• Cezaevlerindeki yeni koronavirüsü vakalarını paylaşan ÖHD, Diyarbakır, Mardin, Çankırı ve Batman cezaevlerinde 18 tutsağın salgına yakalandığını açıkladı. 

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Hapishane Komisyonu, salgın döneminde cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve artan koronavirüsü vakalarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde 5, Batman Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 1, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 8, Çankırı E Tipi Cezaevi’nde 4 tutsağın Kovid-19 testinin pozitif çıktığı belirtildi. 

Mutlak tecrit hali

 Açıklamada, salgın açısından en riskli alanların başında cezaevlerinin geldiği, bu süreçte salgın tedbirleri adı altında mutlak bir tecrit hali yaşandığı kaydedildi. Avukat görüşlerinin arada branda olacak şekilde yapılmaya başlandığının belirtildiği açıklamada, “Ortak alan faaliyetleri durduruldu. Uzun süredir hastane sevkleri yapılmıyor. Acil durumlarda yapılan hastane sevkleri ve adliye dönüşleri için en az 14 günlük karantina uygulamaları yapılıyor. Açlık grevi eylemleri devam ediyor. Bu süreçte birçok hapishanede salgın vakalarında artış yaşanıyor” denildi. 

Cezaevlerindeki vakalar

 Açıklamada, cezaevlerinde yayılan salgına ilişkin şu bilgiler paylaşıldı: 

*  Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde B-11 koğuşunda 8 mahpusa Kovid-19 tanısı konulduğu, aynı koğuştaki 3 mahpusun testlerinin negatif olduğu bilgisi alınmıştır.

* Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde en son koğuş araması 3 Mayıs’ta yapılmış olmakla birlikte, aramalar beş gün arayla yaklaşık 10 gardiyan tarafından gerçekleşmiş. Her oda aramasında infaz koruma memurları aynı eldiven ve aynı koruyucu kıyafeti kullanarak bulaşma riskini daha da arttırmaktadır. Arama sonrasında hijyen malzemeleri istense de sulandırılmış dezenfektanın koğuşlara sıkılması ile önlem alınmaya çalışıldığı, haricen istenen temizlik malzemelerinin ise ihtiyacı karşılayacak miktarda olmadığı tarafımıza iletilmiştir.

*  Yine hapishanede verilen günlük iaşeler haricinde, idareye ek gıda takviyesi için başvuran mahpusların talepleri karşılanmamış. Mahpusların bireysel olarak kantinden ürün alması da resmi tatil sebebiyle kantinin kapalı olmasından dolayı zorlaşmıştır.

* Risk altında olabileceği nedeniyle özellikle B-12 koğuşunda bulunan mahpuslara da Kovid-19 testi yapılmamış. 10 Mayıs’a  kadar test yapılmamış olup, 11 Mayıs’ta hapishaneye yapılan ziyarette ise B-12 koğuşunda kalan mahpusların belirti göstermesi nedeniyle test yapıldığı ve üç mahpusun daha Kovid-19 testinin pozitif çıktığı belirtilmiştir. B-11 koğuşunda kalmakta olup önceki testi negatif çıkmış olan iki mahpusun daha Kovid-19 testinin pozitif çıktığı belirtilmiştir. B-12 koğuşunda kalan mahpuslardan Ronahi Sırdaş’ın kalp rahatsızlığı olması ve Semiran Erbağa isimli mahpusun kalp rahatsızlığı ve kanser şüphesi olması nedeniyle sağlıklarından endişe duyulmaktadır.

* Batman Yüksek Güvenlikli Ceza infaz Kurumu’nda bulunan Veysel Karani Belde Belediyesi Eşbaşkanı Enes Cengiz’in Kovid-19 testinin pozitif çıktığı belirtilmiştir. Alınan bilgiler neticesinde Enes Cengiz’in tek başına bir odada kaldığı, sık sık baskın şeklinde oda aramasının yapıldığı bilgisi alınmıştır. Yine, oda aramalarında salgın tedbirlerine uyulmadığı belirtilmiştir. Enes Cengiz’in KOAH hastası olması nedeniyle sağlığından endişe duyulmaktadır.

* Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Ali Aykut’un ailesine aktardığı bilgi neticesinde 8 tutuklunun koronavirüse yakalandığı belirtildi. Ali Aykut, görüşmede 8 tutukludan üçünün durumunun ağır olduğunu kaydetti.

* Çankırı Cezaevi’nde bulunan Sait Gürkan, Tamer Tanrıkulu, Sinan Yaşar ve Nurettin Kayar’ın Kovid-19 testinin pozitif çıktığı belirtilmiştir. 25 yıldan uzun süredir hapishanede bulunan mahpusların test sonuçlarının pozitif olması nedeniyle sağlıklarından endişe duyulmaktadır.

Yaşam hakları risk altında

 Tutsakların yaşam haklarının büyük bir risk altında olduğuna işaret edilen açıklamada, “Böyle bir süreçte Adalet Bakanlığı hapishaneler konusunda hep suskun kalmayı tercih ederek, yaşanan hak ihlalleri ve salgın vakaları açısından kamuoyunu bilgilendirmemiştir. Hapishanelerde hem vaka sayısının artması hem de ölümlerin yaşanması karşısında yetkililer tamamen sessizliğe bürünmüştür. Bir yandan salgın nedeniyle ölümlerin yaşanması, kalıcı hastalıkların meydana gelmesi bir yandan da hasta mahpusların infazların durdurulmaması, hapishaneleri birer hak ihlali alanına dönüştürmüştür” denildi.

Adalet Bakanlığı bilgilendirme yapması istenen açıklamanın devamında şunlara yer verildi: “Mahpusların sağlık ve yaşam hakkının korunması yükümlülüğü ve işkence yasağı kapsamında aşı, test kiti ve tedavi imkanlarına eşit erişimin sağlanması için gerekli girişimler yapılmalı. Hasta, yaşlı ve çocuklu mahpusların derhal tahliyesinin sağlanması ve tüm mahpusları kapsayacak eşit ve adil bir infaz yasası değişikliğinin yapılması için yetkilileri adım atmaya, kamuoyunu da duyarlılığa davet ediyoruz.” ANKARA

 

Taraf oldun içeride kal!

Van F Tipi Cezaevi’ndeki 6 tutsak, cezaları bitmesine rağmen ”taraflı koğuşlarda kalma” ve hak ihlallerine karşı yaptıkları eylemler gerekçesiyle tahliye edilmiyor. 

AKP-MHP’nin değişiklik teklifiyle Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmesinin ardından 1 Ocak itibariyle yürürlüğe giren “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu” ile cezası biten tutukluların tahliyelerine yönelik engellemeler sürüyor.  Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Mehmet Selim Polat, İdris Işık, Mazlum Dursun, Önder Hakan, Halit Kaya ve Ekrem Kaplan, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası” iddiasıyla aldıkları hapis cezalarını bitirmesine rağmen tahliye edilmiyor. Cezaevi Denetimleri İdari Gözetim Kurulu’nun raporu üzerine karar veren Van İnfaz Hâkimliği, tutukluların ”İyi halli olmadığı” gerekçesiyle tahliyelerini 6 ay erteledi. Karara, 6 tutsağın ”taraflı koğuşlarda kalma” ve cezaevinde yaşanan hak ihlallerine karşı gerçekleştirilen eylemlere katılmaları gerekçe gösterildi. 

Tahliyeleri engellenen tutsaklar, aileleri ve avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajda, kendilerine “tarafsızlık” ve “pişmanlık” dayatıldığını belirterek, kabul etmedikleri gerekçesiyle tahliyelerinin engellendiğini söyledi.