 5 kişi ise hayatını kaybetti. Saldırılardan dolayı yol zarar gördü, bu yüzden araçlarımızdan inip, Tişrîn Barajı’na ulaşana kadar yürüdük.”
Esas güç biziz
Zehê Ali Eyûb, “Her şeyden önce kendimizi ve topraklarımızı kendi öz gücümüzle savunmak zorundayız” dedi ve ekledi: “Çünkü Kürt halkının arkasını yaslayacağı ya da tutabileceği herhangi bir dış güç yok. Esas güç bizleriz. Bu direnişte yer alan arkadaşlarımızdan moral alıyoruz. Direnişlerini selamlıyor ve her zaman yanlarında olacağımızı belirtiyoruz.”
Her yer su altında kalacak
Meysûn Kewar, saldırılarla soykırımın amaçlandığını ifade ederek, “Tişrîn Barajı’nı yıkmak istiyor. Bu durum Reqa, Tebqa ve hatta Kürdistan sınırları için büyük bir tehlike oluşturuyor. Yoğun saldırılardan baraj hasar görebilir ve sele maruz kalabilir. Türk devletinin amacı, köyleri ve şehirleri su altında bırakmak” dedi.