Çetinkaya’ya 1 yıl 9 ay hapis
Yurt Dışı Haberleri —

Welat Çetinkaya
- Almanya’da 129b’den tutuklu yargılanan Kürt siyasetçi Welat Çetinkaya, 1 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karara tepki gösteren AZADÎ bu yaklaşımın barış çabalarını tanımamak anlamına geldiğini belirterek, PKK’ye yönelik süregelen cezai uygulamaların “çatışmaların uzamasına katkı sunduğu”nun altını çizdi.
GÜL GÜZEL/STUTTGART
Stuttgart Yüksek Eyalet Mahkemesi (OLG Stuttgart) 2. Ceza Senatosu’nda yargılanan Çetinkaya hakkındaki karar Hans-Jürgen Wenzler başkanlığındaki heyet tarafından 13. duruşmada açıklandı. Federal Başsavcılık, 51 yaşındaki Çetinkaya’nın Eylül 2020-Mayıs 2021 arasında PKK’nin “Stuttgart-Merkez” bölgesini yönettiğini ileri sürmüş ve 2 yıl 3 ay hapis cezası talep etmişti.
İtalya’dan Almanya’ya
Çetinkaya, Almanya’nın çıkardığı Avrupa tutuklama emri kapsamında 26 Kasım 2024’te İtalya’da gözaltına alınmış, ardından 24 Nisan 2025’te Almanya’ya iade edilmişti. O tarihten bu yana Stuttgart-Stammheim Cezaevi’nde tutuklu bulunan Çetinkaya’nın, aynı cezaevinde PKK üyeliğinden hükümlü Mehmet Ali Yılmaz ve yine PKK üyeliğinden yargılanan Ramazan Yıldırım ile aynı koğuşa alınma talebi cezaevi yönetimince mahkemeye iletilmemiş ve daha sonra Senato tarafından reddedilmişti.
‘Kürt siyasetçiyim’
Çetinkaya, duruşmalar boyunca kendisini “Kürt siyasetçi” olarak tanımlayarak, yürüttüğü siyasal çalışmaların ‘suç’ olarak görüldüğünü kaydetti. Mahkeme, Çetinkaya’nın “ideolojik saiklerle” hareket ettiğini belirterek cezanın ertelenmesini reddeti. Çetinkaya’nın tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Karara ilişkin Federal Adalet Divanı’na bir hafta içinde itiraz edilecek.
AZADÎ: Barış çabaları tanınmıyor
Kürt siyasetçilerine hukuki destek sağlayan AZADÎ Hukuki Yardım Fonu, kararı eleştirerek, PKK’nin Mayıs ayında ilan ettiği “kendini feshetme” süreci ve Kasım ayındaki geri çekilme adımlarına rağmen Alman yargısının 129a/b uygulamasını değiştirmediğini belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Federal Hükümet, federal ve genel savcılıklar ile Alman yargısının değişmeyen politikası; Kürdistan’da ve dolayısıyla tüm Ortadoğu’da barış çabalarının tanınmadığı anlamına gelmektedir. Sürdürülen bu bilinçli kriminalizasyon ve PKK’ye yönelik kovuşturma politikası, çatışmaların uzamasına ve Ortadoğu’da istikrarsızlığın devamına katkıda bulunmaktadır.















